Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '08

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Ankara’da Kastamonu günleri: Her köşede bir tanıdık gördüm

Ankara’da Kastamonu günleri: Her köşede bir tanıdık gördüm
 

Fotoğraf: Aydın Tiryaki (8-3-2008 Ankara)


Başkentte Kastamonu Günleri’nin dördüncüsü 5-9 Mart 2008 tarihleri arasında Ankara’da Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlendi.

Bugün öğleyin, kızkardeşim, eşi ve yeğenim Sıla ile bizim burada düzenlenen bizim oraların gününe gittik. 4 kişiydik, üçümüz İnebolu doğumluydu. Ankara’da böyle bir etkinlik varken katılmamak olmazdı.

Kapıdan girer girmez bizim oralı gençlerin standında mezun olduğum üniversitede öğrenci olan iki gençle karşılaştık. “Keşke biraz önce gelseydiniz, çok eğlendik” dedi İnebolulu hemşehrim. Son zamanlarda Kastamonu Günleri için ne kadar yoğun çalıştıklarına uzaktan tanık oluyordum. Çalışkanlıkları, cana yakın tavırları, çağdaş görünümleri ve neşeleriyle moral verdiler.

Gençlerin standında Rıfat Ilgaz’ın, Behçet Necatigil’in posterleri asılıydı. Bugünün programında Cideli yazar ve şairimiz Rıfat Ilgaz, Kastamonulu bir ailenin oğlu olan şairimiz Behçet Necatigil ve İnebolulu yazarımız Oğuz Atay ile ilgili sanat söyleşileri vardı. Bu toplantılara ne yazık ki katılamadık.

Kastamonu’nun ilçelerinden gelenler çok sayıda stand kurmuşlardı. İnebolu’nun standlarında yıllardır görmediğim tanıdıklar çıktı karşıma. Tanıyamadıklarımda, bizi de tanımayanlarda da göz aşinalığı vardı. Büyük amcamızın torunuyla karşılaştık, en son görüştüğümüzden buyan belki 40 yıl geçmiştir. Benzetmiş ve yanımıza geldi. “Seyitali Amcanın torunu musun?” diye sordu. Kendini tanıtınca “Raşit Dedenin torunusun” dedim heyecanla.

İnebolu’da alışveriş yaptığımız şekerciden Ankara’da alışveriş yapmak bile sevindiriyor insanı. İnebolu’da aldığımız tahin helvasının aynısından aldık. “İnebolu’da görüşmek üzere” diyerek standdan ayrıldık ve İnebolu’ya selam gönderdik.

Milliyet Blog’dan bir blog yazarı İnebolulu hemşehrimizle karşılaştık. Bugünü yazacağını söyledi. Biraz önce baktım, yazmış ve yazısını yayımlamış.

Otantik özellikleri korunmuş bir dokuma tezgahının nasıl çalıştığını izlerken, çocukluk yıllarımda babaannemin dokuma tezgahının başında nasıl çalıştığı geldi gözlerimin önüne. Dalgın dalgın izlerken sırtıma bir el dokundu ve bir ses “Kımıldama Aydın” dedi. Köyümden bir akrabam, ilkokuldan liseye aynı sıraları paylaştığım arkadaşım... Eşi ve oğluyla gelmiş. Konuştuk ve görüşmek üzere ayrıldık.

Yerel kültürün örnekleri ve ürünleri vardı her köşede. Kastamonu’nun farklı ilçelerinin, aslında birbirine ne kadar çok benzediği standlardaki benzer ürünlerden anlaşılıyordu. Resim sergilerindeki resimler de bizim oraların izlerini taşıyordu.

Kültür Merkezinin hemen önündeki çadırda yemek standları kurulmuştu. Girişte gözleme yapılan saçlardan çıkan dumanlar ve kokular karşıladı bizi, sağda solda çeşit çeşit yiyecekleri izleyerek bir hamsi tava standında durduk ve Karadeniz’den gelmiş, mısır unuyla kızartılmış hamsileri afiyetle yedik.

Bugün Ankara’da güzel bir hava vardı. Atatürk Kültür Merkezi’nden çıktıktan sonra biraz çimlere oturduk. Geçen yazın kurak ve susuzluk günlerinden nasibini almış çimler, doğal ortama ayak uydurmuştu.

Kastamonu Günleri’nden ayrıldığımızda güzel bir gün geçirmiş olmanın mutluluğu vardı içimizde. Bizim oraların havasını koklamıştık bugün.

Aydın Tiryaki
Ankara, 8 Mart 2008

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..