Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '17

 
Kategori
Anılar
 

Ana Parası, Oldu Yürek Yarası!..

Ana Parası, Oldu Yürek Yarası!..
 

Son Veda


 

Anne şefkat ve merhametinin evlatlar üzerindeki etkisine örnek olabilecek, içinde dram barındıran iki ayrı öyküyü izninizle kaleme almak istedim. 12 Eylül öncesi ülke siyasetinin karışık dönemine rastlayan gençlik yıllarında Ardahan’ın Duduna köyünden; Kemal, Çetin, Mustafa, İsrafil, Hayrettin, Ahmet, Orhan, Nimet, Nurettin, Ehlidil, Yücel ve diğer birçok can ciğer arkadaş grubu genç yaşta doyamadıkları köylerinden, yurtlarından koparak iş güç ve gelecek kaygısıyla gurbete savrulurlar. Kimi yurt dışına kimi Gebze’ye, İstanbul’a... İçlerinden, ay farkıyla askerlik çağı gelen Mustafa, vatani görevini yapmak üzere 1979’un Kasımında Denizli’deki birliğine teslim olur.

Mustafa iki aylık askerken, askeri gazinoda (kantin) istirahat anında çayını yudumlarken, hemen önünde telaşla gezinen bir asker görür, dikkatlice bakar. Bir de ne görsün. Çocukluk arkadaşı Yücel... Bağırır, ‘Yücel sen misin... Hayırdır, sen de mi geldin’ diyerek büyük bir özlemle birbirine sarılırlar. Yücel; ‘Evet, ben devre kaybı olarak askere geldim’ der ve elini cebine atar, hemen iki adet 100’lük kağıt parayı çıkarıp Mustafa’nın eline acelece sıkıştırır.

Mustafa askere gelmeden önce, yıl boyunca her gün birer paket içtiği sigara , annesini çok üzmektedir. ‘Oğlum bu mereti bırak, içme, gençliğine, sağlığına yazıktır’ deyip durur. Mustafa da annesini kırmama adına sigarayı bırakmak ister. Fakat gençliğin verdiği heyecan ve o günkü düştüğü boşluğun acısını çıkarırcasına sigarasını bir türlü bırakamaz. Ancak, sigarayı azaltmış gibi görünse de annesinin üzülmemesi için gözden ırak içmesiyle, annesi ümitlenmiş ve bıraktığına inanmaya başlamıştı.

Askeri gazinoda buluşan Yücel, getirdiği emaneti verir: ‘Bu 200 lirayı annen sana gönderdi, dedi ki; Mustafa sigarayı bıraktı. Bu parayla çerez, kuruyemiş alsın, boş zamanlarında eğlence olsun’ söylemi üzerine; annesinin bu duygusal hareketi Mustafa’yı oldukça etkilemiş ve kendine büyük sorumluluk yüklemişti. Bir zaman düşündükten sonra; -askerlik boyunca içebilirdi, ancak dönüşte annesine ne cevap verebilirdi- büyük bir irade göstererek taşıdığı sigara paketini aynı gün çöpe attı. Aradan geçen 39 yılda ağzına sigara koymadı.

Mustafa, 2017 Kasımında da 87 yıllık ana yüreği ve bedenini kendi eliyle toprağa verdi. Bu saygı ve güven bağıyla annesi de ona, ömründe kendi elleriyle sağlık ikram etmişti. Evet değerli okurlarımız, o Mustafa bendenizim... Yücel arkadaşım da annemin cenaze merasimindeki fotoğrafın sol üst köşesindeki en son bıyıklı arkadaşımızdır. Annemin ruhu şad olsun. Yücel’e, taziyede bulunan o dönemdeki arkadaşlarıma ve tüm dostlarıma müteşekkirim.

Diğer bir öykü ise; yakın bir köyümüzde hayat dolu bir gencin, bir eylül ayı yaprak dökümünde,  yürekleri dağlatan bir intihar olayı ile gururunu korumak isterken duygusallığa yenik düşmesiydi. Tetik, cengaver, yaşıtlarından ileri ve üstün yetenekli, çalışkan; tarımda toprakta, sapın samanın, malın koyunun üstesinden gelen, köyünde evinin direği; mert, yiğit, henüz bıyığı terlememiş, motosiklet tutkunu, ömrünün baharında genç bir ergen delikanlı...

Verilen sözlerin yerine gelmesiyle, artık motosiklet alımının zamanı geldiğine inanan delikanlı, motosiklet alımıyla başlayan karabasanlar bütün ümitlerini, hayellerini beraberinde alıp götürür... Aslında annesi onu kaza belaya karşı korumak istemiştir... Ancak, gencin motosiklet tutkusu ve sevdasının önüne geçilemeyeceği gerçeği, daha sonra çenesine dayadığı silahla acı sonunu getirmesiyle anlaşılmış, ailesini  vicdan azabıyla baş başa bırakıp çekip gitmişti! Işıklar içinde uyusun ...

Mustafa DURSUN      

 

 
Toplam blog
: 16
: 498
Kayıt tarihi
: 19.04.17
 
 

AÖF Sosyal Bilimler Önlisans Mezunu, orman teşkilatından emekli memur, mesleki STK da görevli, ki..