Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '07

 
Kategori
Anılar
 

Aman öğretmenim duymasın...!

Aman öğretmenim duymasın...!
 

Lütfen yazdıklarımı alçak sesle okuyun hatta mümkünse içinizden okuyun. Çünkü ben Lise edebiyat öğretmenime bir söz vermiştim ancak o sözümü artık tutamıyorum. Duyarsa ne yaparım bilemem...?

Liseyi 70’li yıllarda Ağrı Naci Gökçe Lisesinde okudum. Elbette o yıllarda öğretmenlik şimdikinden daha önemsenen , öğrencileri tarafından daha saygıyla algılanan birer değerdiler. Zaman her şeyi olduğu gibi bu mesleği de aşındırmış.

Lafım ona değil , Lise son sınıfta okurken dereceye girme çabası içinde olan(ayıptır söylemesi) lisenin üç “İnek talebesinden “ biriydim.Ben , Refik Koçak ve Mehmet Ali Kaya bu üçümüzün de dersleri hep 9-10 idi. Benim Edebiyat dersim , diğer arkadaşların birinin matematiği , diğerinin de Kimyası galiba 7-8 olsa gerekti.Ben parasız yatılı okuduğum ve de pansiyonda kaldığım için diğer öğretmenler benden yana Edebiyat öğretmenine aman Bahtiyar hoca (Bahtiyar Temizel) ne olur, bu çocuğu destekle de bu birincilikle okulu bitirsin diyesi olmuşlar .O zamanlar Liseyi birincilikle bitirenler üniversiteye sınavsız alınırdı . Şimdilerde var mı bilemem.

Bir gün Edebiyat dersinde Bahtiyar öğretmen derse gelir gelmez ; kalk bakayım tahtaya dedi.Tahtaya kalktım , amma hayli de korktum , bu Bahtiyar hoca ne yapacağı belli olmaz .Baktın sözlü yapacam der , sorar Fuzuli’den bir beyit ;hadi açıkla der. Ne yaparsın diye düşünürken.Birden bire bana “hadi bana söz ver üniversitede Edebiyatla ilgili bir bölüm seçmeyeceğine ve Edebiyatla ilgili her hangi bir çalışma yapmayacağına”deyince ne diyeceğimi şaşırdım. Öğretmenin yüzüne baka kaldım. Söylediğini anlamadığımı düşünerek söylediğini yineledi. Ben geri soru sormaktan da çekindiğim için gerekçesini bilmeden “söz veriyorum hocam yapmayacağım..!”Dedim. Gülerek “ileriki yaşamda yakalarsam kulaklarını koparırım”dedi .Başkaca bir şey söylemeden beni yerime oturttu. Birkaç gün sonra kendisini çok sevdiğim, onun da beni sevdiğini bildiğim Müdür yardımcımız İsmet Ömeroğlu’ndan öğrendim işin iç yüzünü.

Ben Liseyi dereceyle bitirdim , ancak o dereceden yararlanmama gerek kalmadan istediğim yeri kazanmıştım. Ve yıllar yılı Bahtiyar hocaya verdiğim sözü hep tutum ancak son yıllarda bir yazı yazma merakıdır aldı yürüdü.Düşündüğüm her şeyi yazmak birileriyle paylaşmak isteğine bir türlü engel olamıyorum .Artık Bahtiyar Hocaya verdiğim sözü unuttum, ve yazmaya başladım.

Ama yine de siz -siz olun Bahtiyar Öğretmene benim yazı yazdığımı söylemeyin, ne olur ne olmaz yaşıyorsa Allah uzun ömür versin , öldüyse nur içinde yatsın hocam verdiğim sözü tutmadım diye kim bilsin nasıl kızacaktır.......!?

Zaten Türkiye’de insanlarımızın %70’i kendi işlerinin dışında işler yapmaktan keyif alırlar. Bir de Tıp Fakültesinde bir prof. Hocamız vardı derdi ki ; “Tıp fakültesinden arada sırada Doktor çıkar , çoğunlukla başka şeyler çıkar”.Zaten etrafa bakarsanız doktor meslekli o kadar çok müzisyen , ressam ......vb. işlerle uğraşan insanlar var ki; bu da hocamızı doğruluyor.

Eh artık hocam duyarsa yukarıda anlattıklarımı da örnek gösteririm.Ama yine de siz Bahtiyar öğretmene söylemeyin e.. mi....!!!
 
Toplam blog
: 45
: 1344
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Düşünmeyi ve yazmayı çok severim. Yaşama ilişkin çelişkileri görmekte ısrarlıyımdır. Muhalif olmaya ..