Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '09

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Aman Tanrım! … Olabilir mi?

Aman Tanrım! … Olabilir mi?
 

Alıntı


Günümüzde gittikçe artan ve her yüz kişiden birinde görüldüğü uzmanlarca doğrulanan psikolojik rahatsızlıklar toplumu tehdit etmekte. Dört bin kişiyi aştığımız şu platformda bile inanıyorum ki hepinizin ileri derecede görülen psikolojik rahatsızlıklardan muzdarip bir tanıdığı mutlaka vardır.

Psikoz başlığı altında toplanan ve panik ataktan şizofreniye uzanan geniş bir yelpazeyi içine alarak, uzun denebilecek liste halinde alt başlıklardan oluşan psikolojik rahatsızlıklar var. Gün geçtikçe de sayıları artıyor.

Zaten içinde yaşadığımız süreçte bunun izlerini, yansımalarını görebiliyor, izleyebiliyoruz rahatlıkla. Kendi öz kızına bile tacizde tecavüzde bulunan anne babalar, torunu yaşında çocukları taciz eden, hatta evlenilebileceğini söyleyen “Üzmez gibi..” dedeler, cinnet geçirip çoluğunu çocuğunu doğrayan ebeveynler, ebeveynlerini acımasızca katledebilen gençler, öğrenciler, kadınlar, erkekler. On üç yaşında çocuk doğuran çocuklar vs.

Benim asıl varmak istediğim konu ise, okuduğum bir haberin altında rastladığım ve beynimde şimşekler çakmasına neden olan, bana göre hiçte yabana atılamayacak olan aşağıdaki iddia.

25.12.2007 01:24:38 tarihinde yorumlamış

Türk vatandaşlar,Şizofreni diye bir hastalık yok. Bu hastalık ilaç satmak için ilaç fabrikaları tarafindan kiralanan mafyalar tarafından yaratılıyor. Bu hastalığa yakalananların kişilerin dişlerinde civa dolgu var. Civa dolgu bir alici olarak görev alıyor. Bu isi yapan mafya dişteki dolguyu yöresel çizgi bulucusu ile tespit ediyor. Duyulan sesler ve algılanan görüntüler de dijital mikrodalga yollayıcısı ve bu dolgu aracılığı ile diş sinirine oradan da beyine, orta kulağa ve göze naklediliyor. Dişlerinizdeki civa dolguları çıkartırın ve yerine beyaz dolgu yaptırın. Bu isi yapan mafya çok büyük bir mafya. Her ülkeden ve her dilden konuşanlar var. Her biri insanlık dışı bir kopek. Adeta bir suluk gibi insanları hasta edip onların sırtından geçiniyorlar. Bu hayvanları yok etmenin tek yolu bu insanların isini bozmak. Lütfen bu haberi yayın. Dişlerinizdeki civa dolguları çıkartırın ve şizofreni olmayın. Şizofreni yapan mafya kopeklerini yok edin.

Konu ile ilgili bir makale ve yorumun aslına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

http://www.donusumkonagi.net/makale.asp?id=2791&baslik=beyni_okumada_yeni_bir_Arac_miknatis

Bu iddiayı okuyunca, dedim ya; beynimde şimşekler çaktı. Neden?

Genç, çok genç bir arkadaşımla beraberdik o gün. Bana dedi ki; biraz sonra benim dişçiyle randevum var, oraya gideceğim. Sen de gel istersen. İşim yoktu. Hem benim de dişimde ufak bir sorun vardı. Ben de yaptırırım belki diyerek beraber gittik. Sorunu; henüz bir iki ay önce yaptırdığı diş dolgusu ile ilgili idi. Dolgu iyi tutmamış, tekrar kontrol ettirecekti. Randevu saatinde dişçiye gittik. Lüks bir semt olmasına rağmen, içeri girdiğimde izbe bir poliklinikle karşılaştım. Cihazları oldukça eski, güven vermeyen cinstendi. Doktorun giyimi kuşamı davranışları ise tıpkı cihazları gibi kötü idi, kafamdaki doktor profiline de pek uymuyordu. Açıkçası ben pek doktora benzetemedim ama şüphelendiğim için, duvara baktım, doktorluk diploması vardı. Ayrıca, hangi millettendi bilmiyorum,“Alman, Rus, İngiliz” filan değildi ama yabancı kökenliydi. Arkadaş sorunlu dişini yaptırdıktan sonra, hadi sen de yaptır, yaptıracaksan, dedi. Ben dedim yok. Ben sonra gelirim. Dışarı çıktıktan sonra; doktorla ilgili endişelerimi de paylaştım. Bir arkadaşı önermiş, biraz ucuz olduğu ve evine yakın olduğu içinde orayı tercih etmişti.

Şimdi bu arkadaşımız; “henüz tam olarak konulmuş bir tanısı yok ama” şu an oldukça rahatsız ve sık sık doktorların yolunu aşındırıyor, tedavi alıyor. İşte mesaj sonrası film sahnesi gibi gözümün önünden geçen sahneler, işte tüm bu soruları sormama neden olan, beynimde şimşekler çaktıran olayın tarihçesi. Çünkü arkadaşımın öncesinde hiçbir şeyi yoktu. İster iş hayatında olsun, ister eğitim, öğretim hayatında çok başarılı idi. Geçmişe göre hatırı sayılır biçimde sayıları artan bu ve buna benzer rahatsızlıklardan ve devamında yaşanan olaylardan sonra hiç de uzak bir ihtimal gibi gelmiyor bana. Özellikle hastalığın teşhis ve tedavisinin çok zor oluşu, tedavide kullanılan ilaçların her birinin en az iki yüz milyondan başlıyor oluşu, uzun süren tetkik tedavi masrafları. Tek başına yeterli değil belki ama çok güçlü bir olasılık. Ne dersiniz?

Konuyla ilgili başka bazı linkler ve genleriyle oynanarak şizofren yapılan fareler.

http://www.ozida.gov.tr/egitim/egitimseti/sizofreni.htm

http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/416007.asp

http://www.mcaturk.com/eriskin_sizofreni.htm

http://www.milliyet.com.tr/Yasam/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&ArticleID=1062025&b=Sizofreni%20icin%20ilac%20hazirligi

Bu rahatsızlığı tetikleyen başka birçok nedenin olduğunu biliyorum, farkındayım. Alkol, sigara, uyuşturucu gibi… Bu konu öyle çetrefilli bir konu ki; konunun uzmanları hala bir görüş birliğine varmış değil, ayırt etmekte zorlanıyorlar. Uyuşturucu mu hastalığı tetikliyor, yoksa hastalık mı uyuşturucuya yöneltiyor? sorusu söz konusu olduğunda.

Sağlıklı günlere…

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..