Ankara dedin mi bana

Ankara dedin mi bana,
Başlar hemen anılar canlanmaya,
Hatıralarımda.
Mesela;
Ünlü cadde ve sokaklar gelir anında aklıma.
Kızılaydan bir başlarsın,
Bir spiral gibi döne döne dolaşırsın etrafında.
Ünlü mekanlar, caddeler ve sokaklar buluşur,
Yılların ağırlığında.
Sakarya Caddesi dedin mi örneğin,
Hemen aklıma gelir döner ekmekçiler,
Balıkçılar, turşucular, barlar ve SSK iş hanı.
Sonra Selanik caddesi,
Sonra izmir Caddesi ve Kumrular,
Sonra upuzun Mithatpaşa ve Necatibey caddeleri.
Yüksel Caddesini de unutmamak lazım.
Aradadır ama hayat verir pek çok sokağına.
Misal Olgunlardan bir çıkarsın,
Karanfil, Konur, Kızılırmaktan akaraktan,
Hep arada köklü kitapçılar ve sinemalar,
Ve seyyar satıcılar,
Selam çakarak Kocatepe'ye doğru inersin Yüksel Caddesine.
Sonra Atatürk Bulvarından daha yukarılara gidersen eğer,
Tunus Caddesi, Bastekar Sok, Tunali Hilmi,
Ve Kuğulu Parka varırsın.
Biraz serinler ve dinginlik bulursun zamanın koynunda.
Daha yukarılarda,
Seymenler Parkı vardır, dev ve renkli ağaçlarıyla.
Cinnah, Tahran, İran ve Arjantin caddelerini,
Biraz yürürsen eğer Atakule hemen yukarıda.
Çok hareketlidir mesela Filistin.
Sheraton, Karum ve Hilton vardır aşağıda.
Bütün renkli, nezih kafeler, pastaneler ve restaurantlar orada.
Akay yokuşu çok ünlüdür.
Buradan rahatlıkla çıkarsın,
Bülbülderesi'ne, Nenehatun'a, Reşit Galib'e,
Bağlar Caddesi'ne ve Uğur Mumcu'ya.
Küçükesat vardır merkezde ve meşhur Kavaklıdere.
Bunlardan başka Hoşdere caddesi,
Bahçeli 7. cadde,
Ulus Rüzgarlı Sokak,
Kurtuluş Parkı ve Cebeci yine meşhur mekanlardır.
Ankara dedin mi düzenli bir şehir gelir akla.
Ve ana yolları vardır.
İnönü Bulvarı üzerinde mesela Üniversiteler ve Eskişehir Yolu,
Konya Yolu ve devamında Gölbaşı,
Samsun Yolu,
ve İstanbul Yolu.
İstanbul yolunda Çiftlik kavşağı.
Yani Atatürk Orman Çiftliği ve Hayvanat Bahçesi.
Ankara biraz da cadde ve sokaklarıyla da yaşar ve yaşatır zamanı.