Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '08

 
Kategori
Şiir
 

An

An
 

Bazen bir saatin yelkovanında takılı kalır zaman 

Ömür boyu saklanacak tatlı bir sedadır yaşanan 

Akreple yelkovanın o en can alıcı düzleminde 

Susa kalmış,  

Susturulmuştur an. 

 

Bak şimdi biri gece 

Öbürü gecenin yarısı 

Mecburi istikametlerin 

Zorunlu yolculuğunu adımlıyor zaman. 

 

/ Mecburi yolculukların 

Zorunlu istikametlerini adımlasa da zaman/ 

O gülfidanı gülümseyerek uyanacak yine sabaha 

Bedeninde geceden emanet tane tane terler  

Yapraklarında kızıla çalan koyu yeşil damarlarla… 

Gecenin emanetini soluyacak gündüz,  

Buharlaşacak zaman. 

 

Birileri yolun sağından yürüyecek yine... 

Birileri solundan. 

Ayşe kız işe yetişecek! 

Koşar adım çıkarak merdivenlerden. 

Birileri yakıp yıkarken duvarları... 

Birileri yeni duvarlar örecek.  

(Canının yandığına aldırmadan!) 

Ve dört duvar arasında pıhtılaşacak,  

Kuruyacak kan. 

... 

Bir ağaç gövdesi,  

-Yeşile duran dallarıyla- 

Gökyüzüne kafa tutacak 

Boyuna posuna aldırmadan. 

İnadına mavi, inadına yeşil! 

Gökyüzünde tufan. 

Mavi-yeşile...  

Yeşil-maviye kurban. 

... 

Kreme kusan, beyaza susan duvarlarda  

Bir kadının çığlıkları patlayacak yine... 

-Duvarlar çığlıklara gardiyan- 

... 

Bir anne bebeğini emzirecek  

Yarın ne getireceğini bilmeden! 

Ve öylece yürüyüp gidecek an 

Arkasına bakmadan. 

... 

Ve dünyanın herhangi bir yerinde 

Bir Flamenko gecesinin o flu kızıllığında 

Takılı kalacak akreple yelkovan. 

Bir ayağı yerde, bir ayağı yürekte. 

Öylece donacak an! 


Aynur Sarıkaya… 

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..