Ankara'ya deniz getirmek

Bir ara çok meşhur bir laf vardı. İmkansızı belirtmek için söylenirdi, "Ankara'ya deniz getireceğim" diye. Galiba bu söylem yavaş yavaş gerçek oluyor. Bugün internette rastladığım bir haber Ankara'ya deniz getirme konusuna çok yakın.

Haber şöyle;

"Kum plajı ve su oyun alanlarıyla Ege ve Akdeniz Sahillerini aratmıyor

Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü'ndeki Karaburun mevkii, düzenlenen sahil şeridi, kum plajı ve su oyun alanlarıyla Ege ve Akdeniz sahillerini aratmıyor. İç Anadolu Bölgesi'ndeki en önemli sayfiye alanlarındna biri olan, Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad'ın yazlık sarayı Kubadabad Sarayı'nın da bulunduğu Konya'nın Beyşehir İlçesi, masmavi serin sularıyla alternatif tatil olanakları sunuyor."

Gerçekten iç bölgelerdeki insanlara yapay da olsa su ile zaman geçirebilecekleri mekanlar yapmak gerekiyor. Galiba Eskişehir'de bu güzel bir şekilde yapıldı. Şimdi de Beyşehir'de yapılmış. Yine geçtiğimiz yıllarda Tunceli'nde insanlar ferahlamak için Munzır'a giriyorlardı.Yine bir iç bölge olan Çorlu (Tekirdağ) gibi yerlerde Aquaparklar var, buralarda da insanlar su ile eğlenebiliyorlar. Bu gibi olanakları ülke sathına yaymak lazım.

Bu işler için artık kapalı yüzme havuzlarının da her yerde yapılması lazım. İnsanlar yaz-kış yüzebilmeli. Yazın da insanlara yerel yönetimler temiz, sağlıklı açık hava yüzme mekanları sağlayabilmeli.