Anayasa Mahkemesi davayı kabul etti!

Adı üstünde politika!Yanlış kararlarda geri adım atmak büyüklüğü,ufak tefek yalanları gerektirebilecek bir zenaat!
Ancak günümüzde bu değişmez kurallara hiç uyulmadı!
Sayın Başbakanın gür sesi,yol açtı tüm bu olumsuzluklara.
Normal sesleri bastırdı,başkaları duyulamadı bu yüzden!
Topu ayağında hiç yumuşatmadı,atacağı her şutun gol olacağını sandı.Geçtiğimiz beş yıllık istikrar dönemine nazar değdi!Geçmişte bir çok geri dönüşler yaşadık,alışkındık pembe yalanlara.İstikrarımız için katlanmaktaydık.
Tıpkı Özal modelinde olduğu gibi,partilerinde dört eğilimi barındırmalıydı siyasiler..

Ama illede Atatürk ilkeleri ışığında..

Anayasa mahkemesi tarafından oy çokluğu ile benimsenen kapatma davasının nasıl sonuçlanacağı çok önemli!

Kapatma yerine,ceza alma kararı çıkması daha isabetli olur ülkemiz için.

Politikacılarımızın davranış biçimleri düzene girer en azından.

Ancak sonuç aşamasındaki, süreç çok uzun.

En az sekiz ay süreceği dile getiriliyor.belkide bir yıl,belki iki yıl!

İçine düşeceğimiz vahim durumun ekonomik yansımalarıdır önemli olan.

Ve yabancı yatırımcıların ülkemize bakış açısı!

Yazık ettiler bunca emeğe,uzlaşmalara kapılarını kapattılar.

Kimse bize karışmasın,biz TBMM de hallederiz dediler hep!

Her konunun sözcüsü olmak görevini üslendiler!

Suç teşkil ettiği belirtilen açıklamalar Diyanet işleri başkanlığı tarafından yapılsaydı daha gerçekçi ve anlamlı olurdu.

İlgi ve saygı görürdü!

Sende kim oluyorsun,üzerine vazife mi diyemezdi hiç kimse!

Olan oldu,yapacak bir şey yok.

Bir sonraki seçimleri beklemekten başka!

Davanın bir an önce sonuçlanması tek dileğimiz.

Ve bu uzun süreçte yazılı ve görsel basına çok görev düşmekte.

Kapatma değil,ceza alma kararının çıkabileceği varsayımının kamuoyuna yansıtılması!

Ve Sayın Başbakanın demeçleriyle ortamı yumuşatması!

Ve gerçekten değiştiği,herkesin Başbakanı olduğu mesajını vermesi..

Ortalık toz duman olmadan………