Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '17

 
Kategori
Dünya
 

Amerika Türkiye İlişkileri ve NATO

Amerika Türkiye İlişkileri ve NATO
 

Ülkeler arası dış ilişkilerin karşılıklı çıkara dayanması gerekir. Gerçekte bu böyle değil. Güç, kuvvet kimden yanaysa o tarafın lehine işliyor dış ilişkiler.

Son zamanlarda Türkiye, ABD ilişkileri oldukça gergin geçiyor. Soğuk ilişkilere tuz biber olan, Suriye içindeki terör örgütü PKK’nın uzantısı sayılan YPG’ye  ABD’nin açıktan her türlü silah, mühimmat yardımı ve askeri eğitim vermesi, Kudüs’ün Amerika Devlet Başkanı Trump tarafından İsrail’in başkenti olarak ilan edilmesi ve buna bir İslam ülkesi olarak Türkiye’nin şiddetle karşı çıkması.

Kudüs, İslam dünyası için önemli. Fakat, Türk kamuoyunu yönlendirenler,  YPG/ PYD,  PKK  ve Suriye’yi unutturup.  Kudüs’ü Türkiye’nin 1 numaralı meselesi haline getiriverdiler. Muhalefeti iktidarı Filistin diyor, başka bir şey demiyor. Böyle olunca da “elin oğlu” topu nereye atacağını iyi biliyor. Top, Taç’ta mı orta sahada da mı belirsiz.

ABD ile Türkiye’nin karşı karşıya gelmesi ilk değil. ABD’nin, Osmanlı zamanında, misyonerlik faaliyetleri ile tavizler koparabilmek amacı ile Ermeni kozunu kullanması .  Kıbrıs meselesinde 1964  yıllarını hatırlayacak olursak, ünlü Johnson mektubunu gönderilmesi. 1974 Kıbrıs Barış Hareketinden sonra ABD tarafından Türkiye’ye uygulanan geniş bir ambargo. Türk askerlerinin başına Irak’ta çuval geçirilmesi. PKK sorununa, ABD’nin üstü örtülü ve açık destek verdiği biliniyor. Helikopterlerle havadan PKK’ya yardım attığı malum. Tüm bunlar akla ilk gelenler.

Oysa, Türkiye ve Amerika NATO üyesi iki önemli ülke. Türkiye , yıllarca NATO şemsiyesi altında Amerika çıkarlarını korudu. NATO’ya kalkan oldu. Afganistan’dan tutun, Bosna Hersek’ten çıkın, Türk askeri NATO adına her yerde başarı ile çalıştı.

Türkiye’nin NATO üyeliği  ve Amerika ilgili bir anekdot oldukça ilgimi çektiği için buraya aktarmak istedim;

1952 yılında Türkiye’nin üyeliğinin NATO’ya kabul edilmesinden kısa bir süre sonra, ünlü tarihçi yazar, Bernard Lewis, Türkiye’de NATO’ya girişin kutlama davetine katılır. Kendi deyimi ile, NATO’ya üye olmaktan dolayı herkes gururlu ve mutludur. Yemek sırasında konuklardan biri, bir Türk generaline, Türkiye’nin NATO’ya katılması hususunda ne düşündüğünü sorar,

General,

“Amerikalılarla müttefik olmanın sonunu hiçbir zaman,  ne vakit arkasına dönüp  kendilerini  sırtlarından bıçaklayacaklarını bilememizdir.” diye yanıtlar.[1]

Rahmetli Demirel’in, bir Tv programında,  “ Amerika file benzer kin tutar ve ne zaman tekme vuracağı belli olmaz” mealindeki sözünü hatırlarım.

Amerika öteden beri dünyaya meydan okur. Siyasi açıdan ne zaman geri adım attı? Dedik ya, güç meselesi. Mitingler, gösteriler, BM  ne derece etkili olacak göreceğiz.

Hüseyin SEYFİ



[1] Bernard Lewis- Buntzie C hurchill  Tarih Notları,arkadaş, 2012, , sf 113

 
Toplam blog
: 498
: 1546
Kayıt tarihi
: 12.08.07
 
 

Öğretmen Okulunu ve İktisat Fakültesi Kamu yönetimi bölümünü bitirdim, eğitimciyim, İyi derecede ..