Anadolu'da FETÖ'nün inleri nerelerdedir!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devleti  karserli bir ur gibi sarmış FETÖ'nün inlerine gireceğiz demişti...FETÖ'nün can havliyle saldırıya geçtiği 15 Temmuz gecesinden sonra, topyekün inlerine gireceğiz, diyor.

Yarın yapılacak MGK'da Cumhurbaşkanımızın FETÖ'nün inlerine toptan gireceğiz sözünün karara dönüşmüş haline göreceğiz elbette...Peki, bu topraklarda bu ihanet şebekesinin inleri nerelede bulunur?

Aslında, adı gibi ana dolu olan şu topraklarda ayılar için, kurtlar için inler vardır ama hainler için in yoktur...Her karışı şehit kanıyla sulanmış bu mübarek topraklarda böylesine gözü dönmüş ihanetin ini olamaz...

Bunların inleri devlet içinde kazılmış...Devletin her kurumunda, her bürosunda bunlara ait inler bulunuyor...Ta yetmiş yıllardan beri bulundukları yerlerde in kazıp yerleşmişler.

Bugün CNN Türk televizyonunda eski bir başsavcı, Harp Okullarının 1994 yılı mezunlarının tamamının FETÖ'nün elamanları olduğunu söyledi...Çünkü 1986 sınav soruları çalınıp örgüt elemanlarına verilmiş...Bunların mezuniyeti de 1994 yılı oluyor.

Bu subaylar şimdi Kurmay Albay veya general düzeyinde ve sayıları da bin civarında...Daha sonraki yıllarda da bu işin sürdüğünü düşünürseniz, bugün ordudaki rütbeli sayısının yarıya yakını FETÖ'nün elamanı...

Bu korkunç manzara, asıl tehlikeli inlerin nerede kazıldığını çok açık gösteriyor...Bu askerlerle ne sıkıyönetim ilan edilebiler ne de olağanüstü hal güvenilir olur...Mutlaka sivillerin hakim olduğu sıkı bir yapı oluşturulmalı.

Kuşkusuz devlet bunları biliyor ve yarın MGK'da bütün bunlar masaya yatırılıp bu işgal gücünü tamamen kazımanın yollları bulunacak...Benim önerim tüm kurumlar için seferberlik ilanı olmuştu:

http://blog.milliyet.com.tr/basbakan-a-acik-cagri--tum-kurumlar-icin-seferberlik-gorev-emri-cikarin-/Blog/?BlogNo=536708

Türkiye'yi 140 dünya ülkesinden herhangi biri olarak gören bu kafa, bu ülkeye herşeyi yapabilir...Bu haşhaş çekmiş kafanın Anadoluyla, Anadolu ruhuyla hiç bir alakası yoktur...Kendi ifadeleriyle, bu ülke onlar için teferruattan ibarettir.

Karşımızdaki tehlike çok büyüktür...O kadar büyük ki bazı küçük nazarlılar bunu kavramaktan aciz kalıyor...Böylesine büyük bir saldırının gerçek olabileceğini düşünemiyorlar.

Halkımız sağduyusuyla durumu kavradı, ancak "aydın" geçinen bir kısım aymazlarla, FETÖ'nün kripto yazar çizerleri olayı sulandıran afaki hususlardan dem vurarak, bu ihanet çetesi üzerine çevrilen dikkatleri dağıtmak istiyorlar...

Bugün, haşhaş çekmiş gibi ne dediği belirsiz, kimden yana olduğu kuşkulu, hem nalına hem mıhına yazılarla ihanetin ardına düşme günü değildir. Gün, açık, net ve haysiyetli bir şekilde ülkesinin, devletinin ve milletinin yanında yer alma günüdür.

FETÖ'nün elemanlarına ilk öğrettiği davranış takiyedir...Yani yeri gelince her kılığa girmek, bukelemun gibi her renge bürünmek ama vatana ihanet konusunda sabit kadem durmak...

Meseliyi cemaate, cemaatlere falan getirerek kavramları sulandırmaya gerek yok...Konu çoktan bunları aştı...Artık söz konusu olan Amerikanın işgal kuvvetleridir. Mücadele de buna göre verilecektir.

11 Eylül'de İkiz Kuleler vurulduğunda ABD Başkanı Bush, açık bir dille tüm dünyaya şöyle seslenmişti: Bugün tüm dünya devletlerine sesleniyorum, ya bizimlesiniz ya da teröristlerle...

Şimdi daha büyük bir saldırıya uğramışken ve bu saldırı bütün boyutlarıyla henüz önlenmemişken, bizim de şunu söylememiz hakkımız değil midir: Yerli yabancı tüm kişiler ve devletler bu alçak saldırı karşısında ya bizimledir ya da bu teröristlerle...

Lafı eğerek bükerek, hem nalına hem mıhına vurarak içindekini saklamaya çalışmak insan haysiyetiyle bağdaşmıyor...Zira, artık takiyyecinin gerçek yüzünü görecek tecrübemiz oluştu...

Bugün ya Türkiye Devleti'nin yanındasın, ya da haşhaşi terör örgütünün yanında...

Bu kadar net!