Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '06

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Anılarla Kayseri yolculuğu

Anılarla Kayseri yolculuğu
 

Televizyon kanallarından birindeki bültende: "Kayserispor UEFA Kupası 1. Tur rövanş maçında Hollanda temsilcisi AZ Alkmaar ile 1-1 berabere kalarak, elendi ama Kayserililer misafirperverliklerini çok iyi göstererek,konuklarını layıkıyla ağırladılar'' haberi, 1995 Eylül'den 2004 Ekim'e kadar yaşadığım Kayseri günlerimi gözlerimin önüne getirdi.

Üniversite eğitimi ve iş hayatı olmak üzere 9 yılımın geçtiği Kayseri'de, güzel anılarım, ömür boyu unutmayacağım dostlarım, dostluklarım oldu şimdi aramızda mesafeler olsa da telefon veya klavye tuşlarının yakınlaştırdığı. Haberdeki görüntüleri izlerken, oturduğum evin bulunduğu caddeyi, işe giderken geçtiğim yolları, alışveriş yaptığım marketi, arkadaşlarla kahve içip, sohbet ettiğim mekanları aradı gözlerim ve birkaç tanesini gördüm saniyelik zamanlarda. Ne kadar değişmişti son gördüğümden bu yana her yer. Mimari plan bakımından Türkiye'nin en düzenli şehirlerinden- hatta ilk sırada olduğu söylenen- Kayseri'nin geniş yolları, caddeleri, yeraltı çarşısı, en az mantısı kadar ünlüdür.

Bugün ki düzenli şehir olmasında adı saygıyla anılan, 1950-1954 ve 1954-1957 yılları arasında iki dönem belediye başkanlığı görevi yapan, daha sonra milletvekili seçilen Osman Kavuncu'nun payı çok büyüktür. Altyapı'nın önemini o yıllar önemseyerek, kalabalığı önlemek amacıyla, şehrin merkezinde bulunan Meydan'ın altında yeraltı çarşısı inşa ettirmiş ve tüm esnafın oraya taşınmasını sağlamıştır. Rivayete göre, Kavuncu bu konuda ne kadar kararlı olduğunu karşı çıkan esnafın elektrik ve sularını keserek göstermiş, anlaşma sağlandktan sonra yaraltı çarşısı şehrin önemli simgelerinden olmuştur. Atatürk Heykeli, tarihi saat kulesi, ışıklandırıldığında güzelliğini izlemenin keyif verdiği tarihi kale yeraltı çarşısının üzerindeki Meydan' da bulunan tarihi güzelliklerdir.

Kayseri deyince akla gelen simgelerin sıralaması, kişiden kişiye değişse de pastırma birincidir. Kayseri mantısı, sucuk, Erciyes dağı sırayla takip eder. Bir kaşıkta kırk tane mantı olması- cimri oldukları bilinse de- bol kıymalısını dökmek Kayserili için çocuk oyuncağıdır. Ya kıyma, soğan, domates, yeşil biber ile şebit denilen iç hazırlanarak yapılan Yağlama'ya ne demeli. Sarımsaklı yoğurtla servis edildiğinde yemeye kıyamazsınız izlemekten. Su böreği, katmer, zeytinyağlı yaprak sarmasını da unutmamak gerekir.

Sadece yemekleri değil, türküleri de çok iyi bilinir, dilden dile dolaşır. Gurbete çıkan Kayserili'nin ilk isteği ''Gesi Bağları''dır, Barış Manço yorumuyla daha keyifli dinlenen. İstanbul'a çalışmaya giden yari Ali'den yedi yıl ne haber, ne de iki satır mektup alamamasına rağmen, umudunu kaybetmeden yolunu bekleyen ''kınalı keklik'' in yürek sızlatan, gözleri sulandıran ''Yarim İstanbul'u mesken mi tuttun / gördün güzelleri beni unuttun / Sılaya dönmeye yemin mi tuttun / Gayrı dayanacak gücüm kalmadı......'' türküsü de önemlidir dillerdeki birçok Kayseri türküsü gibi.

Havaalanı ışıklarının seyrinin en iyi göründüğü Erkilet bağları, Erciyes'in eteklerindeki, Hisarcık zengin veya daha düşük gelirli herkesin kendine göre yaptığı, yaptırdığı bağ evlerinin bulunduğu, iklime göre meyve, sebze çeşitlerinin yetiştiği, ilkbahar ve sonbahar'da keyifli mangal partilerinin verildiği güzel yerlerdir.

Son yıllarda daha çok insanların farklı amaçlar için yakarak, kirleterek,yok etmeye çalıştıkları zengin kuş çeşitlerinin bulunduğu Sultansazlığı kuş cenneti, Yahyalı ilçesi'ndeki Kapuzbaşı şelalesi'ni de unutmamak gerekir Kayseri'den bahsederken. Her biri ayrı konu oluşturan güzellikler....

Vakit gece yarısını çoktan geçti. Gecenin sessizliğini, klavyenin tuşlarına dokunduğumda çıkan sesler bozuyor. Dilimde bir türkü, Kayseri'yi Kayseri'de geçen dokuz yılımı hatırlıyorum güzel anılarla. Ne kadar da özlemişim sevinci, hüznü, paylaştığım candostlarım Sıdıka, Serkan, Serpil, Dr.Levent'i. Film gibi hayatı olan Hasan'ı, Bankacı Nalan'ı, dr.tombalak Mehmet'i. Çiçeği burnunda banka müdürü Rumeysa'yı. Ne kadar arıyorum benim gibi Kayseri'den ayrılan Beyna'cığımın içtenliğini, her ihtiyacımda yanımda oluşunu. Ve anmakla bitiremiyorum Kayseri günlerimi, Kayseri'deki yıllarımı.

resim kaynağı:www.snow-forecast sitesidir.

 
Toplam blog
: 126
: 2338
Kayıt tarihi
: 01.08.06
 
 

Kompozisyon derslerini biraz daha fazla önemsediğim, uzun cümleler kurmaya başladığımdan bu yana sev..