Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '12

 
Kategori
Mizah
 

Anarşist Silo, nasıl darbe yaptı!..

Anarşist Silo, nasıl darbe yaptı!..
 

Salih Memecan'dan alıntı :)


Bizim Silindir Silo'yu  bilirsiniz.. Hukuk Fakültesi üçüncü sınıftan terk, aklı evvel bir fânidir...

(Silo'yu yakından tanımak isteyenler, aşağıda linkini verdiğim yazıyı okuyabilirler...)

Silo, yoksul bir köylü çocuğu olmanın çilesini çok çekmiştir...

12 Eylül öncesinin anarşik ortamında, köyden çıkıp fakülte kazanmak; sonra da İstanbul gibi bir yerde okumak ha !..Senin ne haddineydi  be Silo ?..

Sağcısı gelir bir tokat atarmış; sen saf ve katıksız Türkmen köylüsüsün bize gel diye..

Solcusu gelir bir tokat atarmış; emekçi çocuğusun, burjuvaya özeniyorsun diye...

Din taciri gelir, bir şamar atarmış; senin baban, imam!..Neden bizden yana değilsin diye !..

Silindir Silo,'' İki derede,bir arada kalmaktan '' kafayı sıyırmış ve bir gün kendini Mazhar Osman'da buluvermiş...Sonra ver elini köy !..O gündür, bu gündür Silo, köyün mutlu delisidir...

Silo, şimdi her partiye muhalif...Hiçbirini samimi ve dürüst bulmuyor...

Silo, komşu köyün delisi: Mızıkçı Mızo ile çok samimidir. Ara sıra buluşurlar ve yeni kuracakları partinin hayallerini kurarlar.

Nihayet hayallerini kurdukları ''Zart-Zurt Partisi''nin genel kurulunu toplamak hayalleriyle,  Komşu Köyün Nargile Kıraathanesinde buluşmaya karar verirler...

Ertesi gün, Silo'yu şeytan dürter ve Mızo ile birlikte bir şaka planı hazırlarlar...

Silo ve Mızo Darbe yapmaya karar verirler...Her ikisi de makyaj yaparak tanınmayacak hale gelirler ve kendilerine iki adet eski albay üniforması bularak tebdil-i kıyafet yapıp Nargile Kırarathanesi'nin yolunu tutarlar.

Kıraaathane, Nisan başında,havaların soğuk olması nedeniyle tıka basa doludur.

Nahiye müdürü,  başçavuş, koopereatif müdürü,imam,öğretmen  ve köyün tüm ileri gelenleri, zengini-fukarası oradadır.

Hepicüğü de darbelere karşıyız diye davalara müdahil olmuş olanlardan müteşekkildir.

Silo ile Mızo, bindikleri eşşeklerini kıraathanenin arkasına bağlarlar...Hışımla içeri dalarken ellerindeki Simith Wesson marka kurusıkılarıyla da  havaya ateş ederken bir taraftan da bağırırlar.

-Eeeey ahali...Yerinizden kıpraşmayınız...Silahlı Kuvvetlerimiz şu an itibariyle darbe yapmıştır ve bölgenizin örf-i İdare gomutanı olarak da bendenizi tayin etmişlerdir.

Şincik size arkadaşım Albay, Zatizungur Saldırküldür, sıkıyönetim bildirisini okuyacaktır...Ayağa kalkın ve sağ ellerinizi havaya kaldırarak sessizce dinleyin!::Bu bir emirdir.

( Köylü ve protokol erkanı emre hemen itaat ederler, Albay kılıklı Mızo okur )

-Eeeey vatandaş...Duyduk duymadık demeyin, bahçenizi bellerlerse kimseye söylemeyin !..Darbemize karşı çıkanlar ya şimdi konuşsun da darağacına çekelim ; ya da sonsuza kadar sussunlar...Kabul edenler tek ayakları üzerinde durarak el-pençe divan modunda beklesinler...Kabul etmeyenler amuda kalksınlar ya da takla atsınlar.Var mı itirazı olan ?..

 Nahiye müdürü, imam ve başçavuş bir adım öne çıkarak koro halinde haykırırlar...

- Yaşasın örf-i idare...yaşasın darbe !..yaşasın komutanlar !..

Tüm kıraathane ahalisi toplu halde tek ayakları üzerinde durarak el-pençe-divan haykırırlar ..

-Yaşasın silahlı kuvvetlerimiz...yaşasın ordu...Oleey..oley..oleeey...Yaşasıın yaşasııın...Darbee !..

Silo ve Mızo koro halinde haykırarak sorarlar...

-Bizi seviyor musunuuuz ?..

-Evvveeeet !..

-Nerden biliceez..Bizi sevdiğinizi ?..Hayde bizi seviyosanız bi takla atın da göreliim ?..

Ahalinin yarısı takla atmaya çalışırken, köyün ileri gelenleri takla işini bir türlü becerememektedirler...

Silo,takla atamayan  imam efendi ile nahiyye müdürünü yanına çağırır ve sorar...

-Bizi sevmiyor musunuz ?..

-Vallahi ,Tallahi çok seviyoruz !..

-Eee...O halde niçin takla atmıyorsunuz be adamlar !..

-Komutanım, biz çok şişmanız, takla yerine başka bi şey yapsak...Mesela oynasak...Hııı ?..

-Tamam,hayde çal bakalım Mızo Komutan,bu adamlar oynasın...

Mızo çay tepsisini alır..çalar...

-Kuru fasulyaa iki buçuk lirraa...hem oynassın...hem kaynassıın..Heem oynassın..hem kaynasın..

Protokol heyeti mükemmel kıvırtırlar...

Silo:

-Yeter bu kadar soytarılık.Şimdi tek sıra safta toplanın bakiim.Kısa boylular önde,diğerleri arkada...

Köylü sıra olur..Esas duruşta beklerken...Tam o sırada kalabalık içinden birisi hapşırıverir..

Silo,hapşırmaya karşı çok duyarlıdır...Hemen sorar...

-Kim hapşırdı ?.. ( Köylü korkudan ses çıkaramaz ...Silo bir daha  sorar )

-......

-Kim hapşırdı ?..

- . . . . . . .

-Bakın söylemezseniz tek tek dayaktan geçireceğim haa ?.

- . . . . ...

Silo,birinci sıradan başlar tek tek tokatlamaya...Birinci sıra...İkinci sıra...Üçüncü sıra...Dördüncü sıra...

Sıra dayağı sürüp de beşinci sıraya geldiğinde ihtiyar bir köylü titreyerek elini kadırır ve...

-Ben hapşırdım...

-Ha şöyle be adam ÇOK YAŞŞAAA !..

-Sen de gör...

- Solaaa dööönnn !..İstikamet okul duvarı...Duvarın yıkılan tüm taşlarını yerine dizin bakalım...Tek sıra halinde koşar adım marş maarrşşş...

Köylü ve protokol heyeti,okulun duvarını onarmaya başlar başlamaz, Silo minareye çıkıp mikrofonla anons etmeye başlar...Bir taraftan da deli kahkalarını salıvermiştir...

-Eeeeyy ahaliii...Nisan biiiiirrr !...Bu bir Nisan bir şakasıydı...Darbe falan yapmadık...Bizlere Silo ve Mızo ...Sizlere şaka yaptık...Kusura galmayııınn..Hayde davullar çalsın da göbek atak !..

( Köylü ve protokol heyeti bir an donar kalırlar...Kafalarını bile kaldıramazlar..Biribirlerine şüpheyle bakarlar...Nahiye müdürü,işi garantiye almak istercesine aniden ortaya gelerek bağırmaya başlar...Köylü de iştirak eder.)

- Yaşasın örfi idare...Yaşasın silahli kuvvetler !..

- Yaşasın komutanlar !..Haydi !..Ordu millet elele !..Oleeey ..Ooleey..Oooleeey !.Yaşasııııın..Yaşasıın !

(Cami avlusuna gelen Mızo ve Silo omuzlara alınarak nahiyenin meydanına doğru alkışlı tempolar eşliğinde taşınırken iki kafadar hallerinden oldukça memnun görünüyorlardı.)

..........

( Devam edecek )....

http://blog.milliyet.com.tr/anarsist-silo--/Blog/?BlogNo=357237

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..