- Kategori
- Şiir
An
Bazen bir saatin yelkovanında takılı kalır zaman
Ömür boyu saklanacak tatlı bir sedadır yaşanan
Akreple yelkovanın o en can alıcı düzleminde
Susa kalmış,
Susturulmuştur an.
Bak şimdi biri gece
Öbürü gecenin yarısı
Mecburi istikametlerin
Zorunlu yolculuğunu adımlıyor zaman.
/ Mecburi yolculukların
Zorunlu istikametlerini adımlasa da zaman/
O gülfidanı gülümseyerek uyanacak yine sabaha
Bedeninde geceden emanet tane tane terler
Yapraklarında kızıla çalan koyu yeşil damarlarla…
Gecenin emanetini soluyacak gündüz,
Buharlaşacak zaman.
Birileri yolun sağından yürüyecek yine...
Birileri solundan.
Ayşe kız işe yetişecek!
Koşar adım çıkarak merdivenlerden.
Birileri yakıp yıkarken duvarları...
Birileri yeni duvarlar örecek.
(Canının yandığına aldırmadan!)
Ve dört duvar arasında pıhtılaşacak,
Kuruyacak kan.
...
Bir ağaç gövdesi,
-Yeşile duran dallarıyla-
Gökyüzüne kafa tutacak
Boyuna posuna aldırmadan.
İnadına mavi, inadına yeşil!
Gökyüzünde tufan.
Mavi-yeşile...
Yeşil-maviye kurban.
...
Kreme kusan, beyaza susan duvarlarda
Bir kadının çığlıkları patlayacak yine...
-Duvarlar çığlıklara gardiyan-
...
Bir anne bebeğini emzirecek
Yarın ne getireceğini bilmeden!
Ve öylece yürüyüp gidecek an
Arkasına bakmadan.
...
Ve dünyanın herhangi bir yerinde
Bir Flamenko gecesinin o flu kızıllığında
Takılı kalacak akreple yelkovan.
Bir ayağı yerde, bir ayağı yürekte.
Öylece donacak an!
Aynur Sarıkaya…