Anayasa

Alışkanlıkların değişmesi insanları şaşırtır, özellikle bu değişikliklerin ne anlama geldiğini anlayamıyorsa. Kanıksanmış haller birden tahmin edemediğiniz yeni hallere devrilirse şaşkılıklar ve tartışmalar artar.

Türkiye altmışlı yıllardan itibaren cumhuriyeti koruma ve kollama görevi verilen bir ordu anlayışıyla elli yılı aşkın süredir yaşarken birden bire ordunun en yüksek kademelerinin darbecilikle suçlanarak yargılandığı bir döneme evirildi. Diller yalpalamaya başladı, demokrasi diye yıllarca ordunun arkasına sığınanlar demokrasinin başka şeklinin olduğunu görünce söylemleri garipleşmeye başladı. Yıllardır ordunun yaptıklarına ve ordunun haline karşı olanlar bu durumda bayram etmeye başladılar sanki asker yargılanınca demokrasi geliyor heyecanına kapıldılar.

Konuşmalarda ve tartışmalarda sadece olunan tarafın yorumlarını heyecanla ileten taraftarları dinlemekten başka bir gerçeği göremez oluyoruz bu durumlarda. Demokrasi ve özgürlükler denilen hususun ne olduğu, yıllarca süren yargılamaların insan hakkına tecavüz olup olmadığı bile objektif değil sübjektif değerlendiriliyor.

Belki denizler dalgalanmadan durulmayacağı için bu toz duman dönemi yaşayacağız, Avrupa ve Amerika bugünkü demokrasi anlayışlarına hangi yollardan geçerek geldiler hatırlarsak biz bu sancıyı onlarınkine göre sanırım biraz daha az hasarla atlatacağız, ya da öyle umuyorum.

Sivilleşmek sadece askeri vesayetin kalkması değil, aynı zamanda bireyin toplum içinde değer kazanması demektir. İnsanların yalnız veya sivil topluluklar halinde özgürleşmesi, sözlerinden ve düşüncelerinden dolayı başlarına bir şey geleceği kuşkusunu duymamalarıdır.

Türkiye değişiyor, bu değişimin insan yararına olması için el ele vermek, kafa kafaya vermek zorunluluğu ve sorumluluğu vardır. İlk kez bir sivil anayasa hazırlama şansımız var, bu şansı küçük hesaplar uğruna yok etmemeliyiz. Birlikte yaşamayı kolaylaştıracak uygar bir anayasa yapmak zor olmasa gerek.

BİR AN İÇİN, MESELA MECLİSTE BU ANAYASAYI YAPACAK OLANLAR KENDİLERİNİ PARTİLİ OLARAK DEĞİL DE , MİLLİYETÇİ OLARAK DEĞİL DE, DİNDAR OLARAK DEĞİL DE, SADECE AMA SADECE İNSAN OLDUKLARINI DÜŞÜNÜP ANAYASA HAZIRLAMAYA ÇALIŞSALAR DİYORUM.

NE DERSİNİZ MÜMKÜN MÜ?