Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '09

 
Kategori
Doğal Hayat
 

Anılarımdan- 1

Anılarımdan- 1
 

Milliyet'ten aldığım bu resim,değişik anlamlar çağrıştırıyor.


Milliyetin internetten seçtiği resimlere bakarken, çelik başlık altındaki kablumbağa resmi bir anımın debreşmesine neden oldu: Çelik Başlık ve Kablumbağa.

1973 yılında kendi isteğimle gittiğim Dağ ve Komando Okulunun, Çavuş Talimgah Bölüğün'de her eğitim günümüz zor, heyecanlı ve yeni bir şey öğrenmenin mutluluğuyla çok güzel geçiyordu. Benim kendime güvenmemi sağlayan ve bazı anlamsız fobilerden kurtulmamı sağlayan tüm eğitmenlerime minnet ve teşekkürü bir borç bilirim. Eğer yeniden dünyaya gelip askere gitme imkanım olsaydı, gideceğim yer Dağ Komando Okulu olurdu.

1973 Mayıs veya Haziran ayları olabilir, ''Hayati İdame Tatbikatı'na"gidilecek. Bunun için hazırlık yapılıyor. Tatbikat alanı okuldan kuş uçuşu 40 km.mesafedeki Kovado Gölü. Sabahın seherinde yaya olarak yola çıkıldı, tam techizat.
Yolda herkeste bir an önce varmanın telaşı ve olağan konuşmalar var ama bir çavuşumuz var biraz tedirgin, sebebini şöyle açıkladı:

Bizden önce subay ve astsubaylar orada hayatı idame yaptılar, göldeki balıkları bitirmiş olabilirler, bakalım 3 gün açlığa nasıl dayanacağız ? Diye konuşunca ben ve arkadaşım bulduğumuz iki kaplumbağayı aldık ve taşımaya başladık. O kadar yolda kaplumbağaların iki üç kez üzerimize işediğini ve bizim büyük bir azim ve kararlılıkla onları bırakmayıp tatbikat bölgesine götürmemiz inanın hiç de kolay olmadı.

Ayrıntıları atlıyorum. Gölün kenarında bir alana yerleşildi. Kablumbağalar kaçmasın ve başlarına bir şey gelmesin diye, göl kenarında bolca bulunan taşlardan duvar örüldü. Yolun yorgunluğu ile o gece hiç acıkmadık ve güzel bir uyku çektik. Sabah kalkınca uyduruktan bir sabah sporu yapıldı, fazla hareket acıkmaya neden olur diye. Sonra çevredeki arkadaşlara ziyaret faslı, çünkü onar kişilik guruplara ayrılmıştık.

O da ne; yanımızdaki gurup kantinci Mehmet Çavuş ve gurubu. Hayatı İdame yapmadığı için acemilerle beraber o da tatbikatta. Her sabah biz çorbaya talim ederken, peynir çeşitleri, bal, reçel ve tereyağıyla kahvaltı eden Mehmet Çavuş'un suratı bir karış düşünüyor. Nasılsınız Mehmet Çavuş'um diye sorunca; kafasıyla ağacın dalını işaret etti. Gösterdiği yerde kocaman bir "Bağa"asılı duruyor. Mehmet Çavuş bir yandan bağaya bakıyor, bir yandan da konuşuyor:

Sabah mı yesem, öğlen mi yesem yoksa akşamamı saklasam. Ben bunu yersem peki arkadaşlar ne yiyecek ?

-Bizde fazladan bir kablumbağa var deyince, yerinden fırlayıp sarılmasını, sahi verirmisiniz diye sormasını bugün bile unutamam. Bizim sosyetik Mehmet Çavuş hazine bulmuş gibi sevindi diyebilirim.

Kaplumbağanın bir tanesini verdikten sonra, sıra acıkan karınlarımızı doyurmaya geldi, menü belli: Kablumbağa Kebabı.

-İsmi hoş, görüntüsü mükemmel dizayn edilmiş olan, yaşayan en yavaş hayvan olan kaplumbağalar, aynı zamanda dünyanın en temiz yaratıklarıdır. Temiz toprağı yalarlar ve otların uç kısımlarını yerler. Bu özellikleriyle tavuktan da temiz diyebilirim. Mecbur kalındığında pişirmesi çok kolaydır:

-Her hangi bir canlı gördüğünde kafasını içeri çekip saklama özelliği olduğundan, ayaklarından birine iğneyi batırdığınızda, kafayı çıkarır çıkarmaz kesilir. Daha sonra üç bacağı kesilip, dördüncü bacağından bir iple bağlanarak yüksekçe bir yere asılıp, yarım saat boyunca kanının akması beklenir. Yarım saat sonra dördüncü ayak ta kesilir ve kesilen ayak yerlerindeki açıklıklar kapatılır. Doğada bu işlem için çamurla sıvanıp kapatılır.

-Yakılan ateşin kora dönüşmesi beklenir ve ters çevrilerek ateşe oturtulur. Yarım saat sonra karnındaki kabuğu kolayca alabilirsiniz. İçinden yemek borusu, mide ve mideden sonra gelen bağırsağı çıkarıp atılır. Geriye kalan özel tenceresiyle nefis bir yemektir.

Doğadaki her canlının birbirine muhtaç olduğunu unutmamak dileğiyle, 2009 yılının tüm insanlığa sağlık, mutluluk ve bereket getirmesini dilerim.

 
Toplam blog
: 34
: 2013
Kayıt tarihi
: 25.08.06
 
 

1953 Manisa Alaşehir doğumluyum.  Lise mezunu, evli, üniversite mezunu bir çocuk babasıyım. 197..