Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '17

 
Kategori
Şiir
 

Anılar Beldesi

Anılar Beldesi
 

Anılar Beldesi


Bir parça ışık, bir tutam renk
 
Merhaba, 
Lise 2.sınıftaydım... Okulda bir şiir yarışması açılmıştı.
O zamanlar Ayda Bir mecmuası vardı, oradan ''Köylü Anam ‘' adında bir şiiri beğenerek yazıp getirmiştim.
Öğretmenimiz şiirleri toplamaya başlamıştı, tam bana sıra gelmişti ki, kulakları çınlasın arkadaşım Hatice
''Sen şiir yazmazsın ki..bu da nereden çıktı ?'' dedi.
 
''Evet bu benim şiirim değil ki zaten dedim''
''Olur mu bu bir yarışma ve şiir kendimize ait olacak '' derken
Öğretmen benim adımı seslendi.
''Bu şiir senin mi'' dedi.
60 kişilik sınıf ne yapacağımı şaşırmış haldeydim... Ağzımdan istemeyerek
''Evet'' cevabı çıktı.
''Başka şiirlerin de var mı? ''
Yine titrek bir sesle !!evet''geldi...
''Kompozisyon dersinde getir de okuyalım''
dedi.
O ders nasıl bitti, ne zaman zil çaldı hatırlamıyorum bile. Ne yapacaktım şimdi ben?
Allahtan babam anneme, annem de babama gençliklerinde çok güzel şiirler yazmışlar. Hemen kalınca bir defter aldım. İngilizcem için Seventeen dergileri vardı o zamanlar ona üyeydim. Oradan resimler kestim, şiirleri yazdım. Kütüphane dolaşarak henüz meşhur olmamış şairlerin şiirlerini de yazdım. Hiç bir şiiri bana ait olmayan bir şiir defterim olmuştu.
 
Kompozisyon dersi geldiğinde öğretmenimden hiç ses çıkmadı.tabi ki benden de...
Ve o yıl sessizce bitti. Ama ben bu davranışım için çok üzülmüştüm. Şiir denemeleri yapmaya başladım. Aman Allah'ım ne korkunç şiirlerdi, kaç kağıt yırtıp attığımı hatırlamıyorum..
Ama bir gün baktım ki şekillenmeye başlıyor duygularım..
En iyi 30 tanesini seçerek ''Anılar Beldesi'' adını verdiğim bir şiir kitabım vardı artık..
 
Önsözü aynen şöyleydi:
 
2 yıl önce, bir kış günü penceremin önüne doluşan o bembeyaz karları seyrederken içimden birşeyler karalamak gelmişti.Bir parça ışık, bir tutam renk, biraz nağme ve bir avuç duygu ile bezenmiş bir ilk gençlik rüyası...Evet, o zamanlar onaltısındaydım. Kaleme sarılıp da ruhumdaki o saf coşkunluğu bütün samimiyetimle sayfalara dökerken mutluydum. Belki bir gün gelecek bu satırlar sayısız kalplerde yer tutacak.
 
İki yılın tozlandırıp donuklaştırdığı hayal avizemin son parıltıları bana bu yolda rehber oldu. Bu tam bir başarı olmasa bile, yine bir tesellidir.
 
Evet önsözüm böyle idi..
 
Son sınıftaydık ve ben kitabımı bastırmış ve arkasına da en büyük desteği öğrenmenimden gördüğümü belirten bir yazı da iliştirmiştim. İlk kitabımı öğretmenimin adına imzalayıp, merdivenleri önümde çıkan sevgili Firuzan Hanım'a seslenmiştim heyecan ve korku dolu..
 
 
 
''Öğretmenim geçen yılki şiir yarışmasında size verdiğim şiir bana ait değildi. Son anda öğrendiğim için yalan söylemek zorunda kaldım size. Ama içim içimi yedi ve bu kitabı hazırladım'' dedim ağlayarak..
 
''Çok duygulanmıştı ve bana sarılarak teşekkür ederken o da ağlıyordu.
Tüm sınıfları dolaşarak benim yaptığımı anlatırken ben çok onurlanmıştım..
 
Sonra bana şiir kitabımı okuduktan sonra nazımdan çok nesir de daha başarılısın onu da denemelisin demişti...
 
Ve ben amatörce hikayeler yazmaya başladım, bunların bazıları gazetelerde yayınlandı..
Yalan hiçbir zaman doğru bir hareket değil ama benim beyaz yalanım bana yol göstermişti, içimde bilmediğim duyguları uyandırmıştı..
 
Size hikayelerimi yazacağım bu sayfamda hiçbir satırına dokunmadan lise yıllarımdaki gibi..
Umarım hoşlanırsınız..
 
Gülçin Tüzel Dokur 
 
 
 
 
Toplam blog
: 36
: 203
Kayıt tarihi
: 07.04.08
 
 

İzmit, 1955 doğumluyum. Emekli satış müdürüyüm. Lise yıllarından beri şiir, hikaye, güfte denemel..