Amasya'ya gittim iyi ki!

Melekleriyle meşhur bir blogdaşımız ta Amasyadan kulaklarımı çınlattı.

“Tertiiip yetiş! Burada 45-50 yaş aralığında kavga çıktı! Bu aralığın ombudsmanı olarak birşeyler de!”

Amasya çok hoşuma gitti. İki dağın arasından bir nehir geçiyor, kenarlarına da evler yapmışlar! Ama oğlum beğenmedi!

“ Sağa bak dağ sola bak dağ! Ben burada sıkılırım baba! “Dedi.

Şehzadeler gezinti alanı var nehrin kenarında. Padişahların heykelleri sıralanmış burada! Fatih var, Yavuz var, İkinci Selim var. Ertuğrula resim çektik bunların yanında! Yalnız İkinci Selim’i istemedi.

“Oğlum geç İkinci Selim’in yanına da fotoğrafını çekelim!”

“Baba bunun bir özelliği yok! Kimi Fatih, kimi Yavuz bu ikinci! Boşver, klasıma yazık! “Dedi.

“Geç ulan ! Adam, torunum Ertuğrul Ata gelmiş yanımda fotoğraf çektiriyor diye sevinsin! “ Dediysem de belki de sıcaktan olacak razı olmadı!

Şehzadeleri buraya niye göndermişler diye merak ettik! Selami yorum getirdi ki bunu tuttum!

“İstanbula benziyor baba! Ortada boğaz, bir tarafı Eminönü bir tarafı Üsküdar!”

Ukalalık yaptım!

“Kastamonu da öyle!”

Amasyayı kuşbakışı gören “Seyir Kafeye” çıktık. Çay, dondurma yedik! Şehir kanatlarımızın altında kaldı! Oradan “Ali Kaya “ tesislerinde yemek yedik.

Nehir boyunda güzel etkinlikler vardı. Amasya tamiminin yayınlandığı gün orada olmamızın tesadüfüydü bu. İlçe Kaymakamlıklarının ve okulların standları vardı. Bölgelerin ürünleri ve diğer çalışmalar sergileniyordu. Şehrin ve bu etkinliklerin fotoğraflarını da çektik. Bilgisayara atmayı becerebildiğim an sizinle paylaşacağım.

Amasyanın kirazına mest oldum! Sadece kendim bir kilo yedim diyebilirim! İlkinde kurt çıkmayınca bir daha bakmadım! Çocuklarım da bana güvendiler!

Amasyanın daha yazılacak çok şeyi var. Suluova da güzel mesela. Merzifon da geçen yıldan bu yana büyük değişim var.

Tekrar yazarım!

Kavga bitsin sonra!