Anayasa Platformu

Altı yıl önce davet edildiğim ve gönüllü olarak katılmış olduğum Anayasa Platformu İstanbul toplantısında yüz'ün üzerinde yuvarlak masalarda onlu gruplar halinde modetör eşliğinde sivil anayasa'yla ilgili onlarca soruyu tartıştık konuştuk, görüşlerimiz kayıt altına alınarak Ankara'ya gönderilmişti

Sivil anayasa ile ilgili tartışma sorularımızın bir tanesi de yerel yönetimlerle ilgiliydi. Yerel yönetimlerin yetkileri ve merkeze bağlı yönetim şekli ile ilgili soruları tartıştık konuştuk ve diğer sorularda olduğu gibi düşüncelerimizi aktarmıştık modetör eşliğinde.

Yeni sistemle birlikte yeni sivil anayasa da gündeme gelecektir doğal olarak.

Aklıma gelen soru şu;

Yeni sivil anayasa değişikliği ile birlikte yerel yönetimlerin durumu ne olacak? Eyalet sistemi gündeme gelebilir mi?

Eyalet sistemi demek ülkenin yedi bölgeye ayrılması ve yerel yönetimlerin merkeze yani Ankara'ya bağlı olması demektir.

Olası eyalet sistemi sonrasında ülke siyaseti nereye gider, neler konuşulur, neler yazılır çizilir merak ediyorum doğrusunu isterseniz.

Olmaz demeyin. Yeni sistem koşulları nelerin doğuracağı bilinmez.. Tabi yeni bir başlangıç olması gerektiğinde tıpkı idam cezasının kaldırılmasında Bahçeli'nin rolünün büyük olduğu gibi olası eyalet sisteminin hayata geçirilmesinde de Bahçeli'nin rolü mutlaka olacaktır.

Herkes iyi bilmelidir ki ülkenin bir santim toprağını dahi başkasına asla verilmesinin söz konusu dahi edilemeyecektir. Dün de söz edilememiştir bugünde söz edilemiyor yarın da söz edilemeyecektir çünkü Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyetini kurarken ülkenin 783.562 km2'sini kapsayacak şekilde kurmuş ve Laz'ı Çerkez'i Gürcü'sü Kürt'ü Roman'ı Azeri'si Boşnak'ı ile birlikte kurmuştur.. Hiç bir etnik köken vatandaşın diğer etnik köken vatandaştan farklı ayrıcalığı olmamıştır olmayacaktır da!

On yıldan fazladır yazıyoruz, vatandaşların hiç biri ile etnik problemi olmamıştır, siyasiler lütfen problem varmış gibi göstermeyiniz! Aksi taktirde hepiniz parlamentodan bu seçmen sizleri alaşağı eder!