Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '18

 
Kategori
Dünya
 

Amazbek Atambayev ve Kırgızistan'da FETÖ

Amazbek Atambayev ve Kırgızistan'da FETÖ
 

Almazbek Atambayev


1992’de Kırgızistan Yazarlar Birliği’ne Rusya tarafından hibe edilen 50 milyon rubleyi zimmetine geçiren eski Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev’in para ve makam hırsı Fetullahçı Terör Örgütü FETÖ’nün Kırgız devletin tüm kurumlarına sızmasına da sebep olduğu anlaşılıyor. Çünkü basında yer alan haberlerden okuduğumuz kadarıyla, FETÖ Kırgizistan’da kamu kurumlarından iş dünyasına, eğitimden sanata kadar her alanı etkisi altına almış görünüyor. 
 
Bu sebeple FETÖ’nün Türkiye’de 15 Temmuz kalkışmasından sonra Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın uyarılarına Atambayev diplomatik teamüllerin dışına çıkarak küstahça cevaplar vermişti. Bundan dolayı bir zamanlar Cumhurbaşkanı Erdoğan'a “Tayyip Abi” diye hitap eden Atambayev'in bu davranışı herkesi şaşırtmıştı. Onun 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaptığı açıklamalar tüm Türk toplumunda tepki çekmişti. 
 
Türkiye 22 ülkeden FETÖ mensuplarının iade edilmesini istiyor. Bu listede Kırgızistan özel bir yere sahip. Ülkede “Sebat” olan eğitim kurumlarının ismi “Sapat” olarak değiştirildi. Son iki yıl içinde bu eğitim kurumların çerçevesinde çok tartışmalar yaşandı, onlar da Kırgızistan ile Türkiye ilişkilerinde sorun yaratan unsura dönüştüler. Atambayev döneminde iktidar Gülen’in taraftarlarını Türkiye ile ilişkilerin bozulması pahasına kuvvetli bir şekilde savundu. 
 
Kırgızistan, Gülen’e hem ideoloji, hem mali, hem de belki bu iki unsurun karışımı bakımından bağlı olan okulların kapatılmasına dair Türkiye’nin çağrıda bulunduğu tek ülke değildir. Bu listede Kazakistan, Türkmenistan, Azerbaycan, Pakistan, Afganistan ve başka ülkeler de yer almaktadır. Bu ülkelerin bazıları Türkiye’nin çağrısından çok daha önce bu okulları kapatmaya, ya da yapısını değiştirmeye başladılar. Örneğin, Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan Türkiye’nin uyarılarını hemen dikkate alarak gereğini yapmaya giriştiler. Bu ülkeler yüksek eğitim kurumlarında bundan böyle yabancı sponsor ülkeler ve bölgelerin değil, kendi ülkesinin ve millî tarihinin özelliklerinin araştırılmalarına ağırlık veriyorlar. Kırgızistan’da ise adını “Sebat”tan “Sapat”a değiştirmekle yetinilen okullarda hem ideoloji, hem de sponsorlar aynı şekilde devam ediyor. Yani Atambayev iktidarı bu konuda şekilci bir davranış sergilediler.
 
Esas itibarıyla bu gayet anlaşılır bir davranıştır. Kırgızistan’da FETÖ okulları fiilen eğitimin temelini oluşturmaktadırlar. Mesele şu ki, Kırgızistan’ın dönem iktidarı temsilcilerinin hemen hemen yarısı yaklaşık yirmi yıldır faaliyette bulunan bu okullardan mezun olmuştur. Bu sebeple çok itibarlı sayılan bu okullarda siyasetçilerin, iş adamlarının ve sanat yıldızlarının çocukları okuyorlar. Gülen lisesi veya yüksek eğitim kurumunun diploması Kırgızistan’da kaliteli eğitimin markası olarak görülüyor. 
 
Bu bağlamda baktığımızda, Türkiye’nin bu okulları kapatma çağrısına Kırgızistan’ın eski Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev’in saldırgan bir biçimde tepki göstermesinin nedenleri anlaşılır görülmektedir. Ama Türkiye’nin de bu durumda olumsuz tepkisi gayet mantıklıdır. Üstelik, Ankara, Atambayev’in şahsında dostça diplomatik çağrısına kaba ve yakışıksız bir tarzda bir tepki almıştır. O zaman Kırgızistan Cumhurbaşkanı: “Eğer o kadar akıllıysanız, neden o zaman kalkışmayı nasıl gözden kaçırdınız?” diye küstahça cevap vermekle yetinmeyip Türk Hükümeti’ne bizim içişlerimize burnunuzu sokmayın tavsiyesinde bulunmuştu. 
 
Oysa ki, Atambayev hayati önemdeki ekonomik menfaatlerinin olduğu kardeş Türkiye ile ilişkilerinin bozulmasına yol açacak kaba, kırıcı laflar ve çıkışlar yerine ülkedeki eğitim sistemine daha çok önem vermeliydi. Ama tabii bunu yapamazdı. Çünkü Atambayev ve birçok Kırgız politikacının FETÖ ile büyük oranda menfaat ilişkisi bulunduğu anlaşılıyor. Söz gelişi, DW Alman radyosunun Kırgız bürosunun haberlerine göre, çok sayıda Kırgızistan üst düzey yöneticileri veya onların yakın akrabalarının Türkiye’de ortaklıkları bulunmaktadırlar. Hem de yüz milyonlarca dolar tutarında. Bu ortaklıklar büyük oranda FETÖ mensubu iş adamlarına ait şirketler ile yapılmıştır. Bu konudaki bir başka bilgi ise, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasında ortaya çıkmıştı. Tanıklığına başvurulan eski örgüt mensubu Hayati Küçük, Atambayev ve FETÖ para ilişkileri konusunda itiraflarda bulunmuştu. 
 
Tüm bunları dikkate aldığımızda ortaya şöyle bir gerçek çıkıyor: Kırgızistan’ın eski Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev yetkilerini kötüyü kullanarak Kırgızistan’da Gülen taraftarlarının işlerine destek vermiş, buna karşılık, onların işadamları sayesinde Türkiye’deki sermaye ve yatırımlarını yönetmiştir. Bu sebeple Ankara’nın FETÖ’nün tüm okulları kapatılsın çağrısına onun küstahça karşılık vermesi hiç de şaşırtıcı değil. Aksi halde şahsi kazanç kaynağından yoksun kalabilirdi. Demek ki, Atambayev kendi küçük çıkarlarını halkın çıkarlarından üstün tutmuş ve ülkenin geleceğini yurtdışından bireysel girişimci ideologlara teslim etmiş görünüyor.
 
 
Toplam blog
: 5
: 641
Kayıt tarihi
: 28.10.17
 
 

17 Mart, Yozgat doğumluyum. Okumayı, gezmeyi çok severim. Erken kalkarım. İşe gitmeden önce mutla..