Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Nisan '09

 
Kategori
Siyaset
 

Amerika… Amerika…

Amerika…  Amerika…
 

Kitaplardan okuduğumuz, başkalarından duyduğumuz kadarı ile fırsatlar ülkesidir Amerika. İlk dönemde şu veya bu nedenle Avrupada çıkarı bozulan zenginlerin, üçkağıtçıların beyaz adam olarak boy gösterdiği ülke. Tarihin en büyük soy kırımlarından birini yaparak, kızılderilileri yok eden ve onların ölüleri üzerinde kurulan bir devlet amerika. Çıkarcı, bencil, vicdan fakiri insanların ortak değerleri ile ayakta duran bir ülke Amerika.

Uçsuz bucaksız toprakların sahiplerini yok ettikten sonra, bu toprakları işleyebilmek için tarihin en büyük köle avcılığına soyunan, ama ne talihtir ki, yüzyıllar boyu acı ve çile çektirdikleri zenci ırkın bir toronunun başkan olduğu ülke Amerika.

Emperyalizmin gönüllü jandarması olan, insan hakları, demokrasi gibi kavramların arkasına sığınıp bu gün hala dünyada toplu katliamlar yapan, emperyalizmin çıkarına olmayan her şeyi düşman belleyip acımasızca saldıran bir ülke Amerika.

Geniş olanakları sayesinde dünyanın her ülkesinden çok zeki ve yetenekli gençleri üniversite aldatmacası ile toplayıp beyinlerini yıkayan, emperyalizmin uygulayıcısı ve şak şakçılarını yetiştiren, yeşil kart yöntemi ile dünyanın her yerinden kaliteli yetişmiş iş gücünü ülkesine çekip yayılımcı siyaseti en can alacak noktalara vuran bir ülke Amerika.

Yayılımcı ve sömürgeci politikalarına alet ettiği işbirlikçilere, ülkelerinde istenmeyen adam ilan edildiklerinde kucak açan, onları kendi ülkelerine karşı ajan olarak kullanan bir ülke Amerika.

****

Amerikayı, Amerikalıyı kimisi sevebilir, kimisi sevmeyebilir. Ama herkes karşısındaki bu gücün nasıl bir güç olduğunu bilmek durumundadır. Amerikanın hedefindeki ülkeler Türkiye benzeri az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerdir. Bu yüzden Amerika ile ilişkilerde bir değil bin kere düşünüp ona göre hareket etmek gerekir.

Rengi siyahımsı diye, veya ön adı Hussein (hüseyin) diye Amerikan başkanını mehdi değerine çıkarmak, sırf o dedi diye uluslar arası ilişkilerde zikzaklar çizmek, 22 saatlik bir ziyaret için geldiğinde, alınan abartılı önlemlerle kendi vatandaşının hayatını zorlaştırmak, bu eli kanlı küresel terörist ülkenin daha çok şımarmasından başka bir işe yaramaz.

Gezi planında, bay başkanın mecliste bir konuşma yapacağı söyleniyor. Bu gayet normal. Normal olmayan ise günler önceden ülkemize gelen özel ajanların meclisi didik didik inceleyip gerekli yerlere gerekli cihazları yerleştirmesidir. Bu onur kırıcı bir durumdur. Doğrusu, eğer bir konuk kendini ülkemde emniyette hissetmiyecekse gelmemelidir. Şahsen ben, bana güvenmeyen birini evime konuk etmem. Devletinde aynı dik duruşu göstermesini beklerim.

****

Günümüzde ülkeler arasındaki bağları kuran en önemli özellik ekonomi politikaları. Yani alışverişler. Türk – Amerikan iş adamları derneği başkanı sayın Terzioğlu ne diyor.

“Bu geziden çok umutluyum. Mahalleye yeni taşınmış bir aileye, anne - baba ziyarete giderse, çocuklar da o ailenin çocuklarıyla arkadaş olur. Obama, Türkiye’ye gelip ilişkileri şahlandırırsa, ABD’deki yatırımcı da Türkiye’ye iyi gözle bakar, güvenir. Biz ABD - Türkiye ilişkilerinde 22 senedir önemli rol oynayan bir kuruluşuz. Yarın (bugün) Başkan Obama’yla kısa bir görüşmem olacak. Kendisinden Amerikan fonlarını Türkiye’ye yönlendirmesini isteyeceğim. ABD’de doktordan, gardiyana, tüm mesleklerin milyar dolarlık yatırım fonları olur. Bunlar kriz ortamında gidecek yer arıyor. Obama’nın ziyaretinin yaratacağı ortamda bu fonların Türkiye’ye sıcak bakacağına ve yatırım yapacağına inanıyoruz.” Şu ezikliğe bir bakarmısınız. Sanki Amerika 60 yıldır içimizde değil.

Türkiye ile ABD arasındaki dış ticaret hacmi şu anda 16 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. ABD, Türkiye’nin en çok en çok ihracat yaptığı ülkeler arasında 8. sırada bulunurken, en çok ithalat yaptığı ülkeler içinde de Rusya, Almanya ve Çin’in ardından 4. sırada geliyor.

2008 yılında Türkiye ABD’ye 4.3 milyar dolarlık ihracat yaparken, 12 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Türkiye ABD’ye 2007 yılında ise yaklaşık 4.2 milyar dolarlık ihracat, 8.2 milyar dolarlık ithalat yapmıştı. 2004 yılına göre, ABD’ye ihracat yüzde 11.7 azalırken, ithalat yüzde 152.3 arttı. 2004 yılında ABD’ye 4.9 milyar dolarlık ihracat, 4.7 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiriliyordu.

Bu nasıl bir ihracat – ithalat dengesi böyle. Ben bunun adını sömürülmeye gönüllülük olarak koyuyorum. Yanlışsam düzeltin.

Kendi çıkarları adına ülkenin sömürülmesine ortaklık eden bir kesim, aşağılık kompleksi içindeki vicdanı satılmış bir kesim Obamayı dolayısı ile Amerikayı başlarına taç edebilirler. Haklıdırlarda. Zira başları sıkıştığında sığınacak limanlarıdır orası.

İçlerinede vatan sevgisi, insanlık, vicdan gibi insanı insan yapan duyguları hala barındıranların bu ziyarete temkinli bakacağını düşünüyorum.

Esen kalın… 6/4/2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..