Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '17

 
Kategori
Siyaset
 

Amerikan üsleri kapatılsın mı?

Amerikan üsleri kapatılsın mı?
 

Özellikle son günlerdeki tutumlarından dolayı İncirlik üssünün kapatılması için bir kampanya söz konusu. Ülkemizde bir başka ülkeye ait üslerin bulunmasında yarar mı, yoksa zarar mı var? Bu tür konularda duygusal davranıp kapatılsın veya kalsın demek son derece yanlış olur.

“Soğuk savaş döneminde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne (SSCB) yönelik istihbarat çalışmaları yapmak amacıyla 1951 yılında Türkiye’nin izni ve katkılarıyla Adana’da kurulan İncirlik Hava Üssü, ABD Hava Kuvvetleri 39. Hava Üssü Kanat’ına ev sahipliği yapmaya başladı”.

Görüyoruz ki bu üs sadece soğuk savaş döneminde istihbarat çalışmaları için kurulmuş. Şu anda soğuk savaş var mı?

Bu soruya verilecek cevaplar 1950 lere göre çok daha esnek ve karmaşıkdır. Dünya silah baronları satışlarının düşmemesi için tabii ki hem sıcak hemde soğuk savaşların sürmesinden yanadır. Günümüzde sürekli şekil değiştirerek devam eden savaşların sebepleri incelendiğinde bu silahçıların ön planda olduklarını görüyoruz.

Ancak artık o eski iki kutuplu yıllarda değiliz. Silah üreticileri de güne uygun olarak çeşitlendiler. Buna paralel olarak da ittifaklar çoğaldı. Artık ABD / Rusya çekişmesine Çin, bir ölçüde de olsa AB de katıldı. Değişen şartlara göre Türkiye de tabii ki kendi çıkarına olacak durumu her an yeniden değerlendirmek durumundadır.

ABD nin yanında mı kalmalıdır, Rusya ile mi olmalıdır? Veya Çin olmazsa AB ile mi hareket etmelidir. Bu sorulara cevap ararken, ileride nasıl beraberlikler içinde olacağımızı düşünürken geriye, yaşadığımız örneklere de bakmamız gerekiyor.

ABD ve AB bizim bölünmemizi, küçük uydu devletçiklere ayrılmamızı istiyorlar. Bu artık kesin. En son “Fırat kalkanı” harekatında bile bize karşı takındıkları tavır onlarla ilişkilerimizi yeniden gözden geçirmemiz için yeterlidir.

Rusya tarihin tozlu sayfalarından beri komşumuz olmasına rağmen davranışları ile çok da güvenilir olmadığını bize defalarca kanıtlamış bir komşumuzdur. Çin, Şangay örgütü ve batı tehdidi nedeni ile Rusya ile yakın ilişki içersinde ve bize de uzaktır. Bu bakımdan güçlü bir ittifak pekde mümkün değildir.

Şu unutulmamalıdır ki, tehlikeden uzak yaşamak için en önemli şart çevrenizde düşman barındırmamaktır. Bu da ilk olarak çevre ülkelerinizle dostane ilişkiler kurmanızla sağlanabilir. Eğer siz içinizde komşunun düşmanlarının üslerin barındırıyorsanız, komşularınız ile ciddi bir dostluk kuramazsınız. Sırf bu yüzden bile ciddi ve kendine güvenen bir devlet içinde başka ülkelerin askeri varlığını barındırmaz. Başkalarının askeri varlığını barındırmak, size olan güveni sarsar ve itibarınızı düşürür.

Türkiye birilerinin kanatları altında yaşamını sürdürecek bir ülke değildir. Bağımsız, herkesle eşit mesafede politikalar oluşturmak, böylece eski güvenilirliğine kavuşmak zorundadır. Dost sandığımız o düşmanların istediklerini yapmadığımız için ülkemizde yaratılan katliamları acı ile yaşıyoruz. Yapanlar o veya bu olur, sonuçta maşadır. O maşayı tutan eller ise maalesef dost bildiklerimizdir.

Eğer huzurlu ve başı dik bir ülke olarak yaşamak istiyorsak,

1)     İçimizdeki tüm yabancı askeri varlıkları çıkartmalıyız.

2)     İstihbarat birimlerimizi yenileyip güçlendirmeliyiz.

3)     En azından geçiş dönemi için kısır politik çekişmeleri bir tarafa bırakıp, ülke bütünlüğü ve refahını isteyen tüm siyasi örgütlerin ortak olacağı bir hükümet oluşturmalıyız.

4)     Komşularımız ile dostluk bağlarını hızla yeniden tesis etmeliyiz.

Bütün bunların nasıl yapılacağı hakkında kafamız karışıksa, bir  zamanlar Atatürk nasıl yapmış, bir göz atmamız yetecektir.

İzmir 08.01.2017

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..