Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Anadolu Kağnısı / Geçen günün ardından

Anadolu Kağnısı / Geçen günün ardından
 

Zeyna'nın son hali



Dün, malum "Anneler Günü"ydü. Bende moral sıfır olunca, yazı-mazı yazmak içimden gelmedi, kutlanmak bile istemedim. Geçen yıl ne güzel gelmişti Anneler Günü hediyem! Ne yapalım, bu yıl cimbomlu aslan-analar sevinsin!(Kafeste gezdirilen aslan hariç, o korkudan altını ıslatmıştır zaar.)

****

Dün öğleye doğru annemi aradım:

-Ne yapıyorsun H...iş ? (Anneme genelde böyle seslenirim, onun da hoşuna gider.)

- N'apıyım, aha, kedilerle oturuyom, baban çarşıya gitti... Sen n'apıyorsun?

-Aha, ben de köpek eniğine annelik ediyorum. Damadın da çocuğu dershaneye götürdü.

-İyi, iyi...hayvanlara bakmak çok sevapmış, hoca dedi. Ağzı-dili yok ya onların. İnsana bakmaktan daha sevap.

Bu, annemin son zamanlardaki hali, biz küçükken bahçeye kedi ve köpek sokmazdı bile, duvarın üstünde gezen kedilere taş atardı, ama tavuk ve kuşlarımız hep olurdu. Şimdi de ördekleri var, 6 tane de kedisi olmuş.

Biz, anne-kız aynı anda aynı şeyleri yapıyormuşuz meğer!

-Bak telefonun kablosuyla oynuyor şimdi, yanımda kedi mınığı, diyor.

Ben de;

-Bak, benim Zeyna da ayağımı dişliyor, diyorum. Anneler Günü'nde bizim muhabbete bakın...

Yaşlandıkça anneme benziyorum galiba!

****
Güvercin çiftimizin yavrularından biri yürüme engelli gibi, uçamıyor, üstelik gelişimi de yavaş. Kahverengi olduğu için adını Browni koyduk. Diğer kardeşi büyüdü gitti, beslenmeyi ve uçmayı öğrendi. Zeyna gibi ona da annelik yapıyorum. Yuvadan düşüp kedilere yem olmasın, dedim balkona aldım, gece kafeste, gündüz birlikte bahçeye iniyoruz. Elime alıp uçma egzersizleri yaptırıyorum, baba kuş hep yanımızda. Son iki günlük gözlemlerime göre, güvercinlerde babanın görevi, daha fazla sanki, daha sorumlu davranıyor, hem koruyor, kolluyor, hem öğretiyor hem de besliyor. Annenin pek umurunda değil, o yine kuluçkaya yattı, ilgisizliği belki daha narin ve ürkek olduğundandır.

Gözüme girdi bizim güvercin baba!

****

Kanatlılardan açılmışken konu, yine dönüp dolaşır, Sarı Kanarya'ma getiririm sözü. Kim ne derse desin, aldırmam. Benim sevgim kupayla ölçülmeyecek kadar ezeli ve ebedi. Sezon boyunca, hatta geçen yıldan beri, sadece ilk yarıdaki Kasımpaşa maçının 2. yarısı (arabada radyodan dinledim yine de) dışında tüm maçları ve rakiplerin yayınlanan tüm maçlarını kaçırmadan izledim. Hiçbir haftasonu gezmeye gitmedim, gecelere katılmadım. Şimdi sizce ben En Sadık Taraftar Ödülü'nü hak etmedim mi?

Bu sonuca rağmen takımı başarılı bulanlardanım, fakat son günlerdeki takımdan ayrılacaklar ve yeni geleceklerle ilgili haberleri okudukça gelecek için kaygı duyuyorum, çoğu asılsız olsa bile, takımın bütünlüğü bozulacak.

Oturmuş bir takım vardı elimizde, istedikleri zaman oynayıp, istemedikleri zaman oynamasalar bile...

Yeni hoca arayışları gibi haberler, sinirime dokunuyor. Daha bir ay önce adamı göklere çıkaran biz, şimdi elimizden gelse tenekeyle uğurlayacağız. Hele spor yorumcuları ne kadar sık ağız değiştiriyorlar, şampiyon olsaydık neler diyeceklerdi...

Fenerbahçe yönetimi gaza gelip Zico'yu harcamasa bari. Rakiplerin istediği de bu zaten. İnsan harcamak bu kadar kolay olmamalı. 10 tane derbi kazanmış bir teknik adam, kazara bir golle maç kaybetti, diye bileti kesilir mi? Yaklaşık 60-65 maç oynandı bir sezonda. Her oyunun kurgusu farklı, rakibe göre sistemler farklı, Türkiye'de işleyen çark farklı. Sahalar farklı, oyunlar keza öyle. Kafa-beyin kalır mı insanda, o kadar kolay mı?

Üstelik Avrupa maçlarında zorlu takımlara yenilmeden çeyrek finale kadar yükselmiş bir takımın teknik direktörü. Sadece Kezman'nın bozulan psikolojisini düzeltmek için bile ne efor sarfetmiştir eminim. Kezman'a kesilmesi gereken ceza, Zico ve Alex'e kesiliyor. nasıl iştir anlayamıyorum. Alex, Kezman'a atsın diye verdiği gol olmayan asistleri kendi atsaydı, Avrupa rekoru kırardı eminim. Takımın attığı, neredeyse tüm gollerde katkısı var adamın ve hala arabası taşlanıyor. Oynar mı son maçta, oynamaz tabii ki.

Zico, geçen yıl stajiyerdi, bu yıl ilk senesi ve bence çok başarılı, her şeye rağmen. Seneye daha iyi olacak! Çünkü
yaşayarak öğrendi, rakipleri ve Türkiye'deki sistemi, ince hesapları... Belki kurnazlıkları bile görüp öğrendi, kimbilir? Bu oyunlar öyle hemen bir-iki yılda hafızaya kazınacak basit olaylar değildi ki. Kalırsa eğer önümüzdeki sezon daha farklı olacaktır. Yumuşak babacan tavrını da sertleştirecektir.

****
Bizim mahallede Fener'in bariz çoğunluğu var deyip övünüyordum ya, meğer gizli fanatikler varmış. Dün bir baktım iki tane bayrak asılmış. Belli ki, sandıktan çıkmış cimbom bayrakları, buruş buruş, iki haftadır şampiyonuz diyor başkan, insan bir ütü yapar, bizimki hiç sandığa girmedi bir yıldır kar-kış demeden asılıydı, hala duruyor, asan komşuları şöyle bir ağzımın ucuyla kutladım. Komşuluk hatırına, ne yapalım?...

****
Yaşandı ve bitti işte, ne Anneler Günü biter ne de kutlama günleri. Ucunda ölüm olmasın yeter.

Yıllar çuvala girmedi ya! Ben gelecek sezonu düşünmeye başladım bile:

Şampiyon biz olacağız, kimse heveslenmesin! Hayali bile güzel!

İyi geceler, tatlı düşler!


 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..