Amerikan katarı!

Katar sözcüğü Türkçe'de, başını bir eşeğin çektiği ve genellikle develerden oluşan yük kervanlarının adıdır... Ama aynı zamanda Körfez ülkelerinden birinin de adıdır Katar.

İslam coğrafyasında cirit atan Şeytani güçler, Obama döneminde İran'ı beslerken, Trumpla birlikte Suudilere arka çıkarak Müslümanları Şii-Sünni çatışmasına hazırlıyor...

http://blog.milliyet.com.tr/obama-iran-in-baskaniydi--trump-da-suudi-lerin-baskani-oldu--/Blog/?BlogNo=561411

Bunun başka türlü ifadesi de, Amerika, şimdi de Suudilerin başını çektiği güya Sünni bir katar oluşturuyor...Bu "deve katarını" oluştururken de karşı çıkabilecek her gücü Katar'ın dışında bırakıyor.

Son dönemde Türkiye ile her açıdan çok uyumlu ilişkiler geliştiren, Sünni İslam olmasına rağmen, emperyalizmin oyununa gelmemek için Şii çatışmasına mesafeli duran Katar, Arap aleminden izole ediliyor.

"Arabistan'da işler karışmışsa oradan sarışın bir Amerikalı geçmiştir (bunun aslı biraz farklıdır ama gündeme uygun hale getirdim), özdeyişi bir kere daha gerçek oluyor... Trump, Suudia Arabia'dan geçtikten sonra Arap alemi karıştı!!

Katar, tıpkı son 15 yılın Türkiyesi gibi, emperyalist oyunlarına gelmeyen İslamı emperyalist güdümünden kurtarmış olan bir ülkedir...

Medyasıyla, finansıyla gelişmiş ve gelişmekte olan bir İslam ülkesidir.

Türkiye'de de çok ciddi yatırımları var... Allah'ın verdiği petrol nimetini İslam ümmetinin aleyhine kullanmayan bir anlayışa sahiptir Katar... Bu da onu Amerika ve iktidarını emperyalizme borçlu Arapları rahatsız ediyor.

Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri... Bunların hepsi, emperyalizmin İslam coğrafyasında Osmanlı'dan sonra oluşturduğu Sun(n)i devletler...

Bu gayrı meşru varlıklarını sürdürmek için de emperyalistlerle işbirliği yapmaya mecburlar... Aksi halde ne Suudi hanedanı, ne Mısır darbecisi, ne BAE işbirlikçileri ayakta kalabilir..

Amerikan katarına katılan Arap ülkelerinin Katar'ı dışlayan bu tutumu karşısında Türkiye ne yapmalıdır?

Türkiye, kendisine zor zamanlarda dostluk göstermiş, maddi manevi yardımlarını esirgememiş bir kardeş ülkeye arka çıkmalıdır... Diplomasinin inceliklerini kullanarak ama kararlı bir destek olmalıdır bu...

Elbette zor bir süreç olacak... Türkiye, hem "Amerikan katarı" ülkelerle ilişkisini bozmayacak, hem de dost ve kardeş Katar'ı bu izolasyondan çıkaracak bir politika yürütmelidir, yürütecektir.

Zorluk da buradan geliyor... Mısır'da halkın iradesiyle seçilen Mursi'nin emperyalist destekli bir darbeyle devrilmesinden sonra Mısırla ilişkilerimiz bozulmuştu...

Yıllarca Amerikan destekli darbelerin mağduriyetini yaşamış bir ülke olarak elbette darbecilerin yanında olmayacaktık... Ama bir de reelpolitik var... Türkiye'nin işi bu bakımdan zor olacaktır.

Ne var ki, bir zamanlar Rus korkusuyla Azeri kardeşlerimizi göz göre göre ölüme gönderen Türkiye yok artık... İslam dünyasında ağırlığı olan, Batı'nın diş geçiremediği bir ülkeyiz çok şükür...

Eminim ki, bu "Katar" krizinde de en doğru çabayı gösterip hem kendi milli çıkarlarımızı hem de dostlarımızın çıkarlarını kollayan politikalar üreteceğiz...

Yapılacak iş, "eşeği" ürkütmeden katarın yönünü doğru yola çevirmek olacaktır!