Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '10

 
Kategori
Sosyoloji
 

Anadolu ve Kafkaslarda Sosyalizm-2

Ülkemiz sosyal demokratları; sosyalistlerle halkın arasına pozitivizmle Darwinizm’i koymayı başarmışlar, bu yüzden Sultan Galiyev yerine Lenin’i halka örnek göstermişlerdir. Bu yüzden Sultan Galiyev hiç hatırlanmaz.

1900-1920’li yıllarda yıldızı parlayıp Sultan Galiyev’le Lenin’e verdikleri destek aslında Mustafa Suphi ve arkadaşlarının kendi planlarına zemin oluşturacaktı. Sultan Galiyev ve Mustafa Suphi ekibinin Anadolu’da izleyenleri vardı.

Nurettin Topçu bu ekibin geri planda işin propagandasını yapan ender entelektüellerden biriydi. Her ne kadar Anadolu’da yalnız gibi görünsede ve kuşatılmış olsada inandığı mücadelesine inatla devam etmiştir.

Nurettin Topçu Üçlemesi

"Calvinist Müslüman" işadamlığına örnek gösterilenler, bugün dört eşi savunmalarıyla gazetelere manşet oluyor. Günlerdir konuşulan bu olaylar-isimler gerçekte İslam’ı temsil ediyor mu? Utanmayı, mahcubiyeti unuttuk mu? Hayır! Ama ne yazık ki Müslümanlığı varoş kültürüne, avamın iktidarına indirgeyenlere karşı çıkacak, cesur İslamcı düşünürleri bugün mumla arıyoruz! Oysa dün vardılar... Ve bunlardan biri de "isyan ahlakı"nın sembol ismi Nurettin Topçu’ydu. Daha çok, insan hem Müslüman hem sosyalist olamazmı? Sorusunun yanıtıyla meşgul olmuştur.

Bu noktada Lenin’in en yakın yardımcısı Sultan Galiyev’in savunusu onu yüreklendirmiş; ezilenlerin, sömürülenlerin mücadelesinin sosyalizmle formüle edilebilmesi, antiemperyalist kişilik yapısıyla yetişen Müslümanların hem Müslüman hem sosyalist olmalarına mani değildir tezine ulaştığı görülüyor. Nurettin Topçu; aldığı eğitim ve edindiği kültürel hazineyi, Anadolu gerçeği ile harmanlayarak pek alışık olmayan teziyle kendini gösterdi. Anadolu Müslümanları pekala; ‘hem Müslüman, hem sosyalist olabilir ve kendi milliyetçiliğini sürdürebilir’ diyor Nurettin Topçu.

Sultan Galiyev’in ‘Doğu halklarının tarih boyunca sömürülmelerini ancak sosyalizmle önüne geçilebilir’ ‘Zaten İslami ahlak ve düşünce yapısıyla yetişen doğu halkları antiemperyalist fikir yapısına sahiptiler’. ‘İslam’ın temel felsefesinde bulunan kafatası milliyetçiliği ve emperyalist eğilimlere kapalı olması, Müslümanların sosyalist anlayışla emperyalizme karşı örgütlenmeleri daha kolay olacaktı’.

Sultan Galiyev ve Mustafa Suphi’nin Müslüman Türk Dünyasına yönelik antiemperyalist mücadeleyi bu temelde başlatmaları ve ilk adımı TKP’yi Bakü’de kurarak atmaları, Müslüman Türk Dünyası milliyetçiliğini yadırgamadıkları anlamına geliyordu.

Aslında; Sultan Galiyev ve Mustafa Suphi, bu tezlerini Lenin’e anlattıkları, Lenin’in uzun süre kendilerini beklettiği bilinmektedir. 1917 Rus devrimiyle Rus halkına verilen özgürlükler Müslüman Kafkas Türklerine verileceği umuduyla, Sultan Galiyev ve ekibinin en tabi beklentisiydi. Lenin, Stalin ve Troçki Rusya’da kontrolü ele geçirince, Sultan Galiyev ve Mustafa Suphi’nin beklentileri askıya alınmış, Stalin’in etkisiyle dışlanmışlardır. 1920’li yıllara gelindiğinde, artık Sultan Galiyev ve Mustafa Suphi özgün faaliyetlere başlamışlardı. Ama Stalin yakalarını bırakmayacak, ilk örgütlenme çabalarını engelleyecekti. İşte tam bu dönemde Anadolu’da milli mücadele başlatılmıştı.

Anadolu sosyalistleri Atatürk ve ekibinin kurtuluş savaşı mücadelesine bire bir katılmışlardı. Sultan Galiye ve arkadaşlarının tezini yakından izlediği anlaşılan Nurettin Topçu yaşamı boyunca, sosyalizmin Müslümanlara ters gelememesi gerektiğini savundu.

Sosyalizmin; Avrupa’nın yaşadığı sosyolojik süreçler ve toplumun yaşamında Hıristiyanlığın yeri bakımından, Marks’ın ‘Din uyuşturucu bir afyondur’ tespiti anlaşılabilirdi. Ama; Müslümanlık açısından aynı düşünceye katılmak zorlama olurdu.

 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..