- Kategori
- Ankara
Ankara'da sonbahar
Ankara’nın sonbaharı güzel olur derdi ananem, mevsimler kendini şaşırmadan önce tanık olma şansını yakalamışlığımız var sarı sonbahar pek bir güzel dururdu Ankara’nın mağrur çehresinde öyle çok üşütmezdi çocuklarını Ankara sonbaharında… Şimdilerde oyun oynuyor gibiyiz bir ısınıp bir soğuyan havalarla…
Ankara’da sonbahar; üşüten sabahlar, yapraklarını kaldırımlara, caddelere döken ağaçlar, yalnız bırakılmış çocuklar gibi gözlerinizin içine kederle bakan boş parklar, bulvarlarda elleri ceplerinde yürüyen insanların üşümüş somurtkan yüzleri… Nedensiz bir hüzün sonbaharın böğründen, Ankara’nın gözlerinden içimize işleyen…
Bir yerlere oturup bütün hayatınızı gözden geçirebilirsiniz sonbaharda, bildiğiniz bütün hüzünlü şarkılar ve bütün kederli şiirler izlediğiniz filime eşlik edebilirler yani hayatınızın filmine…
Caddelerde ağır adımlarla yürürken, rüzgar saçlarınızı savururken, sarı taksiler yanınızdan geçerken, kediler kıvrılmış uyurken kendinizi bir roman kahramanı gibi hissedebilirsiniz ve bir bardak sıcak çay için delirebilirsiniz, aklınızı başınızdan alabilir çay kokusu Ankara’da sonbaharda… Sanki bir bahane bulunamaz pişmanlıklara, sanki kandıramaz insan kendini küçük sevinçlerle, yalanlarla avutamaz geçmişin tüm kederini taşıyan kalbini, sonbaharda Ankara’da… Bu hüzünden tuhaf bir haz duyar yinede…
Gri bulutlar çalmış gökyüzünün mavisini… Toprak üşümüş… Yaz mevsimini sevenlerin içine sıkıntı düşmüş, şehrime sonbahar gelmiş… Şaşırsa da mevsimler kendini hala güzel Ankara’da sonbahar…