Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '12

 
Kategori
Anneler Günü
 

Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmazmış.

Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmazmış.
 

Eminim ki, ben bebekken, sen de beni böyle severdin.


Tahmin edebileceğin gibi, Bağdat'ı hiç görmedim ben güzel okuyucum. Biricik anamıysa, 35 yaşıma kadar, Cahit Sıtkı Taranca'nın deyimiyle: yolun yarısına kadar bildim, gördüm, tanıdım; ne yazık ki...

Bir elin parmaklarından bir fazla da yarim oldu benim. Her birini ayrı ayrı, tek tek sevdiğim... Ve evet... Ana gibi yar olmadığının en canlı şahidiyim.

Anayı diğer canlılardan ayıran en kutsal, en bulunmaz özelliği, hiçbir şey beklemeden, karşılıksız, sonsuz, sınırsız sevebilmesidir heralde; canından çok değer verdiği evladını...

Herkesin anasını kendine tatlıdır, kendine bir başkadır da... Bu gün bende görüp, beğendiğin her ne varsa, emin ol ki, o özelliğimi de, biricik anamdan almışımdır ben.

Onu yazarken, burnumun direği, yüreğimin her biri teli ayrı ayrı titriyor; en hakiki ve en can yakanından şu an...

Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmazmış dedim ya... Bu sözün en canlı şahidi, en canlı örneğiyim ben. Değil yarimle; şu fani Dünya'da gördüğüm, bildiğim, tanıdığım hiçbir şeyle karşılaştıramam ki ben; sabır taşı, dert küpü, gönül deryası anamı...

Ne çektiği çileye, ne gördüğü vefasızlığa, ne bir gün aç, bir gün tok kalışına isyan etti. Binbir sağlık problemiyle neredeyse anasından doğduğu günden beri boğuştuğu halde, o yarım yamalak haliyle bile, bir tek şey yapmayı biliyordu benim güzel anam: Yaşadığı her şeye sabretmek, sahip olduğu her şey için yatıp, kalkıp Allahına şükretmek...

" Beterin beteri var! " deyip, hep elindekiyle yetinmeyi bilen kanaatkar, vefakar, cefakar anam benim.

Yolunu kaybeden çocuğa da, damacanayla su satan gariban esnafa da, kendi tokken aç yatan komşusuna da, penceresine konan güvercine de, soğuktan üşüyen kediye de, evimizin iki sevimli kedisi Şımarık ve Garip'e de sahip çıkabilmeyi bilen; şefkat ve merhamet yuvası anam...

Bu gün kendimle gurur duyduğum, sahip olmaktan onur duyduğum hangi özelliğim varsa, biliyorum ki, ben onların hepsini de melek yürekli, iyimserliği sınır tanımaz anamdan aldım.

Gizliden gizliye yazdığın şiirlerin, ruhumun en ince yanlarını, sonsuz sabrın, azimin ve sonuna kadar mücadele gücünse, benim yılmak, geri basmak, vazgeçmek bilmeyen savaşçı ruhumun yüreğimin tohumlarını ekti; bir bir...

Her şeye rağmen karşısındakine hep bir şans daha veren, kötülükleri unutmaya, iyilikleriyse, yaşadığı sürece aklında tutmaya çalışan yaradılışın, bendeki sonsuz insan sevgisinin mayasını çaldı ruhuma...

Kanaatkarlığın, para hırsına kapılmamama, ah almamaktan, haram yemekten ölümüne korkmansa, benim adam gibi adam olmaya çabalamama yaradı.

İyiyi övmek, kimsenin hiçbir şeyinde gözü kalmamak, " Allah herkese de, bize de versin " anlayışın paylaşımcı, kendimden başkalarını da düşünen, bencilliğine, nefsine ölümüne savaş açan, kibirden uzak, olabildiğine alçak gönüllü olmaya çalışmama vesile oldu.

Başta bana, sonra da herkese verdiğin, aşılamaya çalıştığın her insanca duygu ve davranışa, ruhuma kazandırdığın inceliğe, sayende sahip olduğum en insan yanlarıma sonsuz teşekkürler benim eşsiz anam.

Ruhun şad, mekanın cennet olsun.

Dilerim, zamanı geldiğinde, kaldığımız yerden devam ederiz. Bu yazdığım satırlar sana olan sevgimin şahidi olsun, hem de mahşere kadar; benim melek yüzlü, aydın fikirli, sonsuz iman sahibi olan anam.

Evet... Ben de şahitlik ederim ki, anam gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz.

Not: Yazıda kullanılan görsel www.bebekyemeklerim.com adresinden alınmıştır.

 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..