- Kategori
- Mizah
Anamdan inciler: "Naylon tarak"
Anam birinden bir yenilik görmesin, hemen oracıkta kafasına koyar ve ilk fırsatta kendi evine uygulardı. Bir akrabanın evinde gördüğü, akrabanın da ballandıra ballandıra anlatmasıyla, evin tüm ahşap pencere doğramasını bir iki gün içinde alüminyum doğrama ile değiştirdi. Gerçekten güzel olmuştu. Sokaktan geçen herkes başını kaldırıp, üst kattaki alüminyum doğramaya hayranlıkla bakıyor ve ardından yoluna devam ediyordu.
Anam bir köşede oturmuş, hayranlıkla izliyordu bakışları. Her şey güzeldi ama yine de bir sorun vardı: Ahşap doğramalar sökülürken sıvalar dökülmüş, duvarlar yer yer kel kalmıştı. Anam beni görünce:
"Ero, bana yarına kadar iyi bir sıvacı bul getir." dedikten sonra ortadan kayboldu.
Sabah erkenden bir sıvacı arkadaşım geldi. Harcını hazırladıktan sonra işine koyuldu ve bir de türkü tutturdu:
"Benim naylon tarağım var, görmeğe gelin güzel.
Güzellere ben satarım, almağa gelin"
İğnesi takılmış bozuk bir plak gibi aynı kıtayı defalarca söyleyip duruyordu. Benim yanında olmam, onun türkü söylemesine engel değildi. Birden evin kapısı açıldı, içeriye giren anamdı. Nezaketten selam verip aldı. Ardından sıvacı çocuğu bir güzel süzdükten sonra adeta bağırdı ona:
"Ero oğlum!" dedi, "Sabahtan beri yorulmadın mı? Senin naylon tarağından başka söyleyecek bir türkün yok mudur?"
Sıvacı donup kaldı, korkmuştu, sesini bile çıkaramadı.