Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '09

 
Kategori
Futbol
 

Anadolu, İstanbul'a futbol oynamayı öğretiyor.

Anadolu, İstanbul'a futbol oynamayı öğretiyor.
 

İstanbul, Anadolu'ya kafa tutabilir mi?


Dönem dönem İstanbul takımlarının gerilediğine şahit olurduk. Ancak içlerinden en az biri ortaya çıkar; ligi forse ederdi. 2009 yılında ligin tepesinde iki Adadolu takımı var; Sivasspor ve Trabzonspor. Bunlar yetmiyormuş gibi her hafta bir diğeri çıkıp, İstanbul'un çok değerli renklerine kafa tutuyorlar.

Dün Ankara'da bir Arago-Fenerbahçe klasiği yaşandı.

Bugün Kocaelispor, Galatasaray'ı resmen İstanbul'a gömdü.

Bakmayın Beşiktaş'ın Gaziantep'te aldığı fiyakalı galibiyetine. Beşiktaş, aslında Fenerbahçe'den de Galatasaray'dan da çok daha dağınık ve kötü durumda.

Sivasspor'un izleyebildiğim maçlarında çok disiplinli ve bir takım kurgusu içinde top oynadığını gördüm. Antalyaspor, Galatasaray karşısında çok iyiydi ve futbolun bütün gereklerini yerine getirmişti. Geçen hafta 7 gole rağmen Hacettepe'nin bile zaman zaman iyi top oynadığını, en azından Fenerbahçe kalesine şut çektiğini izlemiştik. Düşünün Fenerbahçe bunu bile yapamıyor.

Anadolu'daki bu iyi futbolun bir nedeni de değişen teknik direktörler. Gitmedik takım bırakmayan ve en az üç takımı küme düşürmüş o klasikleşmiş isimlerin yerini alan yeni kuşak Anadolu'da bambaşka bir futbol oynanmasına neden oluyor. Kocaelispor'daki Yılmaz Vurallı dönemi bir hatırlayın.

Dün Fenerbahçe ile ilgili gözlemlerimi maç sırasına paylaşmıştım. Galatasaray da Fenerbahçe gibi olağanüstü dağınık bir top oynuyordu. Fenerbahçe'yi dün akşam Volkan korumuştu; ancak Galatasaray'ın kalecisi hem çok kötüydü hem de Taner gibi gol vuruşu anında kendi sinirlerini dondurup, rakibin bütün sinirlerini geren bir futbolcu vardı rakipte. Taner'in Kocaelispor adına attığı dördüncü gol mükemmelidi. Sabri'yi oyundan düşürüşü, Meira'ya kurduğu pozisyon üstünlüğü ve kaleci De Sanctis'i bitiren sağ ayağının dışıyla yapılan kusursuz dokunuş.

Taner önümüzdeki sene üç büyüklerden birine gelecektir. Gelir gelmez de o havaya uyacak belki de futbol oynamayı bile unutacaktır.

Oysa, Anadolu yıldızın parladığı bir karanlığı da içinde barındırıyor.

Anadolu, İstanbul'a futbol oynamayı öğretiyor.

Galatasaray da Fenerbahçe de Beşiktaş da bu sene teknik direktör seçimlerin inanılmaz hatalar yaptılar. Beşiktaş Ertuğrul Sağlam'a tahammül gösteremediği için belki önümüzdeki seneyi de kaybetti. Aragonesle ilgili düşüncelerim arşivlerde. Skibbe ile ilgili ilk defa yazacağım ancak oynattığı futbol tam bir fiyasko. Galatasaray'da kimin nerede oynadığını anlamak mümkün değil. Böyle şablonsuz futbol artık kalmadı. Dün sahanın en kötüsü Deniz oyundan alınıp yerine kimseyi monte edilmediği için Gençlerbiriliği tarihi farkı kaçırdı. Galatasaray ise o farkı yedi. Çünkü orta sahası bomboştu.

İstanbul'un iki büyüğünün yenilgi sayısı şimdiden 6 oldu. Sezon sonuna kadar daha kaç olacaktır; yaşayarak göreceğiz.

Son olarak; ben bir İstanbullu olarak Anadolu'dan şampiyon çıkmasını isteyen ya da bekleyenlerden biri değilim. Örneğin, Galatasaray şampiyon olmasın da Gaziantepspor olsun, Beşiktaş olmasın da Trabzonspor olsun ya da Fenerbahçe şampiyon olamayacaksa Sivasspor olsun diye bir düşünceye hayatımın hiçbir döneminde sahip olmadım. Saygı duyarım ama o kupanın İstanbul'da kalmasını da isterim.

Ancak görünen o dur ki; bu sene Türkiye liginde bir ilk yaşanacaktır.

Uzay Gökerman

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..