Amann boşverr...

Arkadaşımla birlikte yaz mevsiminde yemyeşil olması gerekirken sararmış yapraklarla bezenmiş, az sayıda ağaçların yolları süslemeye çalıştığı astfalt yolda ilerliyoruz. Arabanın içindeki klima bile serinletmiyor. Güneş alevden kızıl bir topa dönmüş gibi. Kütt diye bir ses o da ne, bir küçük boş plastik pet şişe arabanın ön camından yola fırlıyor. 'Lanet olasıca diyor arkadaşım' sinirli bir şekilde. 'Al lütfen şunun plaka numarasını' diyorum. Arkadaşım 'amannn boşver, kim uğraşacak şimdi. Sanki nolacak, ne diyeceksin. '

Pazar günü, hadi pikniğe gidelim ve Kızılcahamam 'a, soğuk su bizi bekliyor. Gidiyoruz. Yollar kalabalık, sıcaktan bunalan herkes kendini yeşilliklere atıyor. Mangallar yakılıyor, etler pişiyor ve içkiler iciliyor, stresler atılmaya çalışılıyor. Ve bir düdük sesi ortalığı cınlatıyor. İtfaiye arabaları hızla geçiyor. Dağın tepesinden, uzaktan cılız bir duman yükseliyor. Ne olmuş? Bişi yok canımm biri mangalı tam söndürmemiş işte... Birazdan itfaiye hemen söndürüverir. Eve gitme zamanı herkes toparlanıyor. Çöpler oralarda, buralarda... Elimde bir poşet başlıyorum çöp toplamaya bizim çöpleri toplarken çevredeki önceden kalmış çöpleri de topluyorum. Annem bağırıyor 'yeter kızım tüm ormanı sen mi temizleyeceksin' Biraz ilerimizde bir aile bırakmış karpuz kabuklarını kenara gidiyorlar. Duyarsız kalamam 'bakarmısınız çöplerinizi unuttunuz. onları ilerde çocuklarınız toplasın sizin ayıplarınızı kapatsın diye mi bıraktınız? ' İriyarı bir adam 'sana ne be kadın...' çok sinirleniyorum günüm gördüklerim karşısında zaten mahvolmuş. Sizi şikayet edeceğim görevlilere diyorum. Cevap ' git kime edersen et' herkes bize bakıyor ve utanma belasına kadın çöplerini alıyor. Babam çok sinirli 'sana ne, sen kendi çöplerini topla boşver kim ne yaparsa yapsın' diyor.

İş yerinde, ameliyathanenin soyunma odasında üstümü değiştiriyorum işim bitince odanın ışıklarını kapatıyorum. Bir arkadaşım 'ya kim bu ışıkları kapatıyor ikide bir' ışığı açmak için çok efor harcıyor... Düğmeye basmak çok zor mu? diye soruyorum. 'Bak küresel ısınma kapıda hem tasarruf etmeliyiz' diyorum. Aman boşver. gereksiz ışıkları kapatarak mı küresel ısınmayı engelleyeceksin diye soruyor. 'Olsun biz üzerimize düşeni yapmalıyız az ve çok' Bir küçük hareketimizle dahi ne büyük işler başlarabiliriz diyorum kırgın ve üzgün. Doktor arkadaş 'boşver şule bizim yaptıklarımızla bişi olmaz önce büyük devletler gerekeni yapsın bu hale onlar getirdi ' diyor. İyi tamam diyen gitti evinizde siz de bulaşıklarınızı yıkamayın, evlerinizi süpürmeyin nasıl olsa bir daha kirlenecek diyorum.

Ne düşüncesiz bir insanım, duyarsız insanları uyarmaya çalışarak sadece tepki topluyor ve gereksiz strese giriyorum. Sadece elime geçen hayal kırıklığından başka birşey değil. Yinede insan olarak ben sorumluluğumu yerine getirmeye çalışacağım. Ben devam ediyorum siz ister dikkate alın , ister almayın amann boşverrr...
Bu dünya benim üzerinde var olduğum harika bir dünya. Benim kuşlarım bahçemde melodilerini söylemeli.. Geceleri ağustos böceklerinin vızvızlarıyla uyumalıyım. Onlar benim için en güzel ninnilerini söylemeye devam etmeli... Söğüt ağacımın gölgesinde serinlemeliyim ve en güzel şiirlerimi yazmalıyım. Kış günlerinde gökyüzünden yeryüzüne inen küçük beyaz yuvarlak toplar yüzüme ve saçlarıma yağarken serçelerimi beslemeliyim. İçinde yaşadığım bana yaşam veren dünyamı sevgilimi sever gibi sevmeliyim.Ana babamı sayar gibi saymalıyım. Çocuklarımı korur gibi korumalıyım. Bana hayat veren bu dünyada yaşar gibi ölmeliyim...
Evrene ne verirseniz evrende size aynısı verir... Seçim daima biz insanlara ait...

Gerçekleştirmek istediğiniz güzellikler her zaman yaşayacaklarımız olacaktır.