Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '11

 
Kategori
Güncel
 

Anayasa değişikliği konusunda TÜSİAD neden geri adım attı?

Anayasa değişikliği konusunda TÜSİAD neden geri adım attı?
 

Bir başkadır benim memleketim… 

Bu memleketim şarkısından dizeler değil! 

Gerçekten de bizim memleket bir başka… 

Herkes demokrasi havariliğine soyunmuş, demokrasi diye diye ülkeyi bölmeye yönelik eylemler, belli kesimlerden destek almasına rağmen, diğer kesimden hiç kimse bu destekçileri sorgulamıyor. 

Oysa bu ülkede, ülke bütünlüğünü savunan, ulusal değerleri öne çıkaran ne kadar aydın varsa, hepsi Silivri’deki hücrelerinde çile dolduruyor. Ülkeyi bölmek isteyenler, bir yandan polisi tokatlayıp, öbür taraftan polise taş atarak, polis panzerinin üzerinden devlete meydan okuyorlar! 

Milletvekili dokunulmazlığının arkasına sığınan ve bu sığıntıların eteklerine tutunanlar, sivil itaatsizlik adı altında, yolun ortasına sandalye atıp oturarak, devlete nasıl başkaldırdıklarını(!) dünya âleme ilan ettiler. 

Yıllardan beri ülkenin emeğini, tabi zenginliklerini sömürenler, ülkenin bölünmesi yönünde görüş açıklamadan geri kalmıyorlar. Malum kişilere hazırlattıkları anayasa taslağı ile halkı küçük bir yoklamadan geçirip, ülkenin bölünmesine çanak tutanlar, halkın sert tepkisiyle karşılaşınca, geri adım atmak zorunda kalıyorlar. 

Evet, TÜSİAD’ın anayasa taslağından bahsediyorum. 

Ne diyorlardı? 

Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek madde yoktur! 

Sadece ülkenin yönetim şeklinin Cumhuriyet olarak kalması yeterlidir! 

Diğer maddelerin hepsi değiştirilmelidir! 

Bununla yetinmeyen bazı kapitalistler, daha önce halkın karşısına çıkıp, boyunun ölçüsünü almasına rağmen hala halk şakşakçılığına devam ediyor. 

Neymiş efendim? 

‘Halkın mutluluğu, ülkenin bölünmesinden daha önemliymiş!’ 

Sen çalıştırdığın işçilerin mutlu olup olmadıklarını biliyor musun? 

Dikkat ettiniz mi? İktidar kanadından da bu anayasa taslağı için hiçbir görüş açıklanmadı. 

Bunun anlamı şu olmalı: 

İktidar, TÜSİAD aracılığı ile halkın nabzını yokladı! 

Anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerine halkın ilgisi ne, onu ölçmek istedi! 

Gelelim ülkemizdeki “İleri Demokrasi” uygulamalarına: 

Bildiğiniz gibi ülkemizde uygulamaya konulan ileri demokrasi ile birlikte, daha yazılmamış, taslak halindeki kitapların imha edilmesi kararları çıktı. 

Evlere, işyerlerine, gazetelere, hatta cezaevi hücrelerine kadar her taraf didik didik aranıp, Gazeteci Ahmet Şık’ın yazmayı düşündüğü ‘İmamın Orduları’ isimli kitap taslağı, mahkeme kararı ile “İmha” ediliyor. 

Taslağı imha etmek yetmiyor, kitap taslağını elinde bulunduranların, örgüt üyesi sayılacağı karara bağlanıp, Cumhuriyet adına görev yapan savcı tarafından açıklanıyor! 

Yazılmamış kitap taslağının imhasına yönelik toplumun geniş kesimlerinden tepki yükseldi. İktidar kanadından iki bakan, kararın yanlışlığını söylemelerine rağmen, her hangi bir girişimde bulunmadılar. Başbakan, kararın bağımsız(!) mahkemece verildiğinden, müdahale etmelerinin mümkün olmadığını açıkladı. 

Ana muhalefet CHP ve muhalefet partilerinden MHP, yazılmamış kitabın imhasına yönelik sert tepki gösterdiler. 

Öbür ‘Özgürlük ve demokrasi havarisi’ parti, böylesine faşizan bir uygulamaya hiç sesini çıkarmadı. 

Onlar ‘Sivil İtaatsizlik’ eylemleri kapsamında; polis tokatlamak, polise taş atmak, polis panzerinin üzerine çıkıp kendini göstermek(!), yol ortasına sandalye atıp oturmakla meşguller. 

Onların demokrasi ve özgürlük gibi kavramları kimin için istedikleri belli! 

Sırf kendi feodal yapılarını, ağalık şıhlık, şeyhlik düzenlerini sürdürmek için sokaktalar. 

Oysa ülkedeki demokrasi elden gidiyor! 

Ya her konuda birilerine bol para vererek raporlar hazırlatan zenginler kulübümüz TÜSİAD? 

Bu yazılmamış kitap taslağının imhası yönünde neden bir açıklama yapmaz? 

Anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerinin değiştirilmesi için ellerinden geleni yapan, kendi mutluluklarından fedakârlık yaparak(!) halkın mutluluğunu ön plana çıkartan(!) bu kuruluşun üyeleri, acaba bertaraf olmayı istemedikleri için mi seslerini çıkartmazlar? 

Bu kadar demokrasi havarisi olan bir sivil toplum kuruluşu, neden hazırlattığı anayasa taslağının arkasında durmaz? 

Anayasanın değiştirilemez maddeleri konusunda, ‘geçmişten bu güne her hangi bir önerilerinin olmadığı’ yönündeki açıklamanın anlamı ne? 

Bu tutum, ‘bitaraf’lığın yansıması mı? 

 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..