Amerikadan gelen universite ogrencileri ile ilginc sohbet

Amerikadan gelen universite ogrencileri ile ilginc sohbet.

25 Agustos 2012 ailemle Topkapi sarayini geziyoruz. Inanilmaz bir kalabalik gerek bilet alirken gerek iceride gezilecek bolumlerin onunde onlarca metre kuyruk bekleme suresi 20 dakikanin uzerinde.

Hal boyle iken vakit nasil gececek, insanlar onundeki veya arkasindakilerle sohbet ediyorlar. Benim arkamda ise Amerikadan gelmis bir universiteli gurup var onlar da toplu halde Turkiyeye tur ile gelmisler bazilarinin yanlarinda ise aileleri de var.

Ellerinde Topkapi sarayinin haritasi var ama o kadar karisik ki ben bile isin icinden cikamam, yalniz benim daha onceden topkapi sarayini gezmisligim var ve hangi bolumde ne var az cok biliyorum. Neresi hazine, neresi kutsal emanetler, neresi silah neresi harem bolumu gibi.

O anda bulundugumuz kuyruk kutsal emanetlerin bulundugu kuyruk idi, dolayisi ile en uzun kuyrukta bulunuyorduk. Arkamda bulunan universiteli genc kizin annesi ingilizce bilip bilmedigimi sordu biliyorum deyince icinde bulundugumuz kuyrugun neden bu kadar uzun oldugunu ve iceride nelerin oldugunu bilip bilmedigimi sordu. Onlara girecegimiz bolumun dini bir bolum oldugunu Davut peygamberden , peygamberimiz Hz. Muhammede kadar butun peygamberlerin esyalarinin oldugunu, ozellikle yazili ilk kuran`in burada sergilendigini , onun icin girecekleri yerin dinler tarihi acisindan cok onemli oldugunu bildigim ingilizce ile anlattim. Kullandigim sive bir Turkun sivesinden ziyade ingiliz sivesi oldugunu soylediler. Ben Londrada yasadigimi kendi ulkeme aile ziyareti icin geldigimi anlattim.

Londrada yasadigimi duyunca diger universiteli gencler de sohbetin icine dahil oldular. Istanbul ve Osmanli tarihi ile ilgili sorular sormaya basladilar. Sorduklari sorularin herbirisine ayri ayri cevap alinca bana ogretmen misin diye sordular. Hayir dedim, her Turk gibi tarihimi iyi bilirim diye cevap verdim.

Onlar icin benim anlattiklarim cok onemliydi cunki iclerinden birisinin dedigi gibi onlarin anlatacaklari bir tarihleri yoktu. Aynen soyle dedi “biz Amerikalilar toplama bir milletiz kendimize ait tarihimiz yok “. Esas Amerikalilar ise kizil derililer ve biz onlarin neslini tuketmisiz. Bir Amerikalinin agzindan bunu duymak cok ilginc geldi. Sordum ne yani siz Kizilderililere soy kirim mi yaptiniz deyince iclerinden bir baskasi bu ne ilk ne de sondu dedi.

Kendi kendime bu nasil bir istir bir Amerikali kendi ulkesini bu kadar nasil asagilar diye dusunurken anlamis olacak ki dogrulari soylemenin degil saklamanin yanlis olacagini, olmiyan tarihleri ile yuzlesmeleri gerektigini soyledi.

Baska hangi soykirimlar var ki ne ilk ne son dediniz diye sordugumda bir dakikanin altinda bir sure icerisinde hic bir suclari olmiyan bebek , cocuk, kadin, yasli demeden 200 0000 sivil Japonun canini almak aslinda dunyanin en buyuk soykirimi sayilmali dedi.

Evet tahmin edeceginiz gibi konu sozde Ermeni soy kirimina geldi. Belki inanmiyacaksiniz ama bana soyledikleri beni cok sasirtti. Herkezin sandiginin disinda Amerikali gencler bu olaya soykirim olarak bakmiyorlar ve Osmanlinin cok insancil oldugunu anlatiyorlar. Eger bu olay Amerikada olsaydi ve bir azinlik Amerikaya ihanet etseydi, o azinliktan bu gune numine olarak bir kisi bile kalmazdi dediler. Osmanli ise bunlari sadece surmus ve dolayisi ile yollarda hastalik ve hava sartlari nedeni ile telef olmuslar, eger soy kirim olsaydi bu gun bunlari soyliyecek bir Ermeni bile kalmazdi dediler. Ayrica eger bu gun yahudiler soy kirimdan kurtulmuslarsa Osmanlinin bunda dunyaya buyuk insanlik dersi verdigini , bu gun osmanlinin devami Turkiyenin devlet olarak hala daha dunyada mazlum olan insanlarin yaninda oldugunu anlattilar.

Ben bu goruste olanlarin pek fazla olmadigini soyledigimde bana sen kendi tarihini bildigin kadar bizler de amerikali genclerin neler dusundugunu iyi biliriz ve amerikada universite gencliginin cogunlugu bu sekilde dusunuyor dediler.

Bu dusunduklerinin ne kadar gercekci oldugunu ise Istanbulda kiliseleri, camileri, havralari hatta herhangi bir dine mensup olmiyan ataistleri ve de Ramazanda acik olan lokantalari gordukten sonra daha iyi anladiklarini ve Turk insaninin ne kadar inanclara saygili oldugunu gorduklerini anlatiyorlar.

Kendi ulkelerinde ise inanctan daha ziyade paranin hukum surdugunu , uluslararasi sirketlerin Amerikanin kaderini belirledigini, ellerindeki maddi guc ile amerikan hukumetine istedikleri kararlari aldirdiklarini, CIA , FBI bunlarin kontrollerinin iste bu super sirketlerin elinde oldugunu anlattilar.

Dunyaya demokrasi (insan haklari) ihrac etme pesinde olan ama kendi insanina ise acimasiz olan bir Amerikan rejimini anlattilar.

Bu sirketlerin menfaatleri dogrultusunda 9-11 denen , 11 eylul olaylarinin bile kendi ajanlari tarafindan duzenlendigini, ikiz kulelerin kontrollu olarak dinamitlenerek yikildigini , bu olayda ne tesaduf bir tek yahudinin bile olmedigini, o gun o binalarda ofisleri bulunan butun yahudi sirketlerinin personeline tatil verdigini , Pentagondaki saldirinin ucakla degil fuze ile oldugunu bu gunun teknolojilsi ile Amerikan gencligini kandiramiyacaklarini anlattilar.

Sonra da bunu Afganistani isgal etmek , Iraktaki petrol kuyularini somurmek icin kullandiklarini, petrol sirketlerinin daha fazla kazanmasi icin Amerikan askerlerinin bosu bosuna oldugunu anlattilar. Onlara bunlari bizler biliyoruz da bunu sizin agzinizdan duymak beni hayretlere dusurdu dedim.

Bana soyledikleri ise cok uzak degil yakin bir zamanda dunyayi siyasetciler, hukumetler degil sirketler ve onlarin yoneticileri idare edecek bu gun yahudilerin kontrolunde olan bircok amerikan sirketinin dunyada kurulu olan devletlerin yarisindan fazlasinin butcesini katliyacak paraya sahip olduklarini Birlesmis milletler gibi kuruluslar ise gunumuz insanini uyutmaya calisan bu sirketlerin yan kuruluslaridir demek oldu.

Bu arada kuyruk bitti ve bizler Kutsal emanetler bolumunun kapisina gelmis olduk. Onlar beni Amerikaya ben onlari Londraya davet ettim ve ayrildim.

Kafamda kalan ise bizi bir Amerikali bile bizden iyi bildigiydi. Demek ki dedim dunyaya boyle hukmediliyor. (konustugum gencler arasinda cumhuriyetci ve democrat partililer arasinda herhangi bir gorus ayriligi yoltu.)