Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '10

 
Kategori
Siyaset
 

Anayasa mahkemesi, referandum, sivil anayasa

Anayasa mahkemesi, referandum, sivil anayasa
 

Kısmi anayasa değişikliği paketinin yasallaştırılması için bir aşama daha geride kaldı. Kısaca bu noktaya nasıl geldiğimize bakalım ve bazı yanlış söylemleri irdeleyelim. Birçok fitili yakılmış yazar sivil anayasa söylemleriyle kamuoyunu hareketlendirdi. Gerçekten de bu anayasa darbe anayasası mı diye baktığımızda, anayasanın yaklaşık 3 te 2 sinin çeşitli dönemlerde yenilendiğini görüyoruz. Geri kalan 3 te 1 lik kısmının da hükümetlerce değiştirilmeye gerek görülmediğini biliyoruz. Bu bilgiler ışığında bakacak olursak, Anayasa’da askerin “a” sı bile kalmamıştır. Peki bu gürültü niye? Konunun derinliklerine inildikçe sivil anayasa söyleminin aslında bir göz boyamadan ibaret olduğu, asıl hedefin bir görüş doğrultusunda AKP anayasası hazırlanılmak istendiği anlaşılmaktadır. Peki, bu gerçekleşebilecek bir amaç mıdır? Eğer halk ekonomik bunalımdan kurtulamayıp siyasetle ilgilenemediği sürece, bazı gazete, televizyon ve satılmışların desteği sürdükçe, devletin kritik noktalarına atamalar yapıldıkça, muhalefet partileri görüşlerini eyleme dönüştüremedikçe bu gerçekleşebilecek bir hedeftir. Bugünlerde yaşadığımız sancılı durumlar da bunun göstergesidir.

Yargıdan dolayı belimizi doğrultamıyoruz diyen bir Başbakan’ın daha fazla demokratikleşme diyerek yargıyı nasıl kuşattığını ve baskı altında tuttuğunu hepimiz tanık oluyoruz. Devletin kurumlarından yakınan başbakan görülmemiştir. Kendi görüşleri doğrultusunda bir devlet modeli kurarken karşılarına çıkan her kurumu bir engel olarak gören AKP bu kurumları etkisiz kılarak, yandaşlarıyla doldurarak engeli geçmeye çalışmaktadır. Nitekim anayasa değişiklik paketi altında sistemdeki bozuklukları düzelten ve aynı zamanda HSYK ve Anayasa Mahkemesinin yapısının değiştirilmesi maddelerini de katarak bunu da bir torba yasa olarak sunup tepkileri azaltmaya çalışmaktadır. Meclisteki oylama esnasında fire vermekten korkan AKP komiteler kurarak vekillerin bağımsız karar verme yetilerini engellemiştir. Bu değişiklikteki bazı maddeler gerçekten de bu ülkenin çıkarına yasalardır. Buna kimsenin bir itirazı yok. Muhalefetin yargıyı ilgilendiren konuları ayrıca oylayalım önerisine AKP, her zamanki “demokratik” tavrıyla engel olmuştur. CHP sorumlu davranışıyla bu paketi AYM’ye göndererek üstüne düşen görevi kısmi olarak yapmıştır.

Anayasa Mahkemesi niçin bu dönemde daha fazla tartışılıyor. Mahkemenin esastan veya şekilden incelemesi konusunda gündemi sıcak tutuyorlar. Çünkü; Hiçbir hükümet devletin hukuk ve laiklik kavramıyla bu kadar oynamamıştır. Nitekim Tayyip’in kardeşi Abdullah Gül görevi başarıyla yerine getirmiş ve AYM’ye 2 başarılı(!) hâkim atamıştır. Bu hâkimler sayesinde tartışılan maddelerde anlamsal bir değişiklik olmamış, göz boyanmıştır.

AYM’nin sonuncu açıklandığında AKP’nin vitrinindeki isimler AYM’ye ve yargıya saldırılarını sürdürmüş, gerçekçi açıklamayı Cemil Çiçek yaparak paketin bu haliyle de uygun olduğunu ve mutlu olduklarını söyledi.

Ülke referanduma giderken bir dönemeçten daha geçecektir. Bu “U” dönüşünün başlangıcı olmasa bile bu yolda gidiş kolaylaşacaktır. Artık söz millettedir. Milletin doğru karar vermesini sağlayacak, objektif düşünceyi yaratacak olan muhalefet partilerine büyük görev düşmektedir. AKP açısından bir güven oylamasına dönüşecek bu referandum, aynı zamanda ülkedeki gidişatı da belirleyecektir.

Muhalefet partilerinin pakete hayır deyin söylemi eğer AKP’nin diğer uygulamalarını eleştirerek desteklenmezse muhalefet hezimete uğrayacaktır. Çünkü AKP cephesinden bu söyleme, paketteki maddelere, muhalefet partilerinin de karşı çıkmadığı düzenlemeleri söyleyerek kolayca oy alabilecektir. Ayrıca şu da unutulmamalıdır ki, ana konu anayasa paketi olarak tutulup yan sorunlarla desteklenmeli ana konunun yasa değişikliği olduğu unutulmamalıdır. Muhalefetler bu dönemde yoksulluğu, özelleştirmeleri, krizlere, açılım fiyaskolarını, dış politikadaki yanlışlıkları meydanlarda anlatmadığı sürece geniş bir hareketlenme yaratamayacaktır. Bu dönemde başta CHP ve MHP olmak üzere partilerin halka ulaşacak geniş bir yapılanma sağlayarak ev ev gezmedikleri, halkın sorunlarına inmedikleri sürece referandumdan “hayır” çıkması zordur.

 
Toplam blog
: 26
: 946
Kayıt tarihi
: 22.06.08
 
 

Ben ÖZGÜR YALÇIN. Kimya Mühendisiyim. Siyaset, Politika, Bilim alanlarında bilgi edinmeye ve bunu..