- Kategori
- Eğitim
Anayasa ve dinsel eğitim
Son dönemde en çok tartışılan ve kamu oyunun gündeminden düşmeyen konu; ilk ve orta öğrenimdeki zorunlu din dersi konusudur.Okullarda namaz için yerler ayrıldığı, okula giden çocuk kızların başının örtülmesinin istendiği, derslerde yalnızca bir İslami anlayışın öğretilmek istendiği, bunun Müslüman olmayan öğrencilerden de istendiği gibi tartışmalar yapılmakta; asıl tartışılması gereken konu göz ardı edilmektedir.
Asıl tartışılacak konunun; Anayasa’daki hükümlere göre din kültürü ve eğitimi dersleri ile, ilk ve orta öğrenimin dışındaki din öğretiminin ne olması gerektiği konusudur ve bu konu hiç tartışılmamaktadır.
Anayasa’daki dinsel eğitimle ilgili yasa hükümleri nelerdir?
Anayasa’mızın değiştirilemez olan Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2 nci maddesinde…”Türkiye Cumhuriyeti..başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir.” denilmektedir.
Bu maddeye göre; Anayasa’nın sonraki maddeleri ile yapılmış düzenlemelerin tümünün bu temel kurala uygun olması gerekmektedir
Anayasa’nın 14 üncü maddesinde ise “Anayasa’da yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz” hükmü bulunmaktadır.
Bu hükme göre de din kültürü ve ahlak dersleri ile ilgili uygulamaların devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozacak yapıda olmaması gerekmektedir
Din ve Vicdan Hürriyeti başlıklı 24 üncü maddesinde ise ”Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz
Din ve ahlak eğitimi, Devletin denetim ve gözetimi altında yapılır.
Din kültürü ve ahlak eğitimi; ilk ve orta eğitim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır.
Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcilerinin talebine bağlıdır.” Denilmektedir.
Bu hükümlere göre; ülkemizde din kültürü ve ahlak dersleri ilk ve orta öğrenimde zorunlu dersler olarak okutulacaktır.
Ancak, bu yapılırken, Devletin laik bir devlet olduğu da göz önünde bulundurulacaktır.
Maddedeki bir başka hükme göre; Din kültürü ve ahlak derslerinin dışında; Kur’ana, Tevrat’a, İncile ya da diğer dinlere dayalı dersler verecek yerler kurulabilecektir. Buraya gidişler; kişilerin özgür iradelerine ve küçüklerin ise kanuni temsilcilerinin iradelerine bağlı olacaktır.
Özetle ilk ve orta öğrenimde din kültürü ve ahlak dersleri zorunlu olacaktır. Ancak, bu derslerin programları hazırlanırken, Devletin laik bir devlet olduğu, bu ders programlarının da laiklik ilkelerine uygun hazırlanması gerektiği unutulmayacaktır.
Buna göre; bugünkü eğitim sistemimizde ilk dört yılda zorunlu din dersi olmayacaktır. Bu dönemde çocuklara okuma,yazma,basit matematik ve diğer dersler verilecektir.
Beşinci sınıftan itibaren okutulacak zorunlu din kültürü ve ahlak derslerine ait programlarda şu temel konular yer alacaktır:
Tarih: Dünya dinler tarihi-İslam tarihi-Türk İslam tarihi
Coğrafya: İslam devletleri coğrafyası; İslam devletlerinin tanıtımı
Bilimler: İslamda matematik-fizik-kimya-astronomi-biyoloji ve tıp
Hukuk: Roma hukuku-Hıristiyanlıkta Engizisyon-Şeriatın temel kuralları-Mecelle’nin temel kuralları
Sosyoloji: İslam ritüelleri-İslamda birey-İslamda aile-Cemaatler,tarikatlar,millet ve ümmet-
Diğer dinlerle karşılaştırma
Güzel sanatlar: Resim yasak-Minyatür-heykel yasak-ebru-hat(güzel yazı)-edebiyat-müzik-tiyatro-sinema
Ahlak: Güzel ahlaklı olma-helal haram kavramları-riba(aşırı faiz)-islamdaki ahlaki yasaklar gibi konular anlatılacaktır.
Zorunlu din kültürü ve ahlak dersleri dışında ;ülkemizde bulunan tüm dinler, kendi dinlerini öğretmek ve yaymak için kuruluşlar kuracaklardır. Devlet, bu kuruluşları denetleyebilecektir. İslamdaki tarikatlar da bu tür kuruluşlar kurabilec ektir.
Günümüzde zaten İlcelerde müftülüklerin gözetiminde Kur’an kursları bulunmaktadır. İllerde de hemen her mahallede benzer kuruluşlar vardır. Dileyenler bu kuruluşlara zorunlu ilk ve orta öğretim saatleri dışında ayrıca gidebilecek ya da çocuklarını yollayabilecektir.
Var olan imam hatip liseleri imam ve hatip yetiştiren meslek liseleri olacaktır. Ayrıca, ilahiyat fakülteleri olacaktır. İmam hatip lisesini bitirenler ve diğer liseleri bitirenler bu fakültelerde yüksek dini eğitim görebileceklerdir.
Böylece, Anayasa’nın 24 üncü maddesindeki iki ayrı dinsel eğitim düzenlemesi gerçekleşmiş olacaktır. Bu yapılmazsa şunlar olacaktır.
Benim çocuğum ilk okula giderken dördüncü sınıfta bana geldi ve “Baba cinler nedir” diye sordu. Din dersinde öğretmeni cinleri anlatmış olmalıydı.O zamana dek dindışı eğitim almış olan oğlumun kafası, bu kavramları anlamamış ve kafası karışmıştı.
Ona ”Oğlum, havaya bak bir şey görüyor musun? dedim, Görmüyorum dedi. Oysa, havada milyonlarca varlık var, her nefes aldığımızda ciğerimize doluyor. Bazıları bizi hasta ediyor.Bunu biliyorsun değil mi dedim. Olurlayınca “İşte bizlerin var olan beş duyumuzla algılayamadığımız varlıklar olabilir.Bunların bir kesimine senin öğretmenin cinler demiş olabilir” dedim ve orta yolu bulan bir açıklama yaparak oğlumun düşlerine cinlerin girmesini önledim!
Diğer oğlum ise Milli Eğitim Bakanlığı kontenjanından ücretsiz okuduğu orta okuldayken geldi ve din dersi hocasının derste Atatürk aleyhinde konuşmalar yaptığını söyledi. Okul, halkın deyimiyle Fethullahcılarındı. Yine de okul müdürüne gittim durumu anlattım ve çocukların ikilem karşısında bırakılmaması gerektiğini söyledim. Oğlum, ilk okul boyunca ve aile çevresinde Atatürk sevgisi ile büyümüştü.
Müdür anlayış gösterdi ve o din öğretmenine bir daha din dersi verdirmediler. O zamanlar, yukarıda anlattığım konulara yakın konuları içeren bir ders programıyla din dersleri veriliyordu. O nedenle, öğretmeni o dersten aldılar.
Anayasa’nın 14 üncü maddesinde; diğer hak ve hürriyetler gibi “Din ve Vicdan Hürriyeti” nin de Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamayacağı yazılıdır.
O zaman, zorunlu din derslerini Kur’ana dayalı duruma getirmek-okullarda mescit açmak gibi-milletin bütünlüğünü bozucu davranışlara dönüştüğünden Anayasa’ya aykırı davranış olmaktadır.
Kur’ana dayalı eğitim, zorunlu din derslerinin dışındaki kuruluşlarca yapılmalıdır. Zorunlu din dersleri de laiklik ilkesi göz ününde tutularak hazırlanacak ders programlarına göre yapılmalıdır.