Anadolu manzaraları

“ Dikmenin ardındaki Çaldağının doruğunda yaşlı bir alıç ağacı vardır. Kuru dallarında solgun allı yeşilli paçavralarla nice masum özlemlerin adakları bağlı kalan bir ağaç....”

‘Anadolu manzaraları’ adlı eserine bu cümlelerle başlayan Hikmet Birand, gerçek bir doğa aşığı, yurt sevgisiyle dolu bir insan olarak cıkıyor karsımıza.

Yazarın yalnız botanikçi ve bilim adamı kimliği ve engin bilgisiyle değil, Selahattin Özpalabıyıklar’ın Yüz Yıldan Denemeler Antolojisi’nde "Aslında değil deneme yazarı edebiyatçı bile olmadığı halde, değme denemecilere taş çıkartan Hikmet Birand." kelimeleriyle tanıttığı yönüyle de insanı alıp götüren bir kitap bu.

Galatasaray Lisesi 8. sınıfında ne yazık ki soyadını hatırlayamadığım edebiyat hocamız Mükerrem Hanım’ın zorlamasıyla aldığım fakat yıllarca elimi sürmediğim bu kitap simdi adeta baş ucumdan eksik olmuyor. Bu kitaptan yıllar sonra yayınlanan ‘Alıç ağacı ile sohbetler’ le devam eden harika bir yolculuk yapmak isterseniz, işe yaramaz diye bildiğimiz otlar için dahi Anadolu topraklarında “ot gibi yaşamak” ne demektir, nasıl bir zenginliktir bilmek isterseniz; bu kitabı okuyun. Otların çimenlerin nefesinde, çiçeklerin güzel yüzünde insan gibi yaşamanın onuruna ulaşmak için bizi bir kez daha düşündüren Hikmet Birand Hocaya saygılarımızı sunalım.