Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '13

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Amsterdam deyince...

Amsterdam deyince...
 

Amsterdam


Romantik ve bohem hayat tarzıyla ve geleneksel anlayışın ötesindeki renkli yaşantısıyla 13. yüzyılda küçük bir balıkçı kasabası olarak kurulan Amsterdam, şimdilerde labirenti andıran ve kilometreler boyunca şehri sarmalayan su kanallarının hükümdarlığında parlayan bir yıldız. Eğer bir gün Amsterdam'a giderseniz; ben Jabiroo Kuşu'nun seçtiği eğlenceli, ilginç ve tarihi bu mekanlara uğramadan dönmeyin. 

Amsterdam Kanalları

Amsterdam, sahip olduğu kanallar bakımından ‘‘Venice of North’’, yani Kuzey’in Venedik’i olarak anılıyor. Bu kanallara büyük ilgi gösteren sadece turistler değil. Şehirde yaşayan insanlar da, şehir içinde seyahat etmek amaçlı bu kanalları sıkça kullanıyorlar. Ayrıca kanalların, şehrin görüntüsüne de hoş bir katkısı var. Nereden fotoğraflarsanız fotoğraflayın, harika bir kare yakalıyorsunuz... Bu kanalları gezmek için en iyi yol ise, kanal üzerinde yapılan turlara katılmak. Yaklaşık 10 Euro ödeyerek, siz de bu büyüleyici geziye dahil olabilirsiniz.

Dam Meydanı

Güvercinlerle dolu olan Dam Meydanı, bizim Taksim Meydanı ile benzer özelliklere sahip. Çünkü burası, Amsterdamlılar ve turistler için bir toplanma, buluşma noktası halinde. 13. yüzyılda inşa edilen meydanda pek çok kafe, butik, ziyaret edilecek önemli yerler bulunuyor. Taksim’de olduğu gibi; Amsterdam’da da özel olayların, sokak sanatçılarının adresi haline gelen bu meydan, 1960‘larda hippi popülasyonu ile ünlüymüş. 

Vondelpark

Her yıl yaklaşık 10 milyon ziyaretçi alan Vondelpark, Amsterdam’daki en büyük parktır. Amsterdamlıların koşu, köpek gezdirmek, müzik dinlemek, kitap okumak ve dinlenmek için sıkça tercih ettiği bu park, insana kesinlikle huzur veriyor. Ayrıca zaman zaman parkın sahnesinde ücretsiz konserler de veriliyor. 1864 yılında bir grup vatandaş tarafından kurulan Vondelpark, bugün Amsterdam’a gidildiğinde mutlaka görülmesi gereken yerler arasında ilk sıralarda yerini koruyor. 

Çiçek Pazarı

Çiçek Pazarı’nın en bilindik özelliği, dünya üzerindeki tek yüzen çiçek marketi olması. 1862 yılında kurulan pazar; yıl boyunca Pazar günleri hariç her gün, herkese açık. Envai çeşit çiçeğin bulunduğu pazarda ayrıca hediyelik eşya satışı da yapılıyor. Eve dönerken yanınıza alacağınız en güzel hediyelik eşyalardan biriyse, Çiçek Pazarı’ndan alacağınız lale şeklindeki ampuller! Özellikle yeni yıla girmeden alışverişinizi buradan yapmanızı öneririz.

Rijksmuseum

Hollanda ulusal müzesi olan Rijksmuseum, buram buram sanat ve tarih kokuyor. 1800 yılında Hague’de kurulan müze, 1808 yılında Amsterdam’a taşınmış. 8000 parça eserin bulunduğu müzede, özellikle 17. yüzyıldan kalma Flemenk sanatçıların eserlerini görmelisiniz. Her gün 09:00 - 17:00 saatleri arasında açık olan müzenin içerisinde, Asya’ya özgü eserlerin sergilendiği bir bölüm de var. 

Red Light District 

Amsterdam deyince akla ilk gelenlerden biri de Red Light District. Amsterdam’ın en bilinen sokaklarından olan Red Light District, fuhuş sektörüyle ön plana çıkıyor. Kabinlerde bulunan kadınlar, müşteri çekmek amacıyla ilgi çekici danslar yapıyorlar. Fakat bu bölge polis koruması altında olduğundan, herhangi bir istenmeyen durum ya da başka bir şey söz konusu olmuyor. Bu sokakta restoranlar, kafeler, barlar ve daha birçok vakit geçirebileceğiniz alanlar da mevcut. Amsterdam’a giderseniz, bu ilginç sokağı ziyaret etmeden dönmeyin.

Madame Tussauds Müzesi

Bu güzel şehir, güzel bir müzeye daha ev sahipliği yapıyor. Giden hemen herkesin fotoğraflarına rastlamışsınızdır. Kimi Adolf Hitler’le, kimi Marilyn Monroe ile, kimisi Madonna, kimisi de George Clooney ile fotoğraf çektiriyor burada. Evet, bu müze bir balmumu heykel müzesi! Ama bu müze, sadece bir balmumu heykel müzesi olmaktan tamamen çıkmış durumda. Son zamanlarda çocuklar ve yetişkinler için özel efektler kullanılarak eğlence merkezi haline dönüştü. Buraya gidip de eğlenmemek neredeyse imkansız!

Anne Frank House

Biraz gizemli, biraz tarih kokan, biraz da ilginç bir yer var sırada. 2. Dünya Savaşı’nda Anne Frank ve ailesinin iki yıl boyunca saklandığı evi ziyaret etmek ister miydiniz? Amsterdam’da bulunan bu ev, şimdilerde müzeye dönüştürülmüş. Küçük Anne ve ailesi ile Van Pels ailesi ve Mr. Frit Pfeffer’in Naziler’den saklandığı günlerin anısına yapılan müze, Amsterdam’daki en popüler yerlenden biri.

Amsterdam'ı daha yakından keşfetmek için tıklayın!

 
Toplam blog
: 67
: 2743
Kayıt tarihi
: 15.04.13
 
 

Jabiroo ismi bir tür Güney Amerika leyleğinden esinlenerek bulunmuştur. Jabiroo özel seyahat haya..