Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '08

 
Kategori
Ankara
 

Ankara’da Nisan akşamları

Ankara yine bildik akşamlarından birine hazırlanıyor. Aylardan nisan, nisanın daha ilk günleri... O ani hava kararmalarının, fark edene dek sırılsıklam olduğunuz deli ikindi yağmurlarının, hüküm sürdüğü aydayız yani. Neden böyle yapar, niye çılgınca yağar hiç anlayamadığım o malum yağmura inat yine tedbirsiz yoldayım. Ankara nın nisanında, akşamüstü dolaşmanın keyfi bir başkadır. Hafif bir rüzgâr, adını bilmediğim tatlı bir esinti genç kızların saclarını dağıtır. Üşümekle, üşümemek arasındaki çizgide gider gelir, biraz titrer, ceketinizin yakasını biraz daha kaldırırsınız. Anlarsınız az sonra hava iyice bozacak. Eskiden olsa aldırmadan sırılsıklam olduğunuz yağmur, şimdi sizi biraz korkutur. Hızlı bir adımla erişebileceğiniz bildik bir kahvehane arar gözleriniz. Farkında olmadan dar bir kapıdan girip, bir üst kata çıkar, yoğun sigara dumanı ile sizi karşılayan ortama girersiniz. Gözünüz her zaman oturduğunuz masayı arar ama doludur bu kez. Biraz canınız sıkılır, başka bir masaya geçerken oyuncağı elinden alınan bir çocuğun ruh hali yüzünüze vurur. Boş bir masa bulup bir çay söylersiniz garsona. Son iki sigaranızdan birini yakar, çayınızı yudumlarsınız. Dışarıda yağmurdan kaçan, ıslanan insanları görür acırsınız hallerine, az önce dışarıda olan siz değilmişçesine. Gök gürler, ışık yansır çama. Yeni kararmaya başlayan hava, yağmur bulutlarıyla iyice kararır. Sokak lambalarının yandığını fark edersiniz. Aklınıza kim geldiyse gözleriniz buğulanır aniden. Sıhhiye tarafından acı bir tren çığlığı duyarsınız onca gürültü arasından ya da size öyle gelir.
Ankara bildik akşamlarından birine gebedir yine. Bu hırçınlığı, gözyaşı yeni bir gecenin doğumu içindir.

 
Toplam blog
: 405
: 914
Kayıt tarihi
: 19.04.07
 
 

Okumayı ve kendimce yazmayı severim. Samimi eleştirilere açık biriyimdir. ..