Amerika yolculuğunun temelleri atılıyor.

Nisan 2001 de Strasbourg'da Fransa Gençlik orkestrası turnesinden dönen Burcu Göker, her ay muntazaman gelen  La Lettre de Musicien Dergisinde İnternational Summer Music Academy Leipzig Germany'de  A.B.D Newyork Juliard Scholl dekanı Prof. Stephan Clap'ın  temmuz ayında bir staj yapacağını  okudu. A.B.D  Burcu'nun  Paris'ten sonra hedeflediği ikinci duraktı. Bu staja katılmak için istenen cd yi ve formları doldurup  Almanya'ya gönderdi. O yaz  Fransa Gençlik Orkestrası ile stajı ve  Almanya, Fransa, İsviçre ve Belçikada turnesi olacaktı. Ben yaz aylarında iki aktivite arasında tarih çakışması olabileceğını söylediğim de iyi planlanırsa her iki aktiviteyi de yapabileceğini söyledi. Almanya'da Prof. Clap'ın yapacagı staj temmuz ayında, Fransa Gençlik Orkestrası turnesi ağustos ve eylül ayında idi. Bu durumda Burcu ülkesine gelip tatil yapamayacak , ailesini göremeyecekti. Ama mesleğine aşk derecesine bağlı Burcu için bu fedakarlıklar normaldi. Almanya'daki staj için gönderilen başvurunun cevabı oldukça erken geldi. Almanya'ya gönderilen Burcu'nun cdsi  stajın merkezi olan Amerika'ya Juliard Scholl'a gönderilmişti.  Burcu'nun cdsi ve özgeçmişi Juliard Scholl tarafından çok  beğenilmiş  ve bütün yol ve staj ücretleri karşılığı  Juliard Scholl tarafından burs olarak verilmesi taahütüyle Burcu temmuz ayında Leipzig'e davet edilmişti. Bu büyük başarı Burcu'yu çok mutlu etti. Artık yeni bir kapı daha açılmişti. İşte bu Leipzig stajı ve Prof. Clap Burcu'nun Amerika yolculuğunun sebebi oldu. Bütün bunlar olurken Burcu iki okuluna devam ediyor, resitaller ve orkestra konserleri veriyordu. O günlerden aklımda kalan güzel bir anı var. Güneşli, harika bir mayıs günü Burcu, Grand Amphıtheatre de la SORBONNE'de Paris Gençlik Senfoni  orkestrası ile bir konser verdi. Fransa Gençlik Orkestrasından başka Paris Gençlık Senfoni orkestrasında da çalan Burcu daha önce de bahsettiğim gibi aynı anda birçok orkestrada çalıyordu. Konserin olduğu salon Sorbonne Üniversitesinin Büyük anfisi idi ve hayatımda gördüğüm en güzel anfı idi. Aslında konser salonu olmayan, duvarlarında yüzlerce bilim adamının, felsefecinin, düşünürün heykellerinin yer aldığı bu çok büyük anfi büyüleyici idi. İste o anfide Burcu büyük bir orkestra ile çalacaktı. Sahnede yerini almış orkestraya sef ile birlikte gelen ve arkasını seyirciye dönen ve orkestrayı akort ettiren  harika sırtı açık sıyah tuvaletli  baş kemancı genç kız benim kızımdı. O anda o tarihi mekanda kendimi çok güçlü ve mağrur hissettim. Tüm konser boyunca devam eden bu gururumu konser sonunda Burcu'ya sarılarak ıfade ettim. Bu harika kız benim kızımdı.