Ankara Ulus Vakıf Eserleri Müzesi'nde bir çini sergisi

Hiç çini sanatına ait bir eseriniz oldu mu?
Çini nasıl yapılır diye düşündünüz mü?
Ya da yapmayı denediniz mi?

Evimdeki ilk çini sanatı örneğini yıllar önce babam hediye etmişti.
O zaman değerini çok iyi idrak edememişim.

Ta ki çini yapmak için fırçayı elime aldığım ilk güne kadar.
Babamın bana hediye edişinden 25 yıl sonra.

Aslında fırçayı elime almadan önce, kurşun kalemle ilk yapraklarımı çizerken hissettim bu idraksizliğimi.

Ulus Suluhan'daki Atölye Kalyon'da değerli çini hocam Ayşe Özkan elime kalemi verdiğinde,
"Herşey önce karakalemle çok ama çok çizim yapmakla başlar"dediğinde,
küçücük bir yaprak çizimi beni kocaman bir dünyanın içine çekecekmiş meğer.

Fakat, ben şimdilik sadece böyle kocaman bir dünyanın olduğunun farkındalığını yaşıyorum sadece.

Umarım bir gün bu farkındalığı, fırçayı tutan elim, gözlerim ve herşeyden önce ruhum da yaşayacaktır.


İnce hatlarla çizilmiş motiflerin, kökleri kalın ve derinlerde olan bu dünyanın farkındalığına başlangıç yapmanız ya da bu farkındalığı zaten yaşıyorsanız gönlünüze hitap edecek çini örneklerini görebilmeniz için;

Ayşe Özkan'ın Ankara Ulus Vakıf Eserleri Müzesi'ndeki değerli eserlerinden sizleri haberdar etmek istedim.

Babam verdiği hediye ile bu dünyadan beni haberdar etmek için 25 yıl önce kapımı çalmıştı. Keşke bu kapıyı 25 yıl önce açmış olsaydım diye düşünüyorum.