Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '19

 
Kategori
Felsefe
 

Anlamak Gerek 11

Aslında sosyal aktarım içinde aktarımı yapılan gelenekler yapı içinde önceden deney edilen süreçlerdi. Bu süreçler ilk kez deneyimini yaşayan yapının içinde ilk kes yaşanırken çözümü üretilen sorunun çözümleri bilinmeyen zorlayıcı cebri bir nedenleri vardır.

Halbuki geçmişten şimdi içine aktarılan sürecin müktesebatı kullanılırken zorlayıcı neden değil aksine karşılığı olan nedenler vardı. Aktarılanlarla aktarılan yapı içinde olan kişiler; sürekli kullandıkları bu müktesebatlar içinde ön yargıyı da oluşmuşlardı. Ön yargıdan kaynaklı kanıksamalar içinde çözümsüzlük değil aksine çözüm karşılığı olan nedenlere karşı çünkü diye verilen cevaplar vardı.  

Aktarılması yapılan öğrenmeler içinde, bu tür aktarım ve aktarıma bağlı ön yargılardan ötürü perspektif kırılması ya da perspektif kayması vardı.

Bu tür kanıksanıcı alışma da ya da bu tür bir bağ ilişkisini ortaya koyan aktarılan zaman içinde zorlayıcı perspektife dek nedenin ortada kalkması ile o tür bir bağ ilişkisini destekleyen; süreç ile git gel yapan söz, eylemler de yoktu.

Şimdiki durum içinde olmayan altın söz değerindeki aktarımların deneyim edilen yol kısmı bu süreç içinde birçok indirgeme üzerinde anlaşılacaktı. Altın sözler bu süreç içinde başka bir anlamla başka bir kutsalca olan öznel düşünmeli anlak işlevlerine (idealizme) de dönüşüyordu.

Hazır ortam içine doğan kişiler nazarında, sistem ekseni etrafında biriken müktesebatlara karşı, içine doğulan alışmadan kaynaklı, anlam ilişkileri oluştu. Bunlar groteski yansıma veren idealardı.

İdeaların ide sel değişmeleri de oluştu. İde sel değişmeler eksen çevreli müktesebatta şişme yaptı. Şişme yapan söz ve eylemlerle oluşan birikmenin algısı, tarihsel algıyı ve nedenle öğrenmeleri çoğu kişide hepten baypas yaptı.

İşte bu tür neden ile öğrenme ve nedenli öğrenme içinde yapılmayanın alışma tekrarları, tarihsel olan süreci baypas (kısa devre) etti. Baypas olan öznel devreler de öznel algıda seçicilik kırılmasına neden oluyordu.

Algıda seçicilik kırılması içinde olmanın sonucunda kişisi öznel anlamalar içindeki anlam sal bağ ilişkilerinin eşgüdüm denetimi kopuyordu. Böylece kimi anlam bağ ilişkileri kopmakla şişen öznel süreçler oluşmuş oluyordu.

Bu durumda tarihsel ilişki sürekli oluş bağlamında aktarılır. Kesikli parçalı oluş bağlamında da hem inşanın zorunlu bağ ilişkileri içinde yürürlüğe konan parça durumdur. Hem kesikli parça bir durum, hala gelenek olarak uygulanmasına rağmen bu uygulamayı veren ahkâmlar ortada kalkmıştır.

İşte siz hem ahkâm sız lığı (yargı koyuşu) olmayan bu zamanın içine siz doğuyor olmakla siz, doğulan süreç içinde yaptıran bir karşılığı olmayan anlamsız “kimi engel durumlar” ile de karşılaşıyorsunuz demektir.

Karşılığı kalmayan engel durumların olması gereken karşılığı sosyal baskılı öğrenme içinde kanıksamaya dönüşür. Kanıksama içinde böyle yapıla gelen tutumlar karşısında yapılacak her türlü gerçek izahlar, ön yargılı kişilerdeki kanıksamaları, şişme olan lüzumsuz anlam ilişkilerine dönüşüyordu.

Geçmişte mücbir nedenle kolektif eksen çevresine sarılan kolektif neden ile fedakâr oluş, geçen bunca zaman içinde köleci sistemle güncelliğini de ahkâm sal anlamını da yitiriyordu. Yitenle birlikte fedakârlık, köleci olmanın fedakarlığına dönüşüyordu.

Böylece köleci sistem içinde fedakâr oluş, geçmişin kimi mücbir bağ ilişkilerinden sıyrılıyordu. Olup biten kanıksanmış gelenekçe tutumlar yeni izahları yüzünden kişi öznesindeki müktesebatta şişmeler olarak görülüyordu. Hem de gereksiz bir şişme olarak görünüyordu.

 

 
Toplam blog
: 418
: 104
Kayıt tarihi
: 26.11.10
 
 

26 yıllık sınıf öğretmenliğinden sonra emekli oldu. Şiir çalışmaları ve deneme türü olan, toplum ..