Anadolu Takımları nereye koşuyor?

Bugün gazete haberlerini karıştırıyorum, Gazete haberlerinde Anadolu takımlarımız "yıldız" alma konusunda birbirleriyle ve büyüklerle yaşıyor. Gençlerbirliği tarihinin en büyük fiyatıyla futbolcu alıyor. Bu senenin transfer şampiyonu sanki Eskişehir olacak gibi, Anakaragücü, Gaziantep, Kayseri ve üzülerek izlediğim Bucaspor. Bu kadar isim ve yabancı ülkemizde başarılı olacak mı? Büyük takımlarımızın yaptıklarının bu yazının dışında bırakıyorum keza onlar her sene bunu yapıyorlar ve ayrım yapmaksızın herşey ortada... Ben asıl olarak futbolcularımızın kendini kanıtlayacağı Anadolu takımlarının neden bu yola girdiklerini irdelemek istedim,

Öncelikle Bucaspordan başlamak isterim geçen sene Bank Asya Liğinden fırtınalar estiren ve alt yapıda yetiştirdiği oyunculara akıllı takviyeler yaparak bu seviyeye gelen futbol takımına neler olduğunu anlamakta güçlük çekiyorum. Süper Lige çıktığı anda yeniden bir değil iki tane takım kurdular. Ben kendisi beğenmesemde başarılı bir hoca getirdiler başlarına fakat bu kadar transfer çılgınlığı nedir. Ben tamda Arsenal gibi bir takım geliyor diye düşünürken şuan için tam bir hayal kırıklığı yarattı.

Diğer Anadolu Kulüplerini de anlamakta zorluk çekiyorum. Bursaspor'un şampiyon olması hepsinin inancını arttırdı. Bunda hem fikirim fakat kaçırdıkları bir nokta var bursaspor şampiyon olurken kendi takımından çıkardığı veya tecrübeli olan oyuncuları öncelikle takım yaptı geçtiğimiz yılın kadrosunu çok bozmadan üzerine takviye yaparak ilerledi. Bu sene bakıyorum bütün anadolu takımları baştan aşağıya yenileniyor. Bu sistemle başarı sadece tesadüflere kalır ki bizim ülkemizde de çok fazla tesadüf olmaz futbol konusunda.

Acaba Yayın gelirlerimi bu hale getirdi diye düşünüyorum? Yayın gelirleri birçok Anadolu kulbünün temel para kaynaklarından biri, bunu böyle hesapsızca harcamak ve bana devlet büyüklerimizin yaptıklarını hatırlatıyor. Bazen düşünmeden edemiyorum. Bizi yönetenlerin hepsi böyle mi olmak zorunda diye? Tekrar fubola dönersek bu kadar çok oyuncu almak şampiyonluklar getirseydi. Herhalde son 5 senenin şampiyonu tartışmasız Beşiktaş olurdu. Önce istikrar ve alt yapısı oluşturulmuş bir kadro ve başarılara inan bir teknik direktör, bu kadar harcamadan sonra çıkıp şampiyonluğa oynayacağız diyen direktör göremşyorum. Yayın gelirleri futbolcuların değerlerini katladı. Fakat dünya futbolunda baş gösteren kriz yakında kendi ülkemize de gelir gibi...

Dünyanın sayılı kulüpleri borç içinde ve transferde bu kadar ihtiyatlı davranırken bizim anadolu kulüplerimiz bu kadar savurgan olmaya şansları var mı acaba? Dünya şampiyonu olmuş İspanya önümüzde bunlara tokat gibi cevap olarak duruyor. Hemen hemen tüm oyuncuları kendi liginde oynuyor ve İspanya'nın başarısı da bir iki günlük değil dev altyapı yatırımları ve gençlere gösterilenj ilgiden geçiyor. Biz artık alt yapıları bıraktık keyfe keder bir iki topçu çıksın yeter diyoruz. Bizim Brezilya veya Hollanda gibi futbolcu ihrraç edecek bir ülke olmamız gerekirken, futbolcu ithal ediyoruz bu kadar genç nüfusumuza rağmen bu da düşündürücü bir konu...?

Bunları devlete bırakalım demek işin en kolayı peki bu kadar gelirlere sahip olan kulüplerimiz bu gelirlerinin ne kadarını altyapı içn harcıyor bu sadece futbolcu yetişmek değil, basketbol, voleybol, tenis, motorsporları, bireysel sporlar, ülkemizde yanlış gelişen bir olgu var, birçok avrupa ülkesi devşirme sporcu kullanıyor, bu sadece ne kadar iyi olduklarıyla ilinitili bir süreç değil, nüfus olarak çok az olmaları da buna etken, Avrupa'nın en yaşlı nüfuslarının ülke takımlarında devşirme oyuncuların çok olması sizce sadece iyi oyuncuyla açıklanabilir mi?

Futbol endüstirisinde dolaşan paraların bizim ülkemizde ne yazık ki birçok üründe ve malzemede olduğu gibi üretmek ve yaratmak yerine hazırı var onu alalım noktasındayız. Sonuçta bu kulüplerimize orta ve uzun vadede hiçbirşey kazandırmayacak ve bu zihniyetle de Türk Milli Takımlarımız hep anlık başarılar yakalamak zorunda kalacak sistemli gelişmeyen toplumların her zaman yaşadığı sorunlar gibi...