Anadolu Kağnısı / Öde öde bitmiyor!

"Felaketler Ülkesi" oldu güzel yurdum, dörtbir yanı deniz, diye övünürüz hep, dörtbir yanı kalmadı artık, Allah verince her yanı derya oluyor. Yedi tepeli İstanbul, yedi göllü İstanbul olmuş.

Su nimettir, yaşamdır, mübarektir, ama ölümü de getirir, aklını kullanmazsan.

Yıl 1979, yer Çorum, 29 Ağustos gecesiydi sanırım, aniden cam kırılma sesleriyle uyandık, o yıllar malum; Uyku sersemliğiyle bir an makinalı tüfekle tarandığımızı düşünerek yatakların dibinde siper aldık. Biraz zaman geçince ve odanın içine yumruk büyüklüğünde dolu taneleri dolunca anladık, bu olayda insan eli olmadığını. Yukarıdan geliyordu felaket, bir yaz gecesi beklemediğimiz bir anda. Zaten felaketler beklenmez, aniden gelir, alır.

O zaman da ağır bir bilanço ödemişti Çorum halkı, 11 kişi ölmüştü yatağında ve çoğu kadındı. Kamyonlar ve telef olan koyun sürüleri kaldı aklımda ve kapılardan yüzerek çıkan buzdolapları. Bizim evde zarar azdı, dallardaki meyvalar inmişti dibine, bir de tüm camlar, hasar tespiti bile yapılmadı, herkes cebinden ödedi zararını.

En kötüsü de ne biliyor musunuz, o çamurun bıraktığı izler... Defalarca temizle temizle bitmez, hem lekesi de çıkmıyor meretin. O zaman da yağma olmuştu şehir merkezinde, bazı manifatura-mefruşatçılar dükkanlarını sonuna dek açmıştı, rahat rahat yağmalansın, diye...Lekeli bezi sonra kim alır?

****
"Felaketler beklenmez, gelir alır" denir ama bu önceden biliniyordu, meteorolojik uyarılar yapıldı, ama yetmedi tabi ki. Yarın daha kötü olacağı konusunda yine uyarılar var...

Bilançonun bu kadar ağır olacağını herkes gibi ben de düşünmemiştim. Bizim gördüklerimiz buzdağının ucu, günler daha birçok sorunu taşıyacak geleceğe. Bu felaketi de en kısa zamanda unuturuz, bedelini de biz sade vatandaş vergiilerimizle öderiz, gık çıkarmayız üstelik.

Olur mu canım, mübarek ayda, iyi günde kötü günde tek yumruk olmak gerek. Peki, bu felaketin bu kadar büyük olmasına neden olan yetkililer ne ödeyecek? Taa Dalan zamanına uzanıyormuş ucu, belki de daha eskiye. Hasarın büyük olduğu yerler (İstanbul'u pek bilmem) yeni yerleşim birimleri, TV reklamlarından bildiğimiz Başakşehir, İkitelli gibi, bir de oy avcılığının ve talanın en çok yapıldığı Uğur Dündar'ın en sevdiği mekanlardan biri olan Sultanbeyli. Haberlerden duyduğumuz dere isimlerine bakılırsa, fabrikalar, parklar, otoyollar hep dere yataklarına yapılmış... Peki bundan dolayı biz sade vatandaşın ne suçu var, altına biz mi imza attık bu projelerin?

****
Bir başka felaket daha yaşadık dün akşam, ekran başında. Fatih Terim Felaketi...O da " geliyorum, geliyorummm!" dedi ve geldi. Doğmadık çocuğa don biçmek, rüyasında darı görmek ya da oynayamayan gelin "yerim dar" dermiş. hepsi de uygun düşer...

Her neyse. Grupta oynadığımız tüm maçlara bakalım, aklınızda kalan bir maç var mı? Benim yok! Terimli yıllardan EURO 2008'deki bir Hırvatistan maçı var aklımda, daha öncesinde de İsviçre maçları. Gittiğimiz yol yanlış. Böbürlenerek, rakibi küçümseyerek, hayaller görerek işte bu kadar olur.

Helal olsun Bosna-Hersek'e, dünya devine kök söktürdü! Bizim oyunculardan fayda yok artık, bari bizim Güiza, Bosna maçında gol atsın, Fener'e hayrı yok, Türkiye'ye hayrı dokunsun (!)

Del Bosque, Türkiye'yi hala seviyor mu acaba? İstanbul'a tatile gelecekti, artık sel aldı, her yer çamur, diye gelmez. Bizim Afrika işi yattı arkadaşlar!

Anlamıyorum ben bu Terim'i; Bosna-Hersek 15 puanda, biz 11 ve onlar da bizim kadar aç başarıya. Sanki kalan maçlarda Ermenistan ve Belçika'yı da yenmişiz, mızıkçı çocuklar gibi hala "onlar gitmesin oraya, ben gideyim, diyor. Belki orayı o senden daha çok hakediyor. Neyi eksik bizden?

****
Bu iki felaketi unutturur mu, bilemem. Dün 12 dev adam sevindirdi bizi, hem de 3. kez. Üstelik iyi ve akıllı oynayarak. Bogdan Tanjeviç de sinirli; mimikleri özellikle jestleri Terim'e beş basar. Ama bir itibarı var uluslararası arenada, cürmü küçük olsa bile saydırıyor kendisini. Bzim Ömer Aşık en skorerdi dün, tek eksiği serbest atışlar olmasına rağmen onları bile düzgün kullandı. Semih ve Oğuz da öyle. En başarılı Hidayet. Ersan ve Ender de mükemmeldi. Takım olarak iyi oynuyorlar.

Bakalım bu eşleşmelerde nasıl oynayacaklar? İlk maç cumartesi öğleden sonra...

İzleyin!

****

Kağnımı çamurlu yollardan esintilerle sefere çıkardım. Bu arada bizim Yekruseha'nın yokluğu farkedilmeye başladı. Bir ay müsade demişti, iki ayı oldu neredeyse. Onun yazılarını, özellikle de 'Karadeniz Taka'sını çok özledim.

Dönsün artık!

Yağışlar Karadeniz'e doğru kayacak, Taka'ya birşey olmaz inşallah!


Ülkemize büyük geçmiş olsun! Hem selde hem sporda.

****