Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '13

 
Kategori
Etkinlikler / Festivaller
 

Andre Rieu ve Johann Strauss Orkestrası'ndan Kasap Havası

Andre Rieu ve Johann Strauss Orkestrası'ndan Kasap Havası
 

Valsin kralı Andre Rieu konseri yaklaşık 10.000 izleyicinin katılımıyla Sinan Erdem Olimpik Spor Salonunda 29 Kasım akşamı muhteşem vals müzikleriyle ve şovlarla görsel şölene dönüştü. Sanatçının Türkiye'deki ilk konserinin J. Strauss Orkestrasının 25. Yıl dönümüne denk düşmesi ayrıca anlamlıydı.

Akşam dokuzda başlayan konser, müzikler, espriler ve şovlar eşliğinde dolu dolu 3 saat sürdü.

Mütevazı beyaz çiçeklerle süslü sahne, orkestranın hanım üyelerinin göz kamaştıran pastel tonlardaki, stras taşlarla bezenmiş kabarık balo elbiseleriyle masalsı bir büyüleyicilik kazanmıştı.

İlk iki valste flütçünün çıkarttığı tiz seslerle kulaklarımız tırmalandı. Derken Andre Rieu flütçünün kafasına devasa büyüklükte bir balyozla vurarak esprilerle dolu şovuna başlamış oldu.

Sanatçı bu esprili başlangıcı İstanbulluların bu günlerde neşeye ihtiyacı olmasına, İstanbulluların hep üzgün olmasına bağlayarak konserine devam etti.

Üç tenör solistin muhteşem İspanyol şarkısı Granada'yı seslendirmesiyle ılık Akdeniz rüzgârlarında savrulduk. Ve sonra Nessun Dorma aryasıyla tenörler bizi İtalya'ya götürdü. Ardından 1992 yılında Barselona'da gerçekleşen yaz olimpiyatları için yazılmış Amigos para Siempre düetini tenör ve soprano solistlerden dinledik. Sıcak Akdeniz'in kucağına kendimizi teslim etmişken, meşhur Dr. Zhivago film müziğinin rüzgârında Rus steplerine savrulduk. Hatta bu rüzgârın etkisiyle salonun orta bölümünde oturan izleyicilerin üzerine kar dahi yağdı. Biz uzaktan izleyenler müzik eşliğinde oldukça romantik anlar yaşadık, lakin üzerine kar yağan izleyiciler soğuğun etkisiyle gömleklerinin yakasını kaldırarak oturdukları sandalyelerde büzüştü.

Kırmızı derin yırtmaçlı elbisesiyle Karmen Monarcha isimli soprano tüm baştan çıkarıcılığıyla Habanera adlı parçayı büyüleyici bir görsel şova dönüştürdü. Andre Rieu da Karmen'in her sahnesinde kendisini baştan çıkartmaya çalıştığı sırrını biz izleyicilerle paylaştı :)

Andre Rieu konseri olur da J. Strauss'un muhteşem güzel valsi Mavi Tuna nam-ı diğer 'Blu Danube' olmaz mı? İzleyiciler daracık koltuk aralarında kısa adımlarla da olsa bu muhteşem müziğe vals yaparak eşlik ettiler.

Orkestranın kara elması Güney Afrikalı solist Kimmy Skota kadife sesiyle Casta Diva'yı seslendirdi.

Ravel'in Bolero'suyla konser nirvanaya ulaştı. Andre Rieu'nun tanımıyla Bolero 'yumuşak ritimlerle başlayıp ritimlerin ve seslerin giderek arttığı, arttığı, arttığı... Ve sonunda müziğin doldurduğu salonun çatısının havaya uçtuğu' bir beste. Gerçekten de her dinlediğimde ben de aynı hislere kapılmışımdır.

Birbirinden keyifli 3 saatin sonunda Strauss Orkestrası'nın biz Türk izleyicilerine özel olarak hazırladığı Katibim parçasını keyifle dinledik. Birçok yabancı sanatçının Türkiye konserinde söylediği Katibim o gece bende pek sürpriz etkisi yaratmasa da Hatırla Sevgili şarkısı büyük sürpriz oldu. Vurucu etkiyi yapan ise düğünden ayrıldığım hissine kapılmamı sağlayan Kasap Havası oldu. Konserden ayrılırken izleyiciler salonda, J. Strauss orkestrasının vokalleri ellerinde mendillerle sahnede Kasap Havası ile halay çekiyordu. Böylece güzel ve uzun gecenin sonuna geldik.

Konserin hoşluklarının yanı sıra bazı aksilikler ve gergin anlar yaşanmadı değil. Bunları da görmezlikten gelemedim; yazmadan geçemedim. Öncelikle konserin gerçekleştiği Sinan Erdem Salonu'nun izleyicilerde bazı nahoş izler bıraktığını belirtmeliyim. Konserin izleyici kitlesinin yaş ortalaması oldukça yüksekti ve fakat salonun fiziki koşulları değil yaşlı, sağlıklı gençler için dahi uygun değildi. Dar ve dik merdivenleri olan salonun en üst bölümüne ulaşmak için seksenlerine gelmiş dedelerin, ninelerin yüzlerce merdiveni tırmanması gerekti. Özellikle yaşlı izleyicilerin üst bölüme çıkana kadar defalarca durup dinlenmek zorunda kaldığını görmek organizasyon adına utanç vericiydi. Asansör sistemi olmayan bir salon böyle bir organizasyonda tercih edilmemeli; ediliyorsa da koşullar iyileştirilmeli!

Dar merdivenler ve koltuk aralıkları nedeniyle üç kişinin (yaştan bağımsız) düşmesine kendi gözlerimle şahit oldum.

Konserin Cuma akşamı gerçekleşmesi ve lokasyonun yoğun trafik yaşanan bir bölgede olması izleyicilerin gecikmesine yol açtı. Konser tam zamanında başladı, lakin saat onda hâlâ salona seyirci alımı devam etti. Haliyle yerlerine yerleşmeye çalışan izleyiciler görsel seyre engel olurken, salonda da büyük uğultular oluştu.

Andre Rieu'nun konserin ilk dakikalarında hassasiyetlerimizi bilmeden yaptığı birkaç gaf da bizde biraz gerginlik yarattı. Gönderilen tweetlerin etkisiyle mi, danışmanların uyarısıyla mı bilemiyorum konserin ikinci yarısında Türk izleyicilerini yere göğe sığdıramadı.

Türkiye'deki ilk konserini veren Andre Rieu'nun bundan sonraki konserlerinin organizasyondan dersler alınması halinde çok daha keyifli geçeceğine inanıyorum. 

 
Toplam blog
: 16
: 358
Kayıt tarihi
: 15.08.13
 
 

1976 yılında Kayseri’de doğdu. Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü‘n..