Anayasa mı?

Bir yıl önce Anayasa değiştirildi.

Bir yıl sonra, gündemimizde yine Anayasa değişikliği var...

İnsan ister istemez soruyor;

"Siz, bir yıl önce Anayasayı niçin geniş bir şekilde ele alıp, değişiklikleri yapmadınız da, tekrar Anayasa değişikliğini gündeme getirdiniz?"

Anayasa'yı değiştirdiğinizde;

Yabancılara satılan yer altı, yer üstü kaynaklarımız geri mi alınacak?

 Demokrasinin gereği olan;Yasama+Yürütme+Yargı erki rayına oturacak mı?

Laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti; Atatürk ilke ve devrimleri daha da güçlü hale gelecek mi?

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki feodal yapı, ağalık düzeni sona erdirilecek mi?

İhracatımız, italatımızın önüne geçecek mi?

Devlet; kamu, özel ve halk sektörüne (Kooperatif ve birlikler) eşit mesafede olacak mı?

Basın özgürlüğü gelişmiş ülkelerin standartlarına kavuşturulacak mı?

Bölücü, ırkçı terör örgütü etkisiz hale getirilecek mi?

Tutukluluk hallerinin, hükümlülüğe dönüşmesine son verilecek mi?

Kayıt dışı ekonomi, kara para ve servetler için "NEREDEN BULDUN ?" yasası çıkarılacak mı?

Siyasi Partiler ve seçim yasaları gelişmiş demokratik ülkeler seviyesine uygun biçimde değiştirilecek mi?

Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimize, mensuplarına, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran asli unsur Türk kökenli yurttaşlarımıza dıştan ve içten yapılan saldırılar önlenecek mi?

Milletvekili dokunulmazlıkları sınırlandırılacak mı?

Bu soruları çoğaltmamız mümkün..

Yukarda sıraladığım ve yazmadığım birçok soru Anayasa değişse bile yanıtlanmayacak, sorunlar çözümlenmeyecek..

Öyle sanıyor ve yanılmak istiyorum.

"Askeri vesayet Anayasası'ndan kurtulmak gerek!" diye diye Ulusal Meclis'teki siyasal çoğunluğuna dayanarak , güvenerek AKP Siyasi vesayetle Anayasa'yı değiştirecek veya çeşitli usul, yöntemlerle (!) değiştirmeye çalışacaklar...

Demokrasi, amaca ulaşmak için VASITA olarak kullanılacak ve bu yöntem siyasi iktidar ve sözcüleri, yandaşları tarafından MEŞRU kabul ve ilan edilecektir..

Ulusal Meclis, özellikle AKP'nin sağduyulu yurtsever milletvekilleri Ulusal Meclis Kürsüsü'nden;

"Ulusal sorunlarımızın önceliği vardır, Anayasa değişikliği ertelensin veya tüm illerden, toplumun her kesiminden seçilecek konunun uzmanlarından oluşacak bir Kurucu Meclis oluşturulsun, onlar ilk dört maddeye dokunmadan, uzun ömürlü bir Anayasa hazırlasınlar ve Ulusal Meclis'in iradesine teslim etsinler." demelidir..

İnanıyorum ki, tarihi ve önemli bir görev yapmış olurlar..

Unutmamalıdır ki, tarihte çok sayıda dikta rejimi demokratik yollardan ve sandıktan çıkarak ülkelerinin, uluslarının başına bela olmuşlardır..

Hitler, Mussolini, Saddam vd. buna birer örnektir...

(15 Ekim 2011)

www.mucadele.com.tr