Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '08

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Amerika'daki ekonomik kriz ile başkanlık seçimi arasında ilişki var mı?

Amerika'daki ekonomik kriz ile başkanlık seçimi arasında ilişki var mı?
 

Amerika 4 Kasım günü sandık başına giderek, yeni başkanını belirleyecek. Bush bir dönem daha seçilebilseydi, Amerikalılar onu bir kere daha başkan seçer miydi, bu sorunun cevabını sonsuza kadar bilemeyeceğiz.

Bush çok zor seçildi. Bir eyaletin, yanılmıyorsam Filorida'nın oyları sayesinde başkan olmuştu. Bush'un başkan seçilmesiyle de dünya başka bir dünya oldu.

Amerika'da iyi saatte olsunlar sürekli dolaştı durdu. New York'un simgelerinden ikiz kuleler yerle bir oldu. Orta Asya'da bütün dengeler değişti. Afganistan işgal edildi. Orada hala neler olup bitiyor bilmiyoruz. Babasının başlattığı Irak harekatını kaldığı yerden devam ettirdi. Irak'ta iki milyona yakın insan öldü, ne kadar yaralı var, meçhul; çocuklar sakat. İnsanlar mülteci durumunda. Mülteciler artık bütün dünyanın ortak sorunu haline geldi.

Bush yönetimi geçen seneden bu yana da önce kendi ülkesinin sonra da dünyanın ekonomisini alt üst etti. Topu topu bir avuç insanın aldığı kararlar yüzünden bugün Avrupa başta olmak üzere bir çok kıtada insanlar işlerini kaybediyorlar.

Gelirken olay olmuştu, giderken de iz bırakarak, yeni yönetime baş edilmesi çok zor bir sorun devrederek emekli oluyor.

İşte tam da bu noktada beynimizin kıvrımlarını rahatsız eden sorular beliriyor.

Obama'nın ırki rengi ile çelişen Beyaz Saray'a yerleşeceğine artık bütün anketler kesin gözüyle bakıyor. Obama, aslında bütün dünyanın nefretini kazanmış bir başkanın varlığı yüzünden kampanyasına zaten 1-0 önde başlamıştı. Karşısına da hem yaşı hem sahip olduğu bir çok eksi değeri ve hem de partisi nedeniyle dezavantajı olan McCain çıkınca başkanlık neredeyse garanti altına alınmış oldu.

Bize her ne kadar ters gelse de, bu toprağın insanı anlamakta zorluk çekse de Amerika kıtasında bir ırk sorunu vardır. Amerika her ne kadar sanayileşmiş gözükse de, kırsalı bizim kırsallara benzemese de hala önemli bölümünün toprağa bağlı yaşadığını söyleyebiliyoruz. Amerika'nın kuzeyi ile güneyi arasındaki en önemli fark da budur. Bush'un vatanı Teksas da kırsalın merkezlerinden bir tanesidir. Güney siyahların çoğunlukla yaşadığı, çünkü köleciliğin yaygın olduğu, bu nedenle de ırkçılığın güçlü olduğu bir coğrafyadır. Amerika tarihini değiştirmeye aday başkan Kennedy'nin Dallas'ta vurulmuş olması hala çok gizli bir fenomendir.

Neyse...

Obama'nın başkan adaylığı kesinleştiğinden bu yana Amerika'da iyi saatte olsunların çalışmaya başladığını da hemen ayırt edebiliyoruz. Kuşkusuz liberalizmin kalesi Amerika'nın da bir Ergenekon'u vardır. Hep ifade ettiğimiz şey "olmasın" demek anlamlı değildir; sistem bunu kendisi üretmektedir.

Küba liderinin geçtiğimiz günlerde "hâlâ Obama'nın suikaste kurban gitmemiş olmasına şaşıyorum." şeklindeki ifadesi mana taşır.

Ancak çok ilginç sembollerle bağlantılı suikast planları olduğunu da BBC'den öğreniyoruz. (1)

Suikast batı demokrasilerinden bir eylem planı olarak hızla uzaklaşmaktadır. Çünkü anlaşıldı ki; özellikle özgürlükçü demokrasilerde, izlenebilirliğin yüksek düzeye çıktığı ülkelerde artık bu eylemleri planlayanlar hemen ortaya çıkabilmektedir. Onun yerine kapitalizm kendi temel gücünü kullanmayı seçmektedir.

Türkiye'deki 2001 ekonomik krizi 12 Eylül askeri darbesi kadar etkili ve kalıcı izler bırakmıştır. Bir zamanlar insanlara "12 Eylül öncesine dönmek mi istiyorsunuz?" diye tehditler yapılırdı, şimdi "2001 krizini bir daha yaşamak ister misiniz?" deniyor. 1998'de başlayıp, 2001'e kadar uzanan kriz sürecinin o gün iktidarda olan partileri ne hale getirdiğini 2002 seçimlerin görmüştük.

Amerika da ekonomik krizin içinde. Demokrat Parti iktidarı devralma hazırlığı yapıyor; başkan adayı ise bir siyah.

Hollywood felaket filmlerinde başkanların, valileri ya da belediye başkanlarının siyah ya da kadın oluşu bir rastlantı mıdır? Kuşkusuz rastlantıdır.

Amerika'da ve dünyadaki ekonomik krizin sadece Amerika başkanlık seçimleriyle bağlantılı olduğunu ima etmeye çalışmıyorum tabii. Ancak bunun spekülasyonla derinleştirildikten sonra, krizden kâr sağlama yoluna gidilmesi de insanı düşündürten, dürten bir şey.

Krizler kapitalizmin olmazsa olmazlarıdır. Bunu bilenler için de çok büyük fırsatlar yaratır.

03 Kasım 2008 - Güncel Ek: Yarışta McCain'in Obama'yı yakaladığını işaret eden haberler gelmeye başladı. Obama başkan seçilemezse bu yazının içeriğindeki teorilerle birlikte Amerika'nın nasıl bir ırkçılıkla yoğurulduğunu da gösterecektir. çünkü haftalardır Obama'nın çok önde olduğu gündemde tutulmakta, sanki kararsız seçmene "bak iyi düşün, ilerile siyahi bir başkanın olacaktır" mesajı verilmektedir. Bu ekonominin ötesinde insani olarak tartışılacak bir konu olacaktır. Yarınki seçim için tahminimse herşeye rağmen McCain kazanacakmış gibi duruyor. Bu da Amerikan liberalizminin gelebildiği yerdir. Demokrasi falan bu kadar işte... Umarım yanılırım.

Uzay Gökerman


(1) http://www.bbc.co.uk/turkish/news/story/2008/10/081028_obama.shtml

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..