Anladığın kadarsın

İyi niyeti ya da art niyeti anladığın kadar yol alırsın. Saflığa yer yok ne yazık ki dünyamızda. Her an her şeye hazırlıklı olmalısın.

Binlerce oyuncu göreceksin etrafında henüz görmediysen.

Ağzından çıkan cümleleri sen duyduğun halde, gözlerinin içine baka baka değiştirecek birileri.

Sinirleneceksin, öfkeleneceksin ve sonunda alışacaksın.

Sana öyle gelmiş söylemleriyle çınlayacak kulakların. Hazmedilemeyeceksin zaman zaman.

Birileri senin başarından, başardıklarından muazzam rahatsız olacak. Seninle sevinip, seninle mutlu olanlar yine değişmez 1.derece yakınların olacak.

Sürekli peşinde gölgeler olacak sana ait olmayan. Daha önce hiç göz göze gelmediklerin bile inceler olacak seni, sıkılacaksın.

Sevincinle sevinenlerden çok  hırslananlar olacak.

Hayat böyle devam ettikçe bazen hevesini yok edecek ama yılmayacaksın.

Anladığın kadarsın!

Yaşayacak, öğrenecek, hata yapacak, farkına varacaksın.

Baktığında hep aynı yerdeysen, kime güvenip kimden kendini sakınman gerektiğinin bilincinde değilsen ve hala iyi niyetle yaklaşmaktan bahsedeceksen, kendinden önce başkalarını mutlu etmeyi felsefe edindiysen yıpranacaksın.

Her seferinde ruhunu yenilemek zorunda kalacaksın.

Ya güçlü ve farkındalıkla yaşamayı seçeceksin yada anladıklarını, yaşadıklarını görmezden gelerek sık, sık incineceksin.

Çabuk sıkılacaksın insanları çözmeye çalışmaktan. Bazen görsen de, bilsen de üstünü örtüp devam edeceksin.

“kusursuz insan yok” cümlelerinin arkasına sığınacaksın.

Ama tedbiri elden bıraktığın an en büyük zararı kendi kendine sağlayacaksın.

İşte bu yüzden anladığın kadarsın.

Ya farkındalığını güçlendirip ona göre adım atacaksın veya saflığın aptallık sayıldığı bu dünyada hep kırılan olacaksın.