Ankara’da suyun yoksa dayın olmuş ne çıkar?

Zamanla nasılda değişiyor sözler,

Eskiden Ankara’da dayısı olan güçlü sayılırdı.

Şanslıydı yani.

Şimdi öyle değil. Artık Ankara’da suyu olan daha şanslı daha güçlü.

Dayılarda susuz kaldı.

Böyle giderse susuz şehir olacak.

Felaket tellalları zil takıp oynamaya kalkışacak.

Ardından panik başlayacak.

Ev kiraları düşecek.

Mülkiyetin değeri kalmayacak.

Ankara’da görev yapmak cazibesini kaybedecek.

Elektrik kesintileri çoğalacak.

Sokaklar boşalacak.

Ankara hayalet şehir olacak.

Bitmedi.

Susuzluktan kaynaklanan ne varsa hepsi birer birer ortaya çıkacak.

Pislik, koku, mikrop, hastalık…

Daha sayayım mı?

Sayıp ta ne olacak sanki.

Bol bol moral bozukluğu.

Halbuki hiç sevmediğim şey.

Bazen sevmediğimiz şeyleri de yazmak zorunda kalıyoruz.

Yoo suçu kimseye atmaya hakkımız yok.

Eğer muhasebe edeceksek bizimde eksikliklerimiz az değil.

Musluklar damla damla aktı.

Olsun ne var bunda dedik.

Ormanlarımız tel tel döküldü.

Kalanı yeter dedik.

Yağmur çağıranımız da yok artık.

Bir zamanlar ormanlarımız açardı semaya yapraktan ellerini

Su isterlerdi.

Zamanı gecikmezdi gelirdi.

Ormanlarımız yok ki semadan su istesin.

Biz mi?

Biz ha. Şu günahkar ellerle mi?

Yoo ben yapmadım etmedim demek yok.

Hiç mi engel olamazdık.