Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Anadolu Kağnısı / Mola bitti, yola devam!

Anadolu Kağnısı / Mola bitti, yola devam!
 

Zeyna avuçlarımın arasında!


Yazmadıkça insanın eli soğuyor sanki! Bir süredir (nedensiz) ara vermiştim. Bilgisayar başında harcadığım zamanı ölçmek için belki, gerçi geçen yılki kadar fazla oturmuyorum, günlük yayın akışına bakıp ilgimi çeken birkaç yazı okuyorum ve sadece gelen yorum ve mesajlara cevap yazıyorum.

Hal böyle olunca tembellik çöküyor insanın üstüne, en çok severek yazdığım Fenerbahçe yazılarıma, ligin bitmesiyle zorunlu olarak ara verdim, (Beko Basketbol Ligi'ni heyecanla izliyorum ama hakkında yorum yapacak kadar bilgim yok) ve günlerdir beklenen Aziz Başkan'ın konuşmasını bekledim, belki yazacak bir konu çıkar diyordum.

Dün canlı yayını izlemek için oturdum, bekle ha bekle. Hani bomba patlatılacaktı, 3 saat süren konuşma sonucu patlayan mini minnacık Emre mi? O da zaten birkaç gün önce patlatılmıştı, Başkan sadece o haberi doğruladı.

Emre'nin transferi taraftarı ikiye böldü, deniliyor. Hiç sanmıyorum, taraftara sorsalardı, %99'u "hayır" derdi. Emre, şu an için ihtiyaç duyulan bir oyuncu değil. Orta saha yeterince güçlü ve en azından boylu poslu birini alsalardı, bizde öyle bıdıklar zaten vardı. Tümer gibi başarısız olacağını düşünüyorum, inşallah yanılırım.

Oyunculuğu bir yana, son yıllardaki spekülasyonları ile de hiç tasvip etmediğim bir oyuncu Emre. Yalnış bir transfer olduğu kesin, eğer başka ince hesaplar yoksa. Bence birilerine mesaj gönderdi Aziz Başkan. En Gassaraylıyı bile istersem alırım mesajı.

Emre'nin küçükken Fenerli olduğu haberleri ise taraftarı ikna etmek için sanırım.

Bana doyurucu gelmedi, beklenen konuşma! Gerçi bir yabancı kaleci ve iyi bir santrafor daha alacağız, dedi. İnşallah onlar şaşırtmaz bizi.

İyi bir futbolcu gelsin de, bana yazacak konu çıksın! Roberto Carlos ve Maldonado geldiğinde yazmıştım. Maldonado kalıyormuş. Herkesin aksine ben onun kaliteli bir oyuncu olduğu inancındayım. Henüz kendini gösteremedi.

Başkan, Kezman konusunda da bilgi verdi. O da maalesef kalacakmış. Takasa girmem hiçbir oyuncumu, bizim oyuncularımız değerlidir, dedi. Konuşmanın en çok hoşuma giden bölümü buydu. İnsana verilen değeri görsünler rakipler.

Zico da kalacak. İyi olur. Yalnız Başkan, kaçırılan şampiyonluğun hesabının soracak gibi. Sorsun, ama değerini de bilsin.

*****
Yazı yazmadığım zamanlarda, yarım kalmış elişlerimi tamamladım. Kırkyama çantalar yaptım. Mart ayında Japonya'dan Nursen arkadaşımız ziyaretime geldiğinde bana kendi elemeği-göznuru çalışmasından bir tane el çantası getirmişti. O örnek oldu, birkaç tane diktim. Atık kumaş parçaları ve giyilmeyen giysilerden kumaşlarla, eski çantalardan aldığım aksesuarları birleştirdim. Zevkli ama yorucu, elime aldığımda bırakamıyorum, bu arada gözlerimi iyice yordum.

Farketmez, bilgisayar da yoruyordu zaten!

Dikiş-nakış güzel şeyler de, ortalık dağılıyor. Balkonda oturuyorum, rüzgardan uçuşuyor kumaş parçaları. Bu arada bizim güvercinler bana iyice alıştılar, benimle beraber onlarda balkonda, ben onları izliyorum, onlar beni. İletişim mükemmel. Zeyna da bahçenin en yüksek yerinden bizi kıskançlıkla izliyor, elinde olsa uçup gelecek.

Yine yeni yavrular çıktı. Anne ve baba eskileri kovalıyor, didikliyor kafalarını. Daha birkaç hafta önce gagalarıyla seviyorlardı, koruyorlardı. Serçelere ve kumrulara kızmıyorlar, ama kendi yavrularına yem yedirmiyorlar, nedense?

Hayvanlık hali işte, doğa kanunu böyle demek ki!


*****
Havaların ısınmasıyla börtü-böcek çoğaldı. Kırım Kango hastalığına yol açmasa bile bizim bahçede de kenelerin yaşadığı kesin. Zeyna'nın kulübesine ve tüylerine sulandırılmış elma sirkesi sıkıyorum. Kokusuna haşerat gelmezmiş. Kene korkusu bizim komşuları da sardı, ölümler çoğaldıkça. Çeşitli çözümler üretiyoruz:

Dün eşim, okulun hayvanat bahçesinden bir çift sülün getirdi. Kenelerin baş düşmanıymış sülünler. Erkeği çok gösterişli, tüyleri Çin ipeği kumaş parçası gibi parlıyor. Upuzun kuyruğu var ve dikkat ettim podyumdaki mankenler gibi kedi yürüyüşü (Cat-Walk) yapıyor. Dişisi gösterişsiz ve ürkek, ama daha iri. Konu komşu meraklı gözlerle izlediler otların arasında yavaş yavaş salınan sülünü. Hani "sülün gibi" benzetmesi yaparız bir şeyi beğendiğimizde, gerçekten de öyle, güzel görünüyor bay sülün.

Kenesavar sülünler, bakalım ne kadar konuk olacaklar bahçemizde? (Resimlerini çekip, galerime koyarım, becerebilirsem.)

*****
Mola bitti, yola devam...

Esenkalın!

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..