Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Anadolu Kağnısı / Bir elin nesi var...

Anadolu Kağnısı / Bir elin nesi var...
 

****Fenerli tasmasıyla Zeyna***


"İsteyenin bir yüzü kara, vermeyen Afrikalı," demiştim bir önceki Anadolu Kağnısı'nda...Temmuz'da demişti başkan ve bugün 1 Temmuz...

Biraz önce iş makinaları çalışmaya başladı. Tüh, balkonları da yeni yıkamıştım. Gazeteleri okurken biraz zaman geçti, balkona çıktım merakla. Kazmaya başlamışlar bile, oyun parkı malzemeleri de gelmiş. Çok fazla değil ama olsun, belki sonra getirecekler. Bizim başkan sözünde durdu bakın.

Ben de Sayın Aydın Tiryaki'nin geçen yılki "Sokağımın adını geri istiyorum!" serisi gibi yazmaya başlarım artık;

Bügun kazdılar, yarın düzelttier, öbürgün oyuncakları monte ettiler...Sonra da çocuklar düştü, başı şişti.. haberleri, oyuncakları paylaşamadılar, kavga ettiler, vs. canlı anlatımla haber geçerim size...(Konu kıtlığında yolumuzu buluruz, değil mi?)

Hani parkın yapılması bir yana ciddiye alınmak mutlu etti beni.

****
Kene ve böcek haberlerinden sonra ellerinde bidonlarla etrafı ilaçlayan ilaçlayana. Dün komşu karıncalar için toz ilaç atıyordu bahçeye, yahu bu insanlar neden böyle! Hani evde yaşasa karıncalar anlarım, ekersin tuzu, dökersin sirkeyi bir daha gelmez, karınca bahçede yaşamayıp da nerede yaşayacak? Neymiş efendim, domates fidanlarına zarar veriyormuş, sanki tosbağa...

Ben hemen atlıyorum, doğal dengeyi bozmayın! Dinleyen kim, adım doğal dengeciye çıktı.

Bu kadar kimyasallarla oynamak iyi mi? Çevreye verdikleri zararlar, yağmurla toprağa geçmesi, sulara karışması, bilinçsiz yapılan her şeye karşıyım arkadaş.

Haftasonu bizim blokta daireler ilaçlandı, ben kabul etmedim, bana kokusu dokunuyor dedim.

-Böcekler sana gelir, dedi komşu kızı.

-Olsun, başımın üstünde yerleri var, ben onlara iyi bakarım, dedim.

Üç gün geçti, henüz haşerat-ı muhteremlerden ses yok!

Dün eşim anlatıyordu, bir yerde yasalara göre sitelerde kedi, köpek beslemek yasak, diye tartışma çıkmış. Ev sahibi de; beni kızdırmayın, öyleyse kaplan beslerim, o burada yazmıyor, demiş. İyi fikir valla...

Bizim güvercinlere kızarlarsa, biz de karga besleriz, o da yazmıyor... Besle kargayı oysun gözünü olur mu?

Bu söz çağrışım yaptı, yazayım da okuyun:

Benim ufaklık ile ablası arasında 9 yaş var, nedeni eşimin gailesizliği, yoksa ben ikinciyi daha önce istiyordum. Yaş farkının olumlu yanları daha çok, kardeş kavgası ve kıskançlık hiç yaşamadık, iyi anlaşıyorlar. Küçük daha sessiz ve ağırbaşlı. Duygularını açığa pek vurmaz.

Benimle de pek sorunları olmadı ya da ben öyle sanıyordum, hatta içimden; "Ne şanslı sıpalarsınız, annenizle aranızda kuşak çatışması olmuyor, zevkler, renkler aynı!" diyordum.

Geçenlerde oradan buradan konuşurken benim sessiz ufaklık,

-Sanki neden bu kadar yaşlısınız, dedi. Arkadaşlarım benimle alay ediyorlar, yaşınızı söylemeye utanıyorum, beni niye daha önce doğurmadın, hem de çirkin doğurmuşsun, saçlarım çok, dedi. (Ergenlik dönemimde, estetik kaygıları başlamış bile...)

Zınk diye oturdu içime. Onun arkadaşları genellikle evin ilk çocukları, hal böyle olunca, ebeveynler 30'lu yaşlarda. Ben de o kadar yaşlı durmuyorum ki, hem zevklerim, hobilerim çok, futbola meraklıyım, rock, rap, pop dinlerim, spor giyinirim, okumayı severim, çocukla çocuk olurum, hangi anne benim gibi? :)))

Demek ki bunlar yetmiyormuş. Bu ufaklığa bir ders vermem gerek, şimdiye dek hiç incitmedim, el üstünde tuttum.

Diğeri bıyık altından gülüyor, ona daha sert davranmıştık ya, "Eeee, besle kargayı, oysun gözünü" diyor.

Birkaç gündür konuşmuyorum, geliyor yanıma benden tık yok. Gururlu da, üzülüyor, uykusu bile kaçtı.

Olsun, ağaç yaş iken eğilir, demişler. Dersini alsın şimdiden etsin ezber! Yok öyle yağma, bulmuş benim gibi anneyi...

Kendime laf söyletir miyim hiç?

****
Afrika sıcaklarıyla başımız dertte, şimdiden 40'lı sayıları bulduk. Şükür rüzgar esiyor ve suyumuz kesilmiyor. Bahçenin ve balkonların dört bir yanına plastik kaplara, eski tencerelere su koyuyorum. Geçen yıl yemek yerken bizi rahatsız eden sarıca arılar bütün gün suyun başında oyalanıyorlar, eğlence oldu onlara. Serçeler yıkanıyor, güneşleniyor. Kumrular kana kana içiyor.

Unutmayın, susayan sadece bizler değiliz!

"En güzel hayır suyla yapılır," derdi rahmetli anneannem. Kim içerse içsin, ne önemi var!..




Hepinize sağlıklı ve neşeli günler dilerim!




 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..