Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '18

 
Kategori
Güncel
 

Amerika'nın İpine Bağlananlar

Amerika'nın İpine Bağlananlar
 

Devletlerde düşman ya da dost kavramı yoktur.  Güçlü ile zayıfın ortaklığından zayıfın güçlü çıkmasının imkânı yoktur. Zayıf ve güçlü ortak olamaz. Aslanlar av için birbiriyle ancak av miktarı kalmadığında kavga edebilir. Emanet bilim emanet teknoloji, emanet eğitim olmaz. Kardeş, kardeşin gözünü mal için çıkarırken, el âlemin yardım etmesinin mantığı olsa olsa kuvvetle muhtemeldir ki tuzaktır.

1947 yılından sonra bir dünya kuruldu. Amerika’nın batılılarca üstünlüğü kabul edilse de eskisi kadar olmasa da kazanmaya devam ettiler. Almanya ve Japonya 2. Dünya Savaşının hemen akabinde bağımlı-bağımsızlık bir nevi denetimli serbestlik kapsamında uzay, silah ve nükleer konularından uzak durmak kaydıyla izin verilen alanlarda gerekli atılımları batının egemenlerinin istekleri doğrultusunda gerçekleştirdiler. Yenilmenin verdiği ezilmenin ezikliğini devlet yönetimleri halklarına hissettirmiş midirler? Zannetmiyorum!

Olaylara ve problemlere birden çok açıdan uzaktan, yakından, sağdan soldan, kısacası birçok açıdan bakabilmek gerekir. Doğru çözüm elbette sosyal olaylarda kuramcıların kuramlarının doğruluğunu kanıtlamak için delil üretmekse maharet, kuramcıların da insan olduğu genellikle unutulur.

Dost sandığımız, üstelik onların talepleri doğrultusunda binlerce insanımızı kaybettiğimiz, en önemli bölgelerimizde onlara askeri üsler verdiğimiz, bizi denetlemelerine izin verdiğimiz, bize miras kalan ülkeye hakkıyla sahip çıkamadığımız aşikâr. Bunda savaşlarda kaybedilen insan gücünün fazlalığına ilave olarak paranın satın alma gücünün genel olarak sadece bazı işleri yapanları anlık olarak bedensel kiralama sistemi çerçevesinde kullanılacağı gibi ruhsal kiralamanın da mümkün olabileceğini, ruhsal kiralamanın içine dini, edebi, sanatsal tüm faaliyetlerin girebildiğini aslında kişilerin kazanç yollarından birinin de sadece bedenen çalışan bir işçinin yaptığı iş gibi ücretini aldığı; bu uğurda bedensel olmayan her tür faaliyetlerde de insanların kiralanabileceğini üstelik bunu kanıtlamanın son derece güç olduğu 21.yüzyılın sanal gerçekliğinde yaşarken anlaşılan ciddi doğum sıkıntıları başladı.

Bu sürecin ne doğuracağını planlayanlar, planları gereği kendilerinin kazanması uğruna bunu yapacaklar. Yoksa elinden çobanlıktan başka yapacak bir iş gelmeyen insanlara layık görülen ya çobanlıktır, ya da şu anda Ortadoğu halklarının başkalarının çıkarları uğruna kiralık askerlik. Çobanlık bazılarının aşağıladığı gibi düşük seviye bir meslek değildir, uydurma bir meslek de değildir. Türetilmiş bir meslek olmayıp, kutsal bir meslek, kutsal olduğu kadar zor bir meslek ve de Peygamber mesleğidir. Devletimizi yönetenlerin arasında ender mesleklerden biridir aynı zamanda (Çoban Sülo)

Ortadoğu’ya komşu olan bizler nimetlerinden faydalandığımız gibi, zararlarına da katlanmak zorunda kalabiliriz ve bu süreler bölgenin cazibesine göre zaman zaman azalır, zaman zaman ise artar. Şu anda bölgedeki cazibe durumuna göre tekrar paylaşım, aslanlara tekrar dağıtımın yaşandığı zamanlardan birini yaşıyoruz. Kötü olan ise, savaş sürdükçe savaşı devam ettiren, çağımızın bazen terörist bazen de özgürlük savaşçısı diyerek övdüğü ancak büyük mafyalardan birine yaslanarak hayatta kalabileceğine inanan insanlara ne demeli ki? Savaş bitse de kazanamayacak ve ayakaltında kalmaya devam edecekler. Aslına ihanet eden, ihanetinden dolayı binlerce kilometre öteden boynuna geçirilen ipten bağımsızlığını alanların bağımsızlık, mücadelesi ipi tutana bağlıdır!

Amerika; biliyoruz ki, PKK’nın patronu oydu. Türevlerinin de o olması sürpriz olmadı. Bundan önce yapılan tüm ihtilallerde parmakları olduğunu da hiçbir zaman saklamadılar. Sağ-solun altında da onların destekleri vardı. Zaman içinde ortaya konulan ürünlerden bunu anlayabilmek için dahi olmaya gerek yok. Garip olan; alenen silahlandırdığı insanlarla ülkemizde eylemler yaptırabilen, yaptırmaktan çekinmeyen dost ve müttefiklerimiz var! 15 Temmuz’dan Amerika’nın haberi de yoktu! Ama tüm bu olumsuzluklara rağmen korkarım Amerika; bizim ülkemizdeki üslerden dahi bizi utanmadan vurmuş olabilir. Kim bilir, ülkemizdeki  üslere yerleşen dost-müttefik ülkeler, bu üslerden ülkemizde kimbilir nice insanımızın kanlarının akıtılamasının, nice ocakların sönmesine vesile olmuştur.

Devlet yönetimi kutsaldır. Bunu devletten maaş alan en alt düzeydeki memurdan, en üst düzeydeki yöneticiye kadar bu bilinçte, herkese adaletle hükmetmesi karar vermesi, zenginlikleri ve sorumlulukları da aynı şekilde adaletle dağıtması gereklidir. Bu ise son derece zor bir olgunluk seviyesidir.  Bir ülkenin silahları nereye uzanabiliyorsa; gücü ticareti o kadardır. Eskiden beri değişmeyen olgu da bu olsa gerek; avcının avlayacağı av, yayının menzili ve avcının zekası kadar olabilir. Avcı zeki olursa ava tuzak kurarak menzilini biraz artırsa da nihayetinde; yem belli, av belli, avcı bellidir...

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..