Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '07

 
Kategori
Gelenekler
 

Amerikan usulü düğün

Amerikan usulü düğün
 

Otelden içeriye girdiğimizde kiliseye nikah seremonisine gelen konuklar ile karşılaştık. Saat 5 olmuştu açık büfe hazırlanmış, herkes sıra ile tabaklarına zevklerine göre birşeyler alıyorlar, ben ise demlenmeyi tercih ediyorum. İçki ücretsiz içebildiğiniz kadar içebilirsiniz. Bende öyle yapıyorum ve içebildiğim kadar içiyorum. Gelin ve damat için bulunduğumuz salonun üst kısmında yer bulunuyor oldukça geniş, seremonide görev alan bayan ve erkekler hep beraber buradalar. Bende onlara katılınca kadro tamamlanıyor. Burada da küçük bir büfe hazırlanmış yiyecekler ile dolu. Ayrıca içkiler ve iki adet şampanya bulunuyor.

Vaktin nasıl geçtiğini anlayamadan bizi aşağıya çağırıyorlar. Tek tek isim okunuyor ve bayanlar ve erkekler çiftleştiriliyor. İlk sırada Coreen ve ben, elinde mikrofon olan kişi gecenin sunucusu imiş, bizi öyle bir tanıttı ki, oskar ödülünü almaya gidiyorum zannettim. Sanki ağır siklet dunya box şampiyonu gibi havaya soktu. Kapıdan içeriye girdiğimizde rock and roll müziği çalıyordu. Konuklar dans pistinin etrafında ayakta bekliyorlar. Öyle bir havaya girdik ki onları selamlayarak ilerliyoruz, neredeyse salonun diğer tarafından çıkıp gidecegiz. Neyse ki protokol müdürü hızımızı kesti ve bizi yönlendirdi. Bizde yönlendirmeye göre dans pistinin kenarında yerimizi aldık. İsmi okunan ve salona giren her çift yeteri kadar yürüdükten sonra bizim yanımızda yerini alıyor. Son olarak gelin ve damat salona girdiler ve onlarda aramıza katıldı. Dans müziği ile gelin ve damat anons edilerek dansa davet edildi. Müzik basladıktan bir süre sonra diğer konuklar da dansa istirek etmek uzere anons edildi.

Masamızda yerimizi aldığımızda herkesin önünde yelpaze üzerinde de ait oldugu masanın ismi ve şahısların isimleri yazıyordu ayrı ayrı. Her masada büyük bir vazo ve icinde büyük cicek buketi var, onun üzerinde de ait oldugu bölge ya da kasaba ismi yaziyor. Yelpazeler salona giris kapisinin hemen yanindaki masanin uzerine konmus. Yelpazede ismini bulan hangi masaya oturacağını öğreniyor. Bana da gelinle damatın masası ayrılmış. Masanın üstü harika gözüküyor herkesin önünde kare şeklinde hediye paketi var, merak edip içini açtım, icinden cıka çıka fındık fıstık çıktı. Garson siparişleri alıyor. Ben yiyecek birsey istemediğimi söyleyince Coreen uyardı yemelisin çünkü parası ödendi. Peki dedik o zaman söyledik birseyler. Gece boyunca rock and roll caldı, hic sevmem. İyide müzik onların muziği, evlenenlerde onlar bize ne oluyor, sevsek ne sevmesek ne olur. Pistekiler işaret ediyorlar gel buraya diye, ben gidiyorum dans etmeye. Onlar rock and roll dansı yapıyorlar ben kafama göre takılıyorum. Gece boyunca oturmadım desem yalan olmaz, tam oturuyorum birisi çekiştiriyor. Dikkatimi ceken birsey oldu fotografci gecenin 11 ine kadar bizimle beraber idi. Eve de bekleriz dedim güldü arkadaş olduk adamla. Rüya gibi bir gece geçirdim, görgüsüzluk hic olmadı o kadar cocuk olmasına ragmen, hicbir sorun olmadı cunku muhakkak birisi cocuklar ile ilgileniyordu. Cok güzel organize olmus bir gece idi. Organizasyondan sorumlu bayan hizmetin en iyisini verebilmek icin çırpınıyordu. Gece boyunca yüzü hep güldü. Yardımcılarının yapmasi gereken isleri üşenmeden kendisi yapıyordu. Gecenin sonunda masalardaki cicekler ve vazolar gelinin tespit ettigi kisilere verildi. Iki gun boyunca mükemmel bir kutlama gecirdim. Ama en hosuma giden tarafı, salona çıkarken anons edilis şekli ve salonda ilerleyişimiz idi. Hicbir zaman unutmayacagim o birkac dakikayi. Sabırla okudugunuz icin teşekkur ederim.

Bazen k harfi yerine c yazıyorum, bu benim kelimeleri yazarken istemeden yaptığım hata, bazen hatamı yakalıyorum. Günlük yaşamda bu sekilde kullandığım icin, bazen de gördüğüm halde yanılıyorum. Yanılarak yaptığım bu hatamdan dolayı özür dilerim.

 
Toplam blog
: 377
: 711
Kayıt tarihi
: 05.08.06
 
 

Türkiye'yi ve Türk insanını çok seviyorum. Dünyada bütün canlıların yaşam hakkı olduğuna inanıyorum...