Anderlecht'le bir hesabımız var

Fenerbahçe Şampiyonlar ligi ön eleme maçlarında Belçika ligi takımlarından Anderlecht ile eşleşmiş. Bu Fenerbahçe'nin Belçika ekibiyle ikinci kez karşılaşması olacak.

İlki 1965 yıllarındaydı. Neredeyse 50 yaşın altındakiler bu karşılaşmayı hatırlayamazlar. 42 yıl önce yine Şampiyonlar Kulüpler Kupası'nda (o zamanki adı öyleydi) ilk turda Anderlecht'le eşleşmiştik.

O zamanlar Anderlecht Fenerbahçe'ye göre daha güçlü bir takımdı. Eleneceğimizi, ya da daha doğru bir ifadeyle elememizin şansa bağlı olduğunu biliyorduk.

Rakip sahada galip gelmek gibi bir durum pek söz konusu olmadığı için, bu tür maçlarda uygulanan taktik, ilk maçı burada farklı kazanmak, orada da tam saha pres yaparak direnip mümkün olduğu kadar az gol yiyerek turu geçmek şeklinde olurdu.

Fakat ilk maç, durumu net şekilde belli edercesine İstanbul'da 0-0 bitti.

Artık hedef fark yememek, ele güne rezil olmamaktı. Ne yazık ki onu da beceremedik. Rövanş karşılaşmasında tam 5 gol yedik. Şeref sayımızı Ogün (Altıparmak) atmıştı.

Ben şimdi bunu niye anlattım? Bu bilgiyi siz de internette bulabilirsiniz. Söylemek istediğim şudur.

Fenerbahçe'de son yıllarda şöyle bir uygulama var. Bir maça çıkılmadan önce, geçmiş yıllarda bu takıma karşı ne yapmışız diye bakıyorlar. Buraya kadar her şey normal.

Ancak bundan sonrası biraz karışık.

Bana kalsa, ben bu takımla, şu anki gücümüzle, Anderlecht'i çok rahat eleyecek durumda olduğumuzu, bunun ötesinde onu mutlaka elememiz lazım geldiğini anlatırım.

Çünkü geçmişte böyle bir hesabımız var. Şu anda daha iyi durumda isek, galip gelmenin, tur atlamanın yollarını aramayacağız mı?

Fenerbahçe ise tam tersine olaya şöyle bakıyor. Yahu biz bu takımdan 5 gol yemişiz. Demek ki o bizden güçlü, biz buna yeniliriz, eleniriz... Belki bu sefer daha az gol yemenin yollarını bulmamız lazım...

Böyle mantık olur mu? Böyle taktik verilir mi? Böyle maça hazırlanılır mı?

Eğer bu kanaata nerden vardığımı merak ediyorsanız, ligin en zayıf ekiplerine karşı bile hazırlığımız son yıllarda hep böyle oldu. Mesela Denizli, bize ters gelen bir ekipmiş... (Basın da bunu maalesef böyle pohpohluyor)

Ne demek bu? Fenerbahçe gibi bir takımın karşısında Denizli'nin lafı mı olur? Bu hiç yenilmeyiz anlamına gelmez, kendi sahamızda da puan verebiliriz. Futbolun sürprizleri olmasa tadı mı kalır? Ama asla bir takımdan korkmayız, korkmamalıyız.

Ben bu takımı zinhar yenemem psikolojisine girersen, zaten yenemezsin. Bu çok yanlış. Yanlış ne demek, bir takımın gündeminde böyle bir korku olamaz, olmamalı...

Normal şartlarda Anderlecht'i eleyip Şampiyonlar ligine katılmamız lazım. Şu anda tarafsız bir teraziye koyduğunuz zaman bence ibre böyle gösteriyor.

Ancak takımdaki, bu yukarıda sözünü ettiğim anlayış beni korkutuyor. Umarım korktuğum başıma gelmez. Başarılar Fenerbahçe...